Eğitim Sen Maltepe'de Dağıtılan Irkçı ve Ayrımcı Kitaplar Hakkında Suç Duyurusunda Bulundu
Eğitim Sen İstanbul 5 Nolu Şube, Maltepe ilçesinde okullarda dağıtılan ırkçı ve ayrımcı kitaplarla ilgili olarak suç duyusunda bulundu. Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan suç duyurusunda, kitabı yayınlayanlar hakkında halkı kin ve nefret duygularıyla birbirine düşürmekten, kitabın dağıtılmasından sorumlu olan kamu görevlileri hakkında da görevi ihmal suçlarından dava açılması istendi.
Eğitim Sen, Maltepe Kaymakamı Ahmet Okur, kitapları incelemediklerini itiraf eden Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan, Şube Müdürü Muzaffer Doğan ve Büyük Adam Yayınları tarafından basılan kitapların editörü M. Sırrı Arvas hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bilim insanlarının, farklı din ve inançlara, fikirlere sahip kişi ve grupların aşağılandığı, ırkçı hakaretlere uğradığı, bilimsellikten ve pedagojik dilden uzak dille kaleme alınan kitaplarla ilgili olarak suç duyurusunda bulunan Eğitim Sen, Kartal Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. “Çocuklarımıza, okullarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartı Adliye girişine asan Eğitim Sen'liler, “Büyük Adımlar Yayınları” tarafından yayınlanan 15 kitaplık ırkçı ayrımcı kitap setini de yerlere serdi.
Suç duyurusundan önce basına bir açıklama yapan Eğitim Sen İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan, 4+4+4 eğitim sistemi yasalaştırıldığında dile getirdikleri kaygılarının şimdi ne kadar haklı olduğunu gördüklerini söyledi. Sistemin pedagojik olmadığını, piyasacı bir yapıya sahip olduğunu, muhafazakar toplum inşası için oluşturulduğunu söyleyen Aydoğan, AKP'li bürokratlar tarafından da hemen uygulamaya sokulduğunu belirtti.
'KİTAPLARDA HERKES AŞAĞILANDI, DÜŞMANLAŞTIRILDI'
Söz konusu kitapların Maltepe ilçesinde 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerine dağıtıldığını söyleyen Aydoğan, şöyle konuştu:
“Kitaplarda Özellikle İslam dinini esas alan kişilikler olağanüstü yüceltilirken açık bir şekilde din propagandası yapılmış, tarihe mal olmuş, insanlığın gelişiminde çığır açmış düşünürlere gerçeğe aykırı ve hakaret içeren, aşağılayıcı ifadelere yer verilmiş bu şekilde çocukların zihin dünyalarını karartmak istenmiştir. Kitapta bilim düşmanlığı, Yahudi düşmanlığı, Ermeni düşmanlığı içeren ifadelere yer verilmiş, Hristiyan dini ve dindar olmayan insanlar, Sol felsefine bakışana sahip insanlar aşağılanmıştır. Kitapta şiddet, özellikle Kadınlar, gayrimüslimler, Ermeni ve Yahudiler için adeta kutsanmıştır, kadın düşünürlere yer verilmemiştir. Kitap, ülkemizde kitaplarda övülen İslami kurallarla yaşamayanlar için, Aleviler için de yaşam hakkını inkar eden içeriğe sahiptir. 'Gavur-Kafir' gibi kelimeler oldukça sık kullanılırken, övücü manada 'molla-derviş-tarikat' kelimeleri de bir sıklıkla kullanılmıştır.”
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ: KİTAPLARI İNCELEMEDİK
Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan'ın “Kitapları incelemedik” itirafında bulunduğunu söyleyen Aydoğan, “Maltepe Kaymakamı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü görevi ihmal suçu işlemiştir. Büyük Adımlar Yayınevi ve editörü M. Sırrı Arvas gerçek dışı, yalan bilgilerle saygınlığı bütün dünyaca kabul edilen kişiler hakkında okuyanda nefret duyguları uyandıracak üslup ve dille kitaplar yayınlaması nedeniyle nefret suçu işlemiştir” diyerek, söz konusu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Aydoğan, Eğitim Sen olarak ırkçı, gerici, piyasacı, tek tipleştirici eğitime karşı eşit, özgür, bilimsel, parasız, laik, nitelikli eğitim mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.
