Avrupa Basınında Bugün (5 Şubat 2013)
İngiltere Basını
İngiltere'de siyasi bir kariyerin deyim yerindeyse bir hiç uğruna sona erişi, bu sabah siyasi ağırlı dört gazetenin de manşetinde yerini alıyor.
Otomobil kullanıyor Liberal Demokrat Partili eski bakan... aşırı sürat yaptığı belirleniyor... cezayı karısının ehliyetine aktarıyor ama bunu yalan söyleyerek reddediyor.
Independent gazetesi "Üç ceza puanı için mahvoldu" Guardian da "10 yıllık bir yalanla yıkıldı" manşetini atıyor.
Chris Huhne'un adaletin seyrini değiştirmeye çalışmaktan hapis cezası alabileceğini belirten Guardian, eski bakanın siyaseti bıraktığını duyuruyor.
Times da, oğluyla yaptığı bir telefon yazışmasının bakanın sıkıntısını ortaya çıkardığını belirtiyor.
Bankalar açıklaması
Financial Times'a bakıyoruz. Gazete, maliye bakanı George Osborne'un bankacılık sitemiyle ilgili dünkü açıklamasının yankılarını aktarıyor.
Tüketici gruplarının Osborne'un açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını belirten gazete, getirilecek düzenlemelerden biri olarak bankaların öz-denetim yetki-alanlarının sınırlandırılacağını duyuruyor.
"Affedilir gibi değil"
Independent, Türkiye-Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Prag'da yaptığı çıkışı haberleştiriyor.
Kısa haberin başlığı "Erdoğan: Affedilir gibi değil..."
Gazete, Türkiye'nin yarım yüzyıldır AB'ye alınmadığını hatırlatan Erdoğan'ın "gecikme olmadan üyeliğin gerçekleşmesi" çağrısı yaptığını belirtiyor.
Türkiye'nin 2005'te tam üyelik görüşmelerine başladığını hatırlatan gazete, Fransa ve Almanya'nın itirazları ile Kıbrıs sorunu nedeniyle görüşmelerin tıkandığını belirtiyor.
Eşcinsel evlilik
İngiltere parlamentosunda bu eşcinsel evlilik yasası için oylama yapılacak.
Yasa geçerse, Times'ın "İngiltere'deki sosyal hayatın artık bir parçası olduklarını" söylediği eşcinsel çiftler de kilise ya da resmi nikahla dünya evine girip, kadın-erkek evliliklerindeki aynı hak ve düzenlemelere sahip ve tabi olacak.
Evlilik konusu eşcinseller için uzun süredir tartışılıyor. Anglikan Kilisesi'nin karşı çıktığını satırlarına taşıyan Independent'taki bir haber, tartışmanın ölçüsünün kaçmış olabileceğine işaret ediyor.
Buna göre kimi parlamento üyeleri, nefret mektupları almış.
Kimi Hıristiyanlardan olduğnu söylediği mektuplar hakkında konuşan bir muhafazakar partili "Bu insanların inandığı şeyin müşfik ya da sevgi dolu olduğunu söylemek mümkün değil" diyor.
Europol'un futbol açıklaması
Avrupa polisi Europol'ün Avrupa ve dünya futboluna ilişkin dün yaptığı açıklama hakkında haber yapan Daily Telegraph, artık Şampiyonlar Ligi Kupasının da üzerinde şüphe bulutları olduğunu yazıyor.
Guardian, polisin belirlemelerine göre 700 maçın zan altında olduğunu duyuruyor. Guardian FİFA'nın tepkisini öne çıkarıyor: FİFA maçların sonucunu yönlendirmeye çalışan futbol dışı karakterlerin daha uzun hapis cezalarına çarptırılmasını istiyor.
