Header Ads

Pınar Selek: Artık Bu Kabus Bitmeli


Pınar Selek üç kez beraat ettikten sonra bugün yeniden yargılanıyor. Pınar Selek, "Artık bu kabus bitmeli. Ben aylardır, yıllardır sadece Türkiye’ye dönüşümü düşlüyorum. Üzerimden yürütülen sembolik savaş sona ermeli. Başka bir şey diyemiyorum, dileyemiyorum" diyor

Pınar Selek, üç kez beraat ettiği “Mısır Çarşısı” davasında 24 Ocak’ta (bugün) yeniden yargılanıyor. Yargıtay tarafından üç kez bozulan beraat kararında İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi 22 Kasım 2012’ye kadar art arda direnmişti. Yargı kabusuna dönüşen davada mahkeme heyeti, mahkeme başkanının “raporlu” olmasını fırsat bilerek Yargıtay’ın beraati bozma kararına direnmekten vaz geçmiş, 12 Aralık’taki duruşma ise ertelenmişti.

Türkiye içinden Selek’le dayanışma için binlerce aydın, sanatçı, gazeteci, insan hakları savunucusu ve vatandaş seferber olmaya devam ediyor. Dahası, Pınar Selek’in Avrupalı destekçilerinin sayısı da her gün katlanarak artıyor. Öyle ki, destekçiler arasında bu kez çok sayıda yabancı gözlemci de yer alacak. Yabancı gözlemcilerin büyük çoğunluğu Fransa’dan dava için geliyor. Ünlü gazeteci-yazar Günther Wallraff’ın başını çektiği Almanya, İtalya ve Avusturya’dan gelenlerle birlikte sayılarının elliyi geçmesi bekleniyor. Gelenler arasında Selek’in doktora çalışmalarını sürdürdüğü Strasbourg Üniversitesi Rektör yardımcısı ve heyeti, Strasbourg Belediye Başkan Yardımcısı, Uluslararası PEN, Fransız Sosyoloji Derneği temsilcisi, Uluslararası İnsan Hakları Dernekleri Federasyonu (FIDH) yetkilisi ve avukatı, gazeteciler, araştırmacılar, ünlü feministler, çeşitli sivil toplum kuruluşları ile Yeni Antikapitalist Parti ve Sol Cephe temsilcileri, CGT sendikası temsilcisi ve avukatı, Küreselleşme Karşıtı ATTAC üyeleri, Fransa’nın çeşitli kentlerinde bulunan Pınar Selek Dayanışma Komiteleri üyeleri, Pınar Selek kitaplarının Fransız ve Alman yayıncıları yer alıyor.

Geçtiğimiz hafta içinde AB-Türkiye Karma Parlamenter Komitesi de Pınar Selek davası ile ilgili Avrupa Parlamentosu’nda özel bir toplantı düzenledi. Başta komite başkanı Helène Flautre olmak üzere otuza yakın Avrupa milletvekilinin hazır bulunduğu toplantıda, davanın parlamentonun yakın takibine alındığı vurgulandı. Toplantı bitiminde ise parlamenterlerin hepsi “Pınar Selek’in arkadaşı ve tanığıyım” diyerek Selek’i uğurladı. Öte yandan Pınar Selek’in doktora çalışmasını tamamlamakta olduğu Strasbourg Üniversitesi rektörlük kararıyla ender görülen bir eylem gerçekleştirecek: 24 Ocak sabahı Selek’e dayanışma için derslere girilmeyecek. Bugün görülecek dava öncesinde Pınar Selek ile konuştuk.

'BU TARİH BİTMELİ!'

-24 Ocak’ta seni desteklemeye gelen yüzlerce insanın duruşma sonrası yüzü gülecek mi?

Artık bu kabus bitmeli. Ben aylardır, yıllardır sadece Türkiye’ye dönüşümü düşlüyorum. Üzerimden yürütülen sembolik savaş sona ermeli. Başka bir şey diyemiyorum, dileyemiyorum.

-Şu anda yaşadığın kent, Strasbourg, senin için ayakta sanki...

Çok ilginçtir, ben Strasbourg’a yaklaşık yirmi yıl önce öğrenciyken gelmiştim ilk kez. O sıralar Nice kentinde bir öğrenci toplantısına gelmiştim. Aklıma koyduğum şeylerden en önemlisi ise, ilk kez geldiğim Fransa’da, o sıralar sürgünde yaşayan Server Tanilli’yi ziyaret etmek istiyordum.

-Tanıyor muydun kendisini?

Ben değil ama babam (Alp Selek) iyi tanıyordu. Ben de kızı olarak aradım Server Bey’i ve kendisini görmek istediğimi söyledim. Kabul edince de trene atlayıp Strasbourg’a gittim. Ona da bana olduğu gibi Strasbourg Üniversitesi kucak açıp sahip çıkmıştı. İkinci gidişim ise kendim için oldu...

-Senin kendi tarihin içinde ülkenin kara sayfalarını okuyoruz sanki?

Gerçekten de öyle. Sanki tarih içinde tarih yaşıyorum. Sürgünde bir profesörü ziyaret ettiğim kentte bu kez ben ülkeme dönmek için adalet bekliyorum. Böylesi bir tarih artık sonlansın istiyorum. Herkes elinden geleni yapmalı. Ve bu tarih artık tekerrür etmemeli!

(Defne Gürsoy/BirGün)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.