Açıklamanın ardından Eğitim Sen tarafından hazırlanan suç duyurusu, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildi. Dilekçede, söz konusu kişiler hakkında Anayasanın 26/2, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10/2, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 20/2 ve Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddeleri uyarınca ivedilikle kamu davası açılması istendi.
DARVİN, TAŞBEBEK OLMADIĞI İÇİN TEORİSİNİ GELİŞTİRMİŞ!
Eğitim Sen'in suç duyurusunda bulunduğu kitaplarda, hiçbir bilimsel gerçeklere dayanmadan, bilimsel ve pedagojik dilden uzak ifadeler yer alıyor. Yer yer argo ve çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyecek ifadeler içeren kitaplardan bazı bölümler şöyle:
Hafıza Defterine İsmini Yazdıranlar isimli kitapta Charles Robert Darwin hakkında; “Küçük Charles’in iki derdi vardır. Birincisi Yahudi’dir ve kendini gizlemek zorundadır. İkincisi çıkık alnından, iri burnundan ve şekilsiz dişlerinden nefret eder. Gerçi herkes taşbebek gibi olmak zorunda değildir ama arkadaşlarının 'maymun Charles' diye çağırmalarına çok alınır… Darwin ileri yaşlarında bile çocukluk takıntılarını aşamaz. Mesala Lyell’a yazdığı mektupta (haşa) 'tabiatta düzen olsa bu çirkin burnun yüzümde işi ne' diye isyan ettiğine göre aşağılık kompleksinden kurtulabilmiş değildir…”
EİNSTEİN'IN MANYETİK ÇEKİM ALANI...
Albert Einstein için ise şu ifadeler yer alıyor: “Albert evde muhatap bulamadığından olacak ancak 4 yaşında konuşmaya başlar. Okulu tırnağı kadar sevemez, dersleri hepten boşlar. Çekilir köşesine, bol bol hayal kurar. Tabiri caizse fazla uçar, ışık demetlerine filan binmeye kalkar... Albert iletişim özürlüdür…. Einstein çorapsız dolanır, ayda bir yıkanır ve (belki şaşıracaksınız ama) sabun yemekten çok hoşlanır. (İşin acı yanı o yıllarda Gestapolar Yahudileri fırınlayıp sabun yapmaktadırlar) Dahimiz pistir, pasaklıdır, saçlarını bile taramaz lakin (manyetik alan üzerinde çok çalıştığından olacak) kadınlar üzerindeki çekim etkisi tartışılmaz… Meslektaşı Mileva’yla (hamile kaldığı için) zoraki bir evlilik yapar, ancak güzel kuzeni Elsa’yla arayı düzünce onu tanımaz. Bu arada sekreteri Betty, Avusturya’lı sarışın Margarette ve milyoner Estella ile adı çıkar.”
TARİH UYDURMALARLA BİR KEZ DAHA YAZILIYOR
Büyük Adım Biyografi Dizisi-8 Tarihten Kalan Yankı isimli kitapta Chiristoper Colombus hakkında ise bugüne kadar hiçbir tarihçinin bilmediği “gerçekler” anlatılıyor. Amerika kıtasına ilk ayak basan İspanyol'lardan sonra kıtada bir katliam yapıldı. Ancak Büyük Adım Yayınları, katliamları öyle bir senaryolaştırdı ki, akıllara ziyan:
“Hasılı Bush’un dedeleri Amerika’yı “kanla zulumle”kurarlar.Süt bebeklerini ayaklarından tutup taşlara çarpar,köpeklerin önüne atarlar. Kimini alevlere iterler, kimini dallara sallandırırılar. Kristof eline geçen reisleri sıradan yerliler gibi öldürmez , daha enterasan bir son için fikrini zorlar. Kızılderililer kıtanın derinliklerine kaçarak gizlenseler de İspanyollar bunların peşine azgın köpekler takar. Bu hayvanları sadece yerli etiyle besleyip canavarlaştırırlar. Hatta köpekleri beslemek için insan eti satan kasaplar açarlar. Müşteriler “ şu herifin çeyreğini ver” der kanlı butu omuzlarını vururlar. Azgın köpekler etlere hırlayarak dalar ama en fazla da kafatası sıyırmaktan hoşlanırlar.”