Tagesspiegel gazetesi OECD'nin Almanya'nın yabancı iş gücünü çekme konusunda pek çok ülkenin gerisinde kaldığını ortaya koyan raporu hakkında şöyle yorum yapıyor:
"Almanya, burada çalışmak isteyenler için şart koşulan asgari gelir sınırını düşürdü ve yabancı diplomaları eskine göre artık daha kolay tanıyor. Almanya'ya göç etmek için engeller başka hiç bir yerde olmadığı kadar az. Ancak yüksek niteliğe sahip insanların çalışmak için yine de Danimarka'yı tercih etmesi, inandırıcı olunamadığının bir göstergesi. OECD'nin bildirdiğine göre Alman firmaları, yurtdışından eleman almak için yoğun bir çaba sarfetmiyor. Ayrıca politikacıların geçmişte sarfettiği 'Almanya bir göç ülkesi değildir!' türünden söylemleri de pek davet edici olmadı. Misafire bir kapıyı sonuna kadar açmak yetmez, onu içeri buyur etmek de gerekir."
Nürnberger Nachrichten gazetesi ise aynı konuya ilişkin yorumunda bugüne kadar farklı koalisyon hükümetlerinin ülkeyi göçmenlere cazip kılmak hedefiyle reformlar yaptığına dikkat çekiyor. Gazete yorumuna şöyle devam ediyor:
“Almanya'nın bir göç ülkesi olmadığı yalanından nihayet vazgeçildi. Fakat bunun, ülke içinde ve dışında ağızdan ağıza dolaşması zaman alıyor. Ayrıca yabancıların geldiği ülkelerde çoktan doğal kabul edilen 'hoş geldin kültürü'ne resmî daireler ve şirketler de genelde pek rastlanmıyor. Siyaset, ev ödevlerini yapmasına rağmen zor bir görevle karşı karşıya: Bir yandan ülkedeki işsizleri mümkün olduğu kadar istihdam etmeli, diğer yandan bunun mümkün olmadığı yerlerde göçü teşvik etmeli. İkisi de zorunlu."
Avrupa Birliği'nin polis teşkilatı Europol, futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şike skandalı ile karşı karşıya olunduğunu açıkladı. Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi dâhil 400’e yakın futbol maçında şike yapıldığından şüpheleniliyor. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi, futboldaki yeni şike depremi hakkında şunları yazıyor:
"Europol'ün bu atağı, bir çeşit uyarı ya da yardım çağrısı ise bu çıkış hakkında söylenecek fazla bir şey yok. Kim uluslararası çetelerin üyeleriyle uğraşırsa, onlara karşı sert önlemler alabilmek için uluslararası izlenilen müşterek siyaset ve yasalara ihtiyaç duyar. Asıl mesele şu: Yeni ortaya çıkarılan bulgular, yeni bir anlayışı da beraberinde getirecek mi? Yoksa Europol'ün zaten bilinen bu dosyalar dışında sunacağı delilleri olmadığı izlenimi kalacak mı? Altı eşelenip süpürüldükçe şike pisliği artmıyor. Pislik yığınının sadece boyutu büyüyor. Yeni şikelere dair heyecan da kısa sürede kaybolacaktır."
Stuttgarter Nachrichten gazetesi de aynı konuda şu yorumu yapıyor:
"Suçlular ortaya çıkarılmak korkusu yaşamadığı sürece Almanya dâhil her yerde futbol tehlikede. Dünya genelinde liglerde takımların sadece puan toplamak ve kupayı almak için mücadele ettiği konusunda şüphe varsa futbol sorunlu demektir. Tıpkı bisiklet sporunda olduğu gibi. Doping yolsuzluğu bisiklet sporunu yok etti. Futbol da büyük bir güven kaybıyla karşı karşıya. Eğer taraftarlar, hayranı oldukları futbol idollerine artık güvenemezlerse ve kazananların âdil yollarla başarıya ulaştıklarından emin olamazlarsa onlar için de eğlence biter. İddiaya var mısınız?"
