Kardeşi ve 11 Yakınını Uludere Katliamı'nda Yitiren Ferhat Encü: Vur Emrini Veren Bizzat Başbakan
34 kişinin öldürüldüğü Uludere (Roboskî) Katliamı'nın üzerinden 1 yıl geçti. Kardeşi Serhat Encü ve 11 yakınını katliamda yitiren Ferhat Encü, katliamın üzerinden geçen bir yılı anlattı, devletten adalet beklemediklerini söyledi.
Ferhat Encü, yaşadıkları acının yanı sıra devletin baskılarından dolayı, bir yılı çok zor koşullarda geçirdiklerini söyledi.
'ADALET İSTEDİĞİMİZ İÇİN YARGILANDIK, TUTUKLANDIK'Hiç yılmadan adalet mücadelesi verdiklerini belirten Encü, "Devletin baskı ve zoru karşısında yılmadık. Tersine, mücadelemizi daha da büyüttük. Roboskî Katliamı'nın bir insanlık suçu olduğunu ve faillerinin yargı önüne çıkartılmasını, ağır cezaya çarptırılmasını istedik. Meclis'e gittik, bir çok ili dolaştık, sesimizi duyurmaya çalıştık" dedi.
"Bizim bu taleplerimize karşı katliamcı zihniyet de boş durmadı" diyen Encü, adalet isteyen Roboskîli ailelerin tutuklandığını, 9 ay cezaevinde kaldığını hatırlattı. Kendisinin de 6 kez gözaltına alındığını anımsatan Ferhat Encü, hala bazı kişiler hakkında arama kararı olduğunu söyledi.
Devletin ve AKP Hükümeti'nin katliama yönelik açıklamalarını hatırlatan Encü, Başbakan'ın katliamdan iki gün sonra yaptığı açıklamada, Roboskîli ailelerden özür dilemek yerine Genelkurmay Başkanı'nı savunduğunu ve teşekkür ettiğini söyledi. Başbakan'ın, "Her kürtaj bir Uludere'dir" sözlerini de hatırlatan Encü, devam etti: "Başbakan bu sözleriyle katliamı kadın bedenine indirgeyerek, küçümsedi. 'Onların ellerinde mayın haritaları var. Benim askerim mayına basıp ölüyor, onlar mayına basmıyor' kuru iftirasıyla da gerçekleri saptırmaya çalıştı."
'HERON GÖRÜNTÜLERİNİ AÇIKLASINLAR'Başbakan'ın hala "Sivil mi değil mi?" tartışması yaptığını ifade eden Ferhat Encü, şunları söyledi: "Bunu bilerek yapıyor. Ortada bir dava yok ama bu açıklamalar hakim ve savcılara yol göstermek maksatlı yapılıyor. Katledilen grup 38 kişiden oluşuyordu. 34 kişi bedenleri parçalanarak, yaşamlarını yitirdi. Bir kişi ağır yaralı olmak üzere 4 kişi kurtuldu. Eğer hala sivil olup olmadıklarından şüphe ediyorlarsa, bunda samimilerse ellerinde Heron görüntüleri var. Kamuoyuna açıklasınlar. Savcının, otopsi raporu var, açıklasınlar. O çocukların kim olduğu, o bedenlerin kimin çocuklarına ait olduğu açıklansın. O zaman sivil midir değil midir tartışması ortadan kalkar. Ama zaten AKP'nin böyle bir amacı yok. Başbakan Roboskililer için 'ruhunu şeytana satmışlar' gibi çirkin bir söz kullandı. Biz de bu sözü onun için kullanıyoruz. Ruhunu şeytana satmış, insani ve vicdani değerler üzerinden bir açıklama yapmıyor. Sanki orada ölen insan değilmiş, 34 tavuk ölmüş gibi bir yaklaşım içerisindeler."