MARKSİSTLER FREUD'U HİÇBİR ZAMAN SAVUNMADI
Charlie Chaplin ve Sigmund Freud da ırkçı ve ayrımcı kitaptan nasiplerini alır:
Charlie Chaplin hakkında, “Bilirsiniz Amerika’da parayı bulanlar ya karılarını değiştirirler ya da yeni bir araba alırlar… Şarlo Musevilerle düşüp kalktığından olacak Nazilere karşı 'ikinci bir cephe' açar” denilerek, Nazi karşıtlığı hedef gösterilir.
Sigmund Freudhakkında ise “Sigmund da onlara uyar ve annesine bile ( ki eve 19 unda kuma gelmiş genç bir kadındır) ters bakmaya başlar. Günde en az 20 Puro içer, her akşam alkol alır ve delicesine kokain çeker. Freud Psikanaliz uyguladığı bir meslektaşına ( Dr.Frink) 'karından ayrıl ve git sevdiğini baştan çıkar' diyecek kadar arızalıdır…Mesela İslam ülkelerinde intihar da cinayet de yok denecek kadar azdır. İstatistikler Freud’u kesinlikle yalanlar ve bilimsel çalışmalar teoriyi kaldırıp çöpe atarlar... Ancak bu teosi dinden devletten, cemiyetten nefret edenlerin işine gelir. Hedonistlerin (zevkçilerin) ateistlerin, fuhuş tüccarlarının ekmeğine yağ sürer. Özellikle Siyonistlerle Marksistler, Darwin ve Freud’a sahip çıkar, onları ölümüne savunurlar… Sapıkların babası Sigmund...” ifadelerine yer verilir. Kitapta ifade edilenlerin aksine, Marksistler, hiçbir zaman Freud'u savunmadı, felsefi olarak da tam karşısında yer aldı.
(başka haber-etha)
Eğitim Sen, Maltepe Kaymakamı Ahmet Okur, kitapları incelemediklerini itiraf eden Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan, Şube Müdürü Muzaffer Doğan ve Büyük Adam Yayınları tarafından basılan kitapların editörü M. Sırrı Arvas hakkında suç duyurusunda bulundu.
Bilim insanlarının, farklı din ve inançlara, fikirlere sahip kişi ve grupların aşağılandığı, ırkçı hakaretlere uğradığı, bilimsellikten ve pedagojik dilden uzak dille kaleme alınan kitaplarla ilgili olarak suç duyurusunda bulunan Eğitim Sen, Kartal Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. “Çocuklarımıza, okullarımıza, geleceğimize sahip çıkıyoruz” yazılı pankartı Adliye girişine asan Eğitim Sen'liler, “Büyük Adımlar Yayınları” tarafından yayınlanan 15 kitaplık ırkçı ayrımcı kitap setini de yerlere serdi.
Suç duyurusundan önce basına bir açıklama yapan Eğitim Sen İstanbul 5 Nolu Şube Başkanı Mehmet Aydoğan, 4+4+4 eğitim sistemi yasalaştırıldığında dile getirdikleri kaygılarının şimdi ne kadar haklı olduğunu gördüklerini söyledi. Sistemin pedagojik olmadığını, piyasacı bir yapıya sahip olduğunu, muhafazakar toplum inşası için oluşturulduğunu söyleyen Aydoğan, AKP'li bürokratlar tarafından da hemen uygulamaya sokulduğunu belirtti.