Otomobil kullanıyor Liberal Demokrat Partili eski bakan... aşırı sürat yaptığı belirleniyor... cezayı karısının ehliyetine aktarıyor ama bunu yalan söyleyerek reddediyor.
Independent gazetesi "Üç ceza puanı için mahvoldu" Guardian da "10 yıllık bir yalanla yıkıldı" manşetini atıyor.
Chris Huhne'un adaletin seyrini değiştirmeye çalışmaktan hapis cezası alabileceğini belirten Guardian, eski bakanın siyaseti bıraktığını duyuruyor.
Times da, oğluyla yaptığı bir telefon yazışmasının bakanın sıkıntısını ortaya çıkardığını belirtiyor.
Bankalar açıklaması
Financial Times'a bakıyoruz. Gazete, maliye bakanı George Osborne'un bankacılık sitemiyle ilgili dünkü açıklamasının yankılarını aktarıyor.
Tüketici gruplarının Osborne'un açıklamalarını memnuniyetle karşıladığını belirten gazete, getirilecek düzenlemelerden biri olarak bankaların öz-denetim yetki-alanlarının sınırlandırılacağını duyuruyor.
"Affedilir gibi değil"
Independent, Türkiye-Avrupa Birliği ile ilişkiler konusunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın dün Prag'da yaptığı çıkışı haberleştiriyor.
Kısa haberin başlığı "Erdoğan: Affedilir gibi değil..."
Gazete, Türkiye'nin yarım yüzyıldır AB'ye alınmadığını hatırlatan Erdoğan'ın "gecikme olmadan üyeliğin gerçekleşmesi" çağrısı yaptığını belirtiyor.
Türkiye'nin 2005'te tam üyelik görüşmelerine başladığını hatırlatan gazete, Fransa ve Almanya'nın itirazları ile Kıbrıs sorunu nedeniyle görüşmelerin tıkandığını belirtiyor.
Eşcinsel evlilik
İngiltere parlamentosunda bu eşcinsel evlilik yasası için oylama yapılacak.
Yasa geçerse, Times'ın "İngiltere'deki sosyal hayatın artık bir parçası olduklarını" söylediği eşcinsel çiftler de kilise ya da resmi nikahla dünya evine girip, kadın-erkek evliliklerindeki aynı hak ve düzenlemelere sahip ve tabi olacak.
Evlilik konusu eşcinseller için uzun süredir tartışılıyor. Anglikan Kilisesi'nin karşı çıktığını satırlarına taşıyan Independent'taki bir haber, tartışmanın ölçüsünün kaçmış olabileceğine işaret ediyor.
Buna göre kimi parlamento üyeleri, nefret mektupları almış.
Kimi Hıristiyanlardan olduğnu söylediği mektuplar hakkında konuşan bir muhafazakar partili "Bu insanların inandığı şeyin müşfik ya da sevgi dolu olduğunu söylemek mümkün değil" diyor.
Europol'un futbol açıklaması
Avrupa polisi Europol'ün Avrupa ve dünya futboluna ilişkin dün yaptığı açıklama hakkında haber yapan Daily Telegraph, artık Şampiyonlar Ligi Kupasının da üzerinde şüphe bulutları olduğunu yazıyor.
Guardian, polisin belirlemelerine göre 700 maçın zan altında olduğunu duyuruyor. Guardian FİFA'nın tepkisini öne çıkarıyor: FİFA maçların sonucunu yönlendirmeye çalışan futbol dışı karakterlerin daha uzun hapis cezalarına çarptırılmasını istiyor.
Almanya BasınıOECD'nin yabancı işgücü raporu, AB polis teşkilatı Europol'ün ortaya çıkardığı futboldaki yeni bahis skandalı, Alman basınında öne çıkan yorum konularını oluşturuyor.
