Alevi Kültür Dernekleri Diyarbakır'da Düzenlenen '1. Alevi Konferansı'nın Sonuç Bildirgesini Reddetti
“KÜRDİSTAN KELİMESİ SONRADAN EKLENDİ”
Alevi kurumlarının, Alevilerin sorunlarının tartışılması, Alevilerin verdiği kimlik mücadelesinde çözüm ortaklarının çoğaltılması bakımından tartışma ortamlarını faydalı bulduğunu belirten Engin Gündük, “Laik ve demokratik bir Türkiye ’nin ancak elbirliği ile yaratılacağına inanmaktayız. Bu düşüncelerle Alevilerin sorunlarını gündeme getirmek bakımından yararlı olacağı düşüncesiyle Diyarbakır’daki toplantıya katıldık. Diyarbakır’da yapılacak toplantının formatı bizlere ’Alevi konferansı’ şeklinde bildirilmiş, ancak daha sonra kamuoyuna yansıyan açıklamalarda bilgimizin dışında ’1. Kürdistan Aleviler Konferansı’ ifadesinin kullanıldığı görülmüştür. Salondaki işleyiş de bir kongre işleyişine dönüştürülmüştür. Oysa, bilindiği gibi konferans ve kongreler, hem hedef hem işleyiş bakımından ve aynı zamanda sonuçları itibariyle farklılıklar arz etmektedir” dedi.
“SİYASAL FİGÜRLER MAKSADI AŞAN BİR GÖRÜNTÜ OLDU”
Toplantının yapıldığı salonda, siyasal figürlere de yer verilmiş olmasının kendileri açısından maksadı aşan bir görüntünün oluşmasına yol açtığını belirten Engin Gündük, konuyla ilgili itirazları dile getirmelerine rağmen tutumun değişmediğini söyledi.
Konferansın gerçekleştirilmesinde katkısı olan kurumların bazı konularda itiraz ve hassasiyetlerini dikkate aldığını ifade eden Engin Gündük, “Biz yaptık oldu’ mantığıyla hareket ettiklerini belirtti.
Engin Gündük, konferansta kendileri tarafından dile getirilen eleştirilerin, salonda yaptıkları konuşmaların, konferans düzenleyicisi kurumlara yakın yayın organlarında hiç ifade edilmediğini ve konuşmalarının bütününe katıldıkları gibi bir ima yaratıldığını söyledi.
Konferansın gerçekleştirilmesinde katkısı olan kurumların bazı konularda itiraz ve hassasiyetlerini dikkate aldığını ifade eden Engin Gündük, “Biz yaptık oldu’ mantığıyla hareket ettiklerini belirtti.
Engin Gündük, konferansta kendileri tarafından dile getirilen eleştirilerin, salonda yaptıkları konuşmaların, konferans düzenleyicisi kurumlara yakın yayın organlarında hiç ifade edilmediğini ve konuşmalarının bütününe katıldıkları gibi bir ima yaratıldığını söyledi.
“İTİRAZLAR DİKKATE ALINMADI, ARKADAŞIMIZ KURULDAN ÇEKİLDİ”
Konuşmalarda Alevilerin ne istediğinden ziyade, Kürt siyasal hareketinin Alevilere nasıl baktığı üzerinde yoğunlaşıldığını belirten Engin Gündük, “Aleviliğin ne olması gerektiği gibi bir tarif yapılmaya çalışılmıştır ki, biz her tür siyasal çevrenin bu tür yaklaşımlarını doğru bulmuyor ve reddediyoruz. Kongre bu yönüyle, Alevilerden ziyade Kürt siyasal hareketinin ihtiyaçlarına dönük bir organizasyon özelliğini taşıdığı görülmüştür. Kamuoyuna açıklanan sonuç bildirgesinin hazırlanması sürecinde bizler tarafından görevlendirilen arkadaşımız da sonuç bildirgesine itirazlarda bulunmuş, ancak bu itirazlar dikkate alınmamış ve arkadaşımız kuruldan çekilmiştir.” dedi.
“MEZOPOTAMYA ALEVİLER BİRLİĞİ’NİN KURULUŞ KARARINA KATILMIYORUZ”
Sonuç bildirgesinde, Mezopotamya Alevi Birliği’nin kurulmasının kararlaştırıldığının açıklandığını belirten Engin Gündük, şunları söyledi:
“ Alevi Kültür Dernekleri, üst çatı örgütümüz olan Alevi Bektaşi Federasyonu’nun en büyük iki bileşeninden biridir ve federasyondaki varlığını hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sürdürme ve üst çatı örgütünü daha da güçlendirme kararlılığındadır. Dolayısıyla bizim Mezopotamya Aleviler Birliği’nin kuruluş kararına katılmamız söz konusu değildir, olamaz da. Bu yaklaşım tarafımızdan asla kabul görmeyecek bir durumdur ve yıllardır verdiğimiz mücadele çizgisine de aykırıdır, ayrıca Türkiye’deki Alevi hareketini bölmeye yönelik bir girişimdir.