'VUR EMRİNİ VEREN BAŞBAKAN'AKP Hükümeti'nin katliamı aydınlatmak istemediğini söyleyen Ferhat Encü, "Neden?" sorusuna şu yanıtı verdi: "En son AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal ile yaptığım görüşmede de söyledim, neden AKP katliamın açığa çıkartılmasını istemiyor. Demek ki vur emrini veren bizzat Başbakan. Bundan dolayı bu katliam aydınlatılmıyor. Gerçekten alt kademeden biri vur emrini vermiş olsaydı, Başbakan kendini temize çıkarmak için kimseye acımazdı. Bu katliamın emrini verenler devletin en üst kademesinde olduğu için aydınlatılmıyor, aydınlatılamıyor."
'O RAPOR AİLELİRİN GÖZÜNDE ÇÖPE ATILACAK BİR RAPOR'Meclis Uludere Alt Komisyonu'nun kurulduğunu hatırlatan Ferhat Encü, Komisyon'un, Roboskîli ailelerle görüştüğünü, sözler verdiğini hatırlattı. Aylar geçmesine rağmen raporun açıklanmadığını ifade eden Encü, "Hazırladıkları raporu Mart'a açıklayacaklarını söylediler, birinci yıl doldu hala açıklanmış bir rapor yok. Başından beri söylüyoruz, bu komisyon Roboskî Katliamı'na gösterilen tepkileri aza indirmek, katliamın üzerini örtmek için kurulan bir komisyon. Komisyon Başkanı da açıklama yaptı zaten 'Kimseyi suçlamak gibi bir tavrımız yok' diye. Suçluyu açığa çıkarmak değil, aklamaya yönelik açıklamalar yapıyorlar, raporda bu şekilde olacak. Bizim bu komisyondan da beklentimiz yok. O rapor, Roboskili ailelerin gözünde çöpe atılacak bir rapor. İster açıklasınlar, ister açıklamasınlar" diye konuştu.
'ADALETİ MÜCADELE İLE SAĞLAYACAĞIZ'Adalet umudunu tamamen yitirdiklerini vurgulayan Encü, "Katliamcı zihniyetten adalet talep etmiyoruz, umut da etmiyoruz" dedi. Adaletin Roboskîli ailelerin mücadelesi ile sağlanacağını kaydeden Encü, "Roboskîli aileler olarak, tüm ezilenler, sosyalistler ve halkımızla birlikte mücadele edeceğiz. Ancak adalet böyle sağlanır" şeklinde konuştu. Encü, ailelerin verdiği mücadele sayesinde katliamın üzerinin örtülemediğini ifade etti.
"Biz Şeyh Said'in, Dersim'in, Zilan'ın Ağrı'nın, Sivas'ın Maraş'ın hesabını soramadığımız için Roboskî yaşandı. Sürekli sustuk, ağlamayı tercih ettik. Artık ağlama günü değil, direnme günü" diyen Encü, yeni katliamların yaşanmaması için, herkesi 28 Aralık'ta Roboskî'ye çağırdı. "28 Aralık katliamcı zihniyete dur deme gündür" diyen Encü, Roboskî'ye gidemeyecek olanlara ise "Her yeri Roboski'ye çevirmeye" çağırdı. Encü, AKP binalarının önüne yürüyüşlerin düzenlenmesini, siyah çelenkler bırakılmasını istedi, "Halkımızın bunu yapacağına inanıyoruz" dedi.
Roboskî'de yaşam şartlarının çok zor olduğunu anlatan Encü, "Aileler psikolojik olarak hergün bu katliamı yaşıyor. Eğlenmeyi gülmeyi bırakmış bir vaziyette, yaşamlarını sürdürüyor. Devlet hem katletti, hem yalnız bıraktı, hem de hakaret etti. Bu yalnızlaştırmayı ortadan kaldıracak olan bir halka sahibiz. 28 Aralık'ta ortaya çıkacak birliktelik, bu yalnızlaştırmayı ortadan kaldıracak ve katliamcı zihniyete bir yanıt olacak" dedi.
(İsminaz Ergün/Etha)
YORUM YAZIN