Tagesspiegel gazetesi OECD'nin Almanya'nın yabancı iş gücünü çekme konusunda pek çok ülkenin gerisinde kaldığını ortaya koyan raporu hakkında şöyle yorum yapıyor:
"Almanya, burada çalışmak isteyenler için şart koşulan asgari gelir sınırını düşürdü ve yabancı diplomaları eskine göre artık daha kolay tanıyor. Almanya'ya göç etmek için engeller başka hiç bir yerde olmadığı kadar az. Ancak yüksek niteliğe sahip insanların çalışmak için yine de Danimarka'yı tercih etmesi, inandırıcı olunamadığının bir göstergesi. OECD'nin bildirdiğine göre Alman firmaları, yurtdışından eleman almak için yoğun bir çaba sarfetmiyor. Ayrıca politikacıların geçmişte sarfettiği 'Almanya bir göç ülkesi değildir!' türünden söylemleri de pek davet edici olmadı. Misafire bir kapıyı sonuna kadar açmak yetmez, onu içeri buyur etmek de gerekir."
Nürnberger Nachrichten gazetesi ise aynı konuya ilişkin yorumunda bugüne kadar farklı koalisyon hükümetlerinin ülkeyi göçmenlere cazip kılmak hedefiyle reformlar yaptığına dikkat çekiyor. Gazete yorumuna şöyle devam ediyor:
“Almanya'nın bir göç ülkesi olmadığı yalanından nihayet vazgeçildi. Fakat bunun, ülke içinde ve dışında ağızdan ağıza dolaşması zaman alıyor. Ayrıca yabancıların geldiği ülkelerde çoktan doğal kabul edilen 'hoş geldin kültürü'ne resmî daireler ve şirketler de genelde pek rastlanmıyor. Siyaset, ev ödevlerini yapmasına rağmen zor bir görevle karşı karşıya: Bir yandan ülkedeki işsizleri mümkün olduğu kadar istihdam etmeli, diğer yandan bunun mümkün olmadığı yerlerde göçü teşvik etmeli. İkisi de zorunlu."
Avrupa Birliği'nin polis teşkilatı Europol, futbol tarihinin gelmiş geçmiş en büyük şike skandalı ile karşı karşıya olunduğunu açıkladı. Dünya Kupası ve Şampiyonlar Ligi dâhil 400’e yakın futbol maçında şike yapıldığından şüpheleniliyor. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi, futboldaki yeni şike depremi hakkında şunları yazıyor:
"Europol'ün bu atağı, bir çeşit uyarı ya da yardım çağrısı ise bu çıkış hakkında söylenecek fazla bir şey yok. Kim uluslararası çetelerin üyeleriyle uğraşırsa, onlara karşı sert önlemler alabilmek için uluslararası izlenilen müşterek siyaset ve yasalara ihtiyaç duyar. Asıl mesele şu: Yeni ortaya çıkarılan bulgular, yeni bir anlayışı da beraberinde getirecek mi? Yoksa Europol'ün zaten bilinen bu dosyalar dışında sunacağı delilleri olmadığı izlenimi kalacak mı? Altı eşelenip süpürüldükçe şike pisliği artmıyor. Pislik yığınının sadece boyutu büyüyor. Yeni şikelere dair heyecan da kısa sürede kaybolacaktır."
Stuttgarter Nachrichten gazetesi de aynı konuda şu yorumu yapıyor:
"Suçlular ortaya çıkarılmak korkusu yaşamadığı sürece Almanya dâhil her yerde futbol tehlikede. Dünya genelinde liglerde takımların sadece puan toplamak ve kupayı almak için mücadele ettiği konusunda şüphe varsa futbol sorunlu demektir. Tıpkı bisiklet sporunda olduğu gibi. Doping yolsuzluğu bisiklet sporunu yok etti. Futbol da büyük bir güven kaybıyla karşı karşıya. Eğer taraftarlar, hayranı oldukları futbol idollerine artık güvenemezlerse ve kazananların âdil yollarla başarıya ulaştıklarından emin olamazlarsa onlar için de eğlence biter. İddiaya var mısınız?"

YORUM YAZIN