Polis Kurşunuyla Hayatını Kaybeden Cem Aygün'ün Ablalarına Açılan Davanın İkinci Duruşması Görüldü

‘Dur’ ihtarına uymadığı gerekçesiyle Ankara’da polis tarafından öldürülen Cem Aygün’ün ablalarına açılan davanın ikinci duruşması görüldü. Duruşmaya Roboskîli aileler, kışlalarda şüpheli şekilde ölen askerlerin aileleri ile barış anaları ve insan hakları örgütleri de katıldı.

Evrensel gazetesinin haberine göre; Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dava Cem Aygün’ün ablalarının emniyet müdürlüğü önünde, kardeşlerinin neden öldürüldüğünü sormaları sırasında polislerce darp edilmelerinin ardından açıldı. Davanın açılma sebebi ise ‘Polise mukavemet’, ‘Adam öldürmeye tam teşebbüs’ suçlamaları.

Davanın ikinci duruşmasına şikayetçi polisler rapor alarak katılmadı. Duruşma daha önce mahkemeye sunulan görüntü kayıtlarının incelenmesi, Cem Aygün’ün dosyasının bir sonraki duruşmaya getirilmesi ve telsiz kayıtlarının incelenmesi için 14 Mart 2013’e ertelendi.

Duruşma sonrası adliye önünde Cem Aygün’ün ailesine destek vermek için gelen insan hakları savunucuları ile asker ve polis kurşunuyla yakınlarını kaybedenler ortak bir basın açıklaması yaptı.

MAZLUMDER’in çağrıcılığını yaptığı eylemde ‘Dikkat Polis Geliyor PVSK Öldürüyor’ pankartı açıldı. İlk sözü alan Cem Aygün’ün babası İsmet Aygün, oğlunun öldürülmesinin ardından altı ay geçmesine rağmen hâlâ dava açılmadığını söyledi. Oğlu Cem’in öldürülmesine ilişkin bilirkişi raporunun polis ifadelerini yalanladığını belirten baba Aygün, kardeşlerinin nasıl öldürüldüğünü soran ablalara ise adeta jet hızıyla dava açıldığını söyledi. Baba Aygün, oğlunun katili olan polisler için hâlâ bir dava sürecinin başlamamasına tepki göstererek, “Daha ne zamana kadar koruyacaksınız bu polisleri, sizin adaletiniz bu mu?” diye feryat etti.

MASUM VATANDAŞLAR ÖLDÜRÜLÜYOR

Roboskî’de öldürülen 34 kişinin aileleri adına konuşan Veli Encü de, Aygün ailesinin hep yanında olacaklarını belirterek, “Bizim 34 canımızı bu devletin bombaları, Cem’i ise polis kurşunu aldı” dedi. Bu ülkede masum insanların devletin gücü tarafından yok edildiğini ifade eden Encü, Roboskî katliamının ardından 407 gün geçmesine rağmen sorumlular hakkında hiçbir işlem yapılmadığına dikkat çekti.

Asker Babası Mehmet Pamuk ise, 2009’da kışlada komutanları tarafından “Oğlunuz intihar etti” denildiğini, ancak gerçeği oğlunun asker arkadaşlarının gönderdiği mektupla öğrendiğini söyledi. Mektubu da okuyan baba Pamuk, “Mektuba göre alay komutanı oğlumu ‘Sen neden araç için para ödemiyorsun, senin askerliğin bitmeyecek’ diye tehdit etmiş” dedi.

‘BU KANI DURDURALIM’

Barış Annesi Havva Kıran da “Gelin barış için el ele verelim, bu kanı durduralım” dedi. Bazı asker ailelerinin ‘Vatan sağ olsun’ demesini eleştiren Kıran “Benim canım, yavrum kara toprağın altına girmiş, bu vatan sağ olmuş bana ne? Gelin el ele verelim, bu kanı durduralım” dedi.

KAFASI KIZAN SİLAHINI ÇEKİYOR!

İnsan Hakları Genel Sekreteri İsmail Boyraz da, ailelerin ortak acısına dikkat çekerek, Polis Vazife ve Selahiyetleri Kanunu’nda (PVSK) polise verilen silah kullanma yetkisi ile 128 insanın polis kurşunuyla öldürüldüğünü söyledi. PVSK’nin bir an önce değiştirilmesini isteyen Boyraz, en ufak bir olayda silahların çekildiğini, vatandaşların da silah ruhsatı almasının bu kadar kolay olmaması gerektiğini belirtti.

ADALET’TEN ASLA VAZGEÇMEYECEĞİZ

Aileler adına ortak açıklamayı yapan MAZLUMDER Genel Koordinatörü Nurcan Aktay, PVSK’de 2007 yılında polise ‘vur’ emri verildiğinden bu yana 128 insanın öldürüldüğüne dikkat çekti. Aktay, “Dünyanın neresinde olursa olsun, bireyi devlete karşı değil, devleti bireye karşı koruyan kanunların meşruiyeti tartışılır” dedi. Aktay Cem Aygün’ün ablalarına karşı açılan davanın meşruiyetinin olmadığını da söyledi. Baran Tursun Vakfı ile birlikte ‘Dikkat polis geliyor’ kampanyası başlattıklarını duyuran Aktay, bu kampanya çerçevesinde polisin neden olduğu ölümler ve sonraki süreçleri takip edeceklerini ve Cem Aygün ailesinin yanında olacaklarını belirtti. Aktay, “Kanunlar adaletle çelişmez” dedi.