Bizler, Aleviliği belli bir bölgeye sıkıştıran, belli bir etnisite ile ifade eden yaklaşımları reddediyoruz. Ne bizim derneğimiz ne de temsil edildiğimiz Alevi Bektaşi Federasyonu, ’Türk Aleviler Birliği’ değildir. Bizler kendimizi böyle tanımlamadık. Onun içindir ki, içimizde her etnik kökenden Alevi vardır ve 72 millete aynı nazarla baktığımızdan herkesi kucaklayabilmekteyiz. Muş’taki, Bingöl’deki Alevi de, Balıkesir’deki, İzmir’deki Alevi de aynı çatı altında birbirlerinin etnik kimliklerini sorgulamadan, birbirine ’can’ diyebilmektedir.
Siyasal amaçlı Alevilik tanım ve değerlendirmelerinin, Aleviliğin her etnik kimlik ve inançtan, her cinsiyetten insanı kucaklayan evrensel yanını zedeleyeceğine düşünüyoruz. Konferansta yaptığımız konuşmalarda da her siyasal çevrenin kendine göre bir Alevilik oluşturma niyet ve gayretlerinin yanlışlığına dikkat çektik. Ancak kamuoyuna yansıyan haberlerde, derneğimizin, söz konusu bildirgeye imza attığı gibi bir imaj yaratılmıştır ki, bu doğru değildir. Konferansın sonuç bildirgesinin derneğimizi bağlamadığını belirtmekte fayda görüyoruz.”
“ Alevi Kültür Dernekleri, üst çatı örgütümüz olan Alevi Bektaşi Federasyonu’nun en büyük iki bileşeninden biridir ve federasyondaki varlığını hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde sürdürme ve üst çatı örgütünü daha da güçlendirme kararlılığındadır. Dolayısıyla bizim Mezopotamya Aleviler Birliği’nin kuruluş kararına katılmamız söz konusu değildir, olamaz da. Bu yaklaşım tarafımızdan asla kabul görmeyecek bir durumdur ve yıllardır verdiğimiz mücadele çizgisine de aykırıdır, ayrıca Türkiye’deki Alevi hareketini bölmeye yönelik bir girişimdir.
Bizler, Aleviliği belli bir bölgeye sıkıştıran, belli bir etnisite ile ifade eden yaklaşımları reddediyoruz. Ne bizim derneğimiz ne de temsil edildiğimiz Alevi Bektaşi Federasyonu, ’Türk Aleviler Birliği’ değildir. Bizler kendimizi böyle tanımlamadık. Onun içindir ki, içimizde her etnik kökenden Alevi vardır ve 72 millete aynı nazarla baktığımızdan herkesi kucaklayabilmekteyiz. Muş’taki, Bingöl’deki Alevi de, Balıkesir’deki, İzmir’deki Alevi de aynı çatı altında birbirlerinin etnik kimliklerini sorgulamadan, birbirine ’can’ diyebilmektedir.
Siyasal amaçlı Alevilik tanım ve değerlendirmelerinin, Aleviliğin her etnik kimlik ve inançtan, her cinsiyetten insanı kucaklayan evrensel yanını zedeleyeceğine düşünüyoruz. Konferansta yaptığımız konuşmalarda da her siyasal çevrenin kendine göre bir Alevilik oluşturma niyet ve gayretlerinin yanlışlığına dikkat çektik. Ancak kamuoyuna yansıyan haberlerde, derneğimizin, söz konusu bildirgeye imza attığı gibi bir imaj yaratılmıştır ki, bu doğru değildir. Konferansın sonuç bildirgesinin derneğimizi bağlamadığını belirtmekte fayda görüyoruz.”
DTK'DEN YANITDemokratik Toplum Kongresi, 2-3 Şubat'ta gerçekleştirdiği 1. Kürdistan Alevi Konferansı'na ilişkin değerlendirmelerde bulunan Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Engin Gündük'e yanıt verdi. Yazılı açıklama yapan DTK, "Kürt siyasi hareketinin Aleviliğin ne olduğuna dair bir tarif yapıp, herkese bu tanımı dayatma gibi bir yaklaşım içerisinde değiliz" dedi.
DTK, Güdük'ün "Kürt siyasi hareketinin Aleviliğin ne olduğuna dair bir tarif yapıp herkese bu tanımı dayatma gibi bir yaklaşım içerisine gidildi" yönündeki eleştirilerine ise şu yanıtı verdi: "Ne Konferansımızda ne de genel politikalarımızda böyle bir yaklaşımın olmadığını net olarak ifade etmek isteriz. Biz toplumun yukarıdan yapılan tariflerle bir kalıba sokulamayacağını düşünüyor ve bu anlayışla mücadele ediyoruz. Bizden farklı düşünen kesimleri her konuda olduğu gibi Alevilik konusunda da dinlemeye, tartışmaya ve fikirlerine saygı duymaya hazırız. Sayın Gündük’ün Konferansımız delegesi olmamasına rağmen düşüncelerinden yararlanmak üzere davet edilmesi de bu düşüncemizin yansımasıdır."
(dha/etha)

YORUM YAZIN