'KİTAPLARDA HERKES AŞAĞILANDI, DÜŞMANLAŞTIRILDI'
Söz konusu kitapların Maltepe ilçesinde 5, 6, 7 ve 8. sınıf öğrencilerine dağıtıldığını söyleyen Aydoğan, şöyle konuştu:
“Kitaplarda Özellikle İslam dinini esas alan kişilikler olağanüstü yüceltilirken açık bir şekilde din propagandası yapılmış, tarihe mal olmuş, insanlığın gelişiminde çığır açmış düşünürlere gerçeğe aykırı ve hakaret içeren, aşağılayıcı ifadelere yer verilmiş bu şekilde çocukların zihin dünyalarını karartmak istenmiştir. Kitapta bilim düşmanlığı, Yahudi düşmanlığı, Ermeni düşmanlığı içeren ifadelere yer verilmiş, Hristiyan dini ve dindar olmayan insanlar, Sol felsefine bakışana sahip insanlar aşağılanmıştır. Kitapta şiddet, özellikle Kadınlar, gayrimüslimler, Ermeni ve Yahudiler için adeta kutsanmıştır, kadın düşünürlere yer verilmemiştir. Kitap, ülkemizde kitaplarda övülen İslami kurallarla yaşamayanlar için, Aleviler için de yaşam hakkını inkar eden içeriğe sahiptir. 'Gavur-Kafir' gibi kelimeler oldukça sık kullanılırken, övücü manada 'molla-derviş-tarikat' kelimeleri de bir sıklıkla kullanılmıştır.”
MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ: KİTAPLARI İNCELEMEDİK
Maltepe İlçe Milli Eğitim Müdürü Faik Kaptan'ın “Kitapları incelemedik” itirafında bulunduğunu söyleyen Aydoğan, “Maltepe Kaymakamı ve İlçe Milli Eğitim Müdürü görevi ihmal suçu işlemiştir. Büyük Adımlar Yayınevi ve editörü M. Sırrı Arvas gerçek dışı, yalan bilgilerle saygınlığı bütün dünyaca kabul edilen kişiler hakkında okuyanda nefret duyguları uyandıracak üslup ve dille kitaplar yayınlaması nedeniyle nefret suçu işlemiştir” diyerek, söz konusu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Aydoğan, Eğitim Sen olarak ırkçı, gerici, piyasacı, tek tipleştirici eğitime karşı eşit, özgür, bilimsel, parasız, laik, nitelikli eğitim mücadelesini sürdüreceklerini vurguladı.
Açıklamanın ardından Eğitim Sen tarafından hazırlanan suç duyurusu, Kartal Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildi. Dilekçede, söz konusu kişiler hakkında Anayasanın 26/2, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 10/2, Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme'nin 20/2 ve Türk Ceza Kanunu'nun 216. maddeleri uyarınca ivedilikle kamu davası açılması istendi.
DARVİN, TAŞBEBEK OLMADIĞI İÇİN TEORİSİNİ GELİŞTİRMİŞ!
Eğitim Sen'in suç duyurusunda bulunduğu kitaplarda, hiçbir bilimsel gerçeklere dayanmadan, bilimsel ve pedagojik dilden uzak ifadeler yer alıyor. Yer yer argo ve çocukların zihinsel gelişimini olumsuz etkileyecek ifadeler içeren kitaplardan bazı bölümler şöyle:
Hafıza Defterine İsmini Yazdıranlar isimli kitapta Charles Robert Darwin hakkında; “Küçük Charles’in iki derdi vardır. Birincisi Yahudi’dir ve kendini gizlemek zorundadır. İkincisi çıkık alnından, iri burnundan ve şekilsiz dişlerinden nefret eder. Gerçi herkes taşbebek gibi olmak zorunda değildir ama arkadaşlarının 'maymun Charles' diye çağırmalarına çok alınır… Darwin ileri yaşlarında bile çocukluk takıntılarını aşamaz. Mesala Lyell’a yazdığı mektupta (haşa) 'tabiatta düzen olsa bu çirkin burnun yüzümde işi ne' diye isyan ettiğine göre aşağılık kompleksinden kurtulabilmiş değildir…”
EİNSTEİN'IN MANYETİK ÇEKİM ALANI...
