Header Ads

Dışarıdaki Gazeteciler'den 24 Saatlik Açlık Grevi

Gazeteciler, 51 gündür cezaevlerinde açlık grevinde olan tutuklu meslektaşlarına destek için Galatasaray Meydanı'nda bir günlük açlık grevine başladı.

"Ölüm haberi yapmak istemiyoruz" yazılı pankart ve dövizler açan gazeteciler, "Ölüm haberi istemiyoruz", "Tutuklu gazetecilere özgürlük", "Ölüm değil çözüm istiyoruz" sloganlarını attı.

Açlık grevine katılan gazeteciler adına basın açıklamasını ETHA Editörü Arzu Demir okudu.

Kürt siyasi tutukluların cezaevlerinde başlattığı açlık grevinin 51. gününe girdiğini hatırlatan Demir, tutuklu 6 gazetecinin de açlık grevinde olduğunu hatırlattı.

Gazetecilerin Kürt basınında çalıştıkları için haberleri "suç delili" gösterilerek tutuklandığını anımsatan Demir, açlık grevinde olan Azadiya Welat eski Genel Yayın Yönetmeni Tayyip Temel'in sağlık durumunun giderek ağırlaştığını söyledi. Özellikle 12 Eylül'de açlık grevine başlayan tutukluların artık su bile içemediklerini kaydeden Demir, çoğunun konuşmakta zorlandığını ve kanamalarının başladığını belirtti.

Günlerdir susan AKP Hükümeti'nin bugünlerde konuşmaya başladığını kaydeden Demir, "Başbakan üç ay önceki fotoğrafı gösterip, 'şiş kebap' diyor, 'şov' diyor, 'açlık grevinde olan 1 kişi var' diyor. Açlık grevinde olanlara zorla müdahaleden bahsediyor" şeklinde konuştu.

Bununla yetinmeyen hükümetin çocukların ölümün sınırına gelen ailelere biber gazları ile müdahale ettiğini hatırlatan Demir, insanların "ölümler olmasın" çığlığına dahi katlanılamadığını vurguladı.

Ana akım medyanın bu zulmü yapanların gerisinde durmadığını ifade eden Demir, medyanın uzun süre, açlık grevlerine karış "üç maymunu" oynadığını, maniple haberlerle yangına körükle gittiğini vurguladı. Demir, "Özetle onlar çözüm değil ölüm diyor, biz ölüm değil çözüm istiyoruz" dedi.

Demir, gazeteciler olarak, açlık grevindeki tutukluların talepleri doğrultusunda adım atılmasını, ölümlerin durdurulmasını istedi.

Demir, konuşmasını şöyle noktaladı: "Cezaevlerinde bir kişinin dahi ölüm haberini yapmaya tahammülümüz yok. Yaşamın tarafındayız, ölüm haberleri yapmak istemiyoruz. Ölüm haberi okumak istemeyen, vicdanı olan herkesi bu ölümleri durdurmak için harekete geçmeye çağırıyoruz."

'BİZ BU FİLMİ GÖRDÜK, HEM DE DEFALARCA...'

Demir'in ardından TGS adına Burak Öz konuşma yaptı. "Biz bu filmi gördük, hemde defalarca" diyerek konuşmasına başlayan Öz, şöyle devam etti: "Hapishanelerde şafak operasyonlarında haber nöbetlerindeydik. 'Evladım ölmesin' diyen ana-babaların feryadını da cezaevlerinden yükselen dumanların taşıdığı, duvarlara kadar sinen ölüm kokusunu da ölüm haberlerinin ardından toplumun yaşadığı travmayı da yaşadık."

'96 ve 2000 yıllarını hatırlatan Öz, "Sokaklar o günlerde olduğu gibi sıcak ve biz gazeteciler de ateşin içindeyiz" dedi.

"Hava kurşun gibi ağır ve gereken adım atılmazsa daha da ağırlaşacak" diyen Öz, şunları söyledi:" Biz bunu gördük, yaşadık, biliyoruz. Bu yüzden meslektaşlarımız için ortak geleceğimiz için bu topraklar için endişeliyiz. Evet gazeteciyiz ama önce insanız. Şimdi de yaşamın tarafındayız. Ölüm haberleri yapmak istemiyoruz."

Açıklamanın ardından, haberi izleyen gazeteciler, açlık grevinde olan ve onlara destek için eylem yapan meslektaşlarına destek vermek için fotoğraf makinelerini, kameralarını, defter ve kalemlerini yere bıraktı. Gazeteciler, hep birlikte, "Ölüm haberi yapmak istemiyoruz" sloganını attı.

Ardından, oturma eylemine geçildi. Bandista'nın, söylediği marşlar eşliğinde oturma eylemi yapan gazeteciler, yarın 20.00'ye kadar Galatasaray Meydanı'nda oturma eylemi ve açlık grevini sürdürecek.

 HERKESİ SORUMLU DAVRANMAYA ÇAĞIRIYORUZ

Akşamın ilk eylemi ise KESK, DİSK, TTB, TMMOB, Halk Evleri, Devrimci İşçi Partisi’nin da aralarında bulunduğu çeşitli sendika ve sivil toplum örgütü üyesi yaklaşık 200 kişi tarafından ’Ölümler durdurulsun’ başlıklı bir gösteri gerçekleştirildi. Grup, “Ölümler Durdurulsun" yazılı pankart “Yaşasın halkların kardeşliği", "Tecriti kaldırın", "Barış için anadilde eğitim", "Kürt sorununda demokratik çözüm" dövizleri ile Azadiya Welat, Özgür Gündem ve Atılım Gazeteleri taşıdı. Grup sık sık “Savaşa hayır barış hemen şimdi", "Ölüm değil çözüm istiyoruz" şeklinde sloganlar attı.

Oturma eylemi yapan grup adına basın açıklamasını KESK İstanbul Şubeler Dönem Sözcüsü Mustafa Turgut okudu.

Cezaevlerinde 12 Eylül’de başlayan açlık grevinin 51’inci gününe girdiğini belirten Turgut, "63’ünün ölüm sınırında olduğu, yaklaşık 650’nin üzerinde mahpusun açlık grevini sürdürdüğü ve her hafta yeni katılımların olduğu anlaşılmaktadır. Açlık grevlerinin girdiği bu kritik aşamada başta hükümet olmak üzere herkesi sorumlu davranmaya çağırıyor, bedenini açlığa yatırmış insanların ölmemesi için taleplerine kulak tıkanmamasını, barış ortamının daha da zorlaştırılmamasını bekliyoruz. Sürecin gerekliliklerini yerine getirmedikleri takdirde olacak her türlü olumsuzluktan ve ölümden sorumlu olmaktan kurtulamayacaklarını buradan bir daha haykırıyoruz. Bizler bu noktada üzerimize düşen bütün sorumluluklarını sonuna kadar yerine getireceğimizi buradan ilan ediyoruz" dedi.

Yaklaşık bir saat süren oturma eylemi gerçekleştiren katılımcılar okunan marşın ardından alkışlar eşliğinde dağıldı.

(etha/dha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.