Albert Einstein için ise şu ifadeler yer alıyor: “Albert evde muhatap bulamadığından olacak ancak 4 yaşında konuşmaya başlar. Okulu tırnağı kadar sevemez, dersleri hepten boşlar. Çekilir köşesine, bol bol hayal kurar. Tabiri caizse fazla uçar, ışık demetlerine filan binmeye kalkar... Albert iletişim özürlüdür…. Einstein çorapsız dolanır, ayda bir yıkanır ve (belki şaşıracaksınız ama) sabun yemekten çok hoşlanır. (İşin acı yanı o yıllarda Gestapolar Yahudileri fırınlayıp sabun yapmaktadırlar) Dahimiz pistir, pasaklıdır, saçlarını bile taramaz lakin (manyetik alan üzerinde çok çalıştığından olacak) kadınlar üzerindeki çekim etkisi tartışılmaz… Meslektaşı Mileva’yla (hamile kaldığı için) zoraki bir evlilik yapar, ancak güzel kuzeni Elsa’yla arayı düzünce onu tanımaz. Bu arada sekreteri Betty, Avusturya’lı sarışın Margarette ve milyoner Estella ile adı çıkar.”
TARİH UYDURMALARLA BİR KEZ DAHA YAZILIYOR
Büyük Adım Biyografi Dizisi-8 Tarihten Kalan Yankı isimli kitapta Chiristoper Colombus hakkında ise bugüne kadar hiçbir tarihçinin bilmediği “gerçekler” anlatılıyor. Amerika kıtasına ilk ayak basan İspanyol'lardan sonra kıtada bir katliam yapıldı. Ancak Büyük Adım Yayınları, katliamları öyle bir senaryolaştırdı ki, akıllara ziyan:
“Hasılı Bush’un dedeleri Amerika’yı “kanla zulumle”kurarlar.Süt bebeklerini ayaklarından tutup taşlara çarpar,köpeklerin önüne atarlar. Kimini alevlere iterler, kimini dallara sallandırırılar. Kristof eline geçen reisleri sıradan yerliler gibi öldürmez , daha enterasan bir son için fikrini zorlar. Kızılderililer kıtanın derinliklerine kaçarak gizlenseler de İspanyollar bunların peşine azgın köpekler takar. Bu hayvanları sadece yerli etiyle besleyip canavarlaştırırlar. Hatta köpekleri beslemek için insan eti satan kasaplar açarlar. Müşteriler “ şu herifin çeyreğini ver” der kanlı butu omuzlarını vururlar. Azgın köpekler etlere hırlayarak dalar ama en fazla da kafatası sıyırmaktan hoşlanırlar.”
MARKSİSTLER FREUD'U HİÇBİR ZAMAN SAVUNMADI
Charlie Chaplin ve Sigmund Freud da ırkçı ve ayrımcı kitaptan nasiplerini alır:
Charlie Chaplin hakkında, “Bilirsiniz Amerika’da parayı bulanlar ya karılarını değiştirirler ya da yeni bir araba alırlar… Şarlo Musevilerle düşüp kalktığından olacak Nazilere karşı 'ikinci bir cephe' açar” denilerek, Nazi karşıtlığı hedef gösterilir.
Sigmund Freudhakkında ise “Sigmund da onlara uyar ve annesine bile ( ki eve 19 unda kuma gelmiş genç bir kadındır) ters bakmaya başlar. Günde en az 20 Puro içer, her akşam alkol alır ve delicesine kokain çeker. Freud Psikanaliz uyguladığı bir meslektaşına ( Dr.Frink) 'karından ayrıl ve git sevdiğini baştan çıkar' diyecek kadar arızalıdır…Mesela İslam ülkelerinde intihar da cinayet de yok denecek kadar azdır. İstatistikler Freud’u kesinlikle yalanlar ve bilimsel çalışmalar teoriyi kaldırıp çöpe atarlar... Ancak bu teosi dinden devletten, cemiyetten nefret edenlerin işine gelir. Hedonistlerin (zevkçilerin) ateistlerin, fuhuş tüccarlarının ekmeğine yağ sürer. Özellikle Siyonistlerle Marksistler, Darwin ve Freud’a sahip çıkar, onları ölümüne savunurlar… Sapıkların babası Sigmund...” ifadelerine yer verilir. Kitapta ifade edilenlerin aksine, Marksistler, hiçbir zaman Freud'u savunmadı, felsefi olarak da tam karşısında yer aldı.
(başka haber-etha)
YORUM YAZIN