Header Ads

'Suriye'de 200'den Fazla Türkiyeli Militan Olabilir'

Suriye’nin Halep kentinde güvenlik güçleriyle girdiği çatışmada öldüğü belirtilen Osman Karahan için başsağlığı mesajları yayılıyor.

Kardeşi Ekrem Karahan’ın belirttiğine göre, 7 Ağustos günü Özgür Suriye Ordusu militanlarının safında savaşırken Suriyeli askerler tarafından vurulan Karahan, arkadaşları tarafından Suriye’de defnedildi.

Kardeşleri tarafından yapılan açıklamada, Karahan’ın “hayatını zulme uğrayan Müslümanlara yardım için adadığı” belirtilerek şu ifadelere yer verildi: “Biz aile olarak ağabeyimizle gurur duyuyor, Allah ve mazlumlar için canını vermiş bir şehidin yakınları olmanın şerefini yaşıyoruz. Ağabeyimiz arzuladığı şehadete kavuşmuştur. İnşallah 17 aydır İslam, özgürlük ve onurlu bir hayat için direnen Suriye halkı da bir an önce özgürlüğüne kavuşur.”

Açıklamada, Osman Karahan için Fatih Camisi’nde cuma namazının ardından kılınacak gıyabi cenaze namazına çağrı yapıldı.

Bu arada, Karahan için Ümraniye’de bir taziye çadırı kuruldu.

Suriye’de aylardır devam eden kanlı çatışmalarda hayatını kaybeden ilk Türk olan Karahan’ın adı kamuoyunda, El Kaide liderlerinden Louai Sakka’nın avukatlığını üstlendiğinde duyulmuştu.

Daha sonra kendisi de bir El Kaide davasında sanık sandalyesine oturdu. Beraat ettikten sonra yine radikal İslamcı kişileri müdafaa etti.

Osman Karahan kimdir?


1990’ların sonunda avukat olarak, lise ve üniversitelerde türban ve başörtüsü yasağına karşı davaları üstlendi.
İstanbul’da İngiltere Başkonsolosluğu, HSBC ve sinagog binalarına 2003’te düzenlenen saldırılarda 63 kişinin ölümünden sorumlu tutulan Türkiye’deki El Kaide lideri Louai Sakka’nın avukatlığını üstlenince kamuoyunda adı genişçe duyuldu. Suriye uyruklu Sakka'nın Irak'taki El Kaide'den emir aldığı öne sürülüyordu.
Sakarya’nın Akyazı ilçesinde kaçak Kuran kursu düzenlendiği iddia edilen bir camide bulunan not nedeniyle, jandarma tarafından “görevini kötüye kullandığı” iddiasıyla Adalet Bakanlığı’na şikayet edildi. Açılan soruşturma 2005’te takipsizlikle sonuçlandı.
İnsan Hukukunu Koruma Derneği’nin başkanlığını yürüttü.
Türkiye’deki El Kaide’ye 2006’da düzenlenen operasyonda, yardım ve yataklık iddiasıyla gözaltına alındı. Delil yetersizliği nedeniyle serbest bırakıldı.

Türkiye basınında Karahan’ın ölümüyle ilgili haberlerde, El Kaide terör örgütüyle bağlantısına gönderme yapılmasına ailesi tepkili: “…Baas propagandası yapan bazı yayın kuruluşları ve çevrelerce terör örgütü üyesi gibi gösterilmeye çalışılması ve şehadetinin mahkum edilmek istenmesi ailesini ve yakınlarını üzmüştür.”
200’den fazla Türkiyeli militan olabilir

El Kaide bağlantılı olsun veya olmasın; bazı uzmanlar, uzun yıllardır avukatlık yapan Karahan’ın Suriye’deki rejime karşı silaha sarılma zamanlamasının bir rastlantı sonucu olmadığı kanısında.

Paris’te yaşayan Dr. Mustafa Peköz “Bir kısım sembolik isimlerin ön plana çıkması doğal olarak dikkatleri Türkiye kökenli İslamcı örgütlerin Suriye’deki faaliyetlerine çekiyor” diyor.

Karahan’ın duruşmalarda El Kaide sanıklarından çok, “El Kaide’nin meşruluğunu” savunduğuna dikkat çeken Peköz’e göre, ortada örgütsel bir ilişki olmasa bile, “ideolojik-politik ve ruhsal bir bağ olduğu söylenebilir.”

“Küresel Güçlerin Ortadoğu Stratejisi” ve “Türkiye’de Politik İslamın Gelişimi” başlıklı kitapların yazarı, Türkiye’den Beşar Esad rejimine karşı savaşmak için giden militan sayısının 200-250 civarında olduğunu tahmin ediyor.

Peköz, bu sayının Türkiye’nin izlediği politikanın etkisiyle artma eğiliminde olduğu kanısında.

Türk hükümetinin Sünni eksenli İslam politikasına destek veren onlarca İslami örgüt olduğunu söyleyen Peköz, şu eğilime dikkat çekiyor: “Geçmişte Afganistan, Pakistan, Çeçenistan, Bosna Hersek gibi bölgelere gidip savaşan ve halen savaşan çok sayıda El Kaide militanın olduğu biliniyor. Bunların tahmini rakamları 300-350 civarında olduğu söylense de biraz daha fazla olması mümkün. Ben, eskiden bu bölgelere gidip savaşanlardan çok, yeni yetişen kuşak içinde Suriye’ye gidenlerin daha fazla olacağını düşünüyorum.”

Özellikle Bingöl ve Diyarbakır gibi illerdeki El Kaide yanlısı Kürt militanların Suriye’ye gidişinin yaklaşık bir yıl önce başladığına işaret eden yazar, Karahan’ın gidişinin ise 4-5 ay önceye rastladığını düşünüyor.

Özgür Suriye Ordusu’ndan gelen açıklamalara işaret eden Peköz, Suriye’de savaşmak isteyen İslamcı örgütlerin Hatay ve Adana gibi illerden istihbarat desteği alarak Suriye’ye girdiğine vurgu yapıyor: "Türkiye, fiilen uluslararası İslami örgütlerin bir üssü haline gelmiş bulunuyor. Bu gruplar Türkiye üzerinde Suriye’ye giriş yapmaktadırlar".

Dönüm noktası Cisr el Şuğur

Ortadoğu uzmanı Kenan Çamurcu’ya göre de, Suriyeli 120 civarında güvenlik görevlisinin öldürüldüğü Cisr el Şuğur baskını, Suriye’ye kitlesel militan akınının başlangıç noktası olabilir.
Çamurcu Haziran 2011'de yapılan ve Özgür Suriye Ordusu’nun adını duyurduğu bu baskınla El Kaide yanlılarının, bir “kurtarılmış bölge” oluştuğu yönünde cesaret aldığı görüşünde.
Çamurcu “Afganistan'da Pakistan sınırına yakın bölgelerin kullanımına benzer bir durumdur bu. Cisr el-Şuğur olayından sonra Türkiye sınırından geçiş organizasyonlarının kurulmasıyla Hums ve Hama merkezli olarak Türkiye'den girişlerin arttığını düşünebiliriz” diyor.
“Asimetrik Vakalarda Kıble Tayini” kitabıyla muhafazakâr çevrelerde adından bolca söz ettiren yazar, İran ve Suriye’ye içeriden bakan analizleriyle tanınıyor.
Türkiye hükümetinin izlediği politikanın Suriye’ye militan akınını teşvik ettiği konusunda Peköz’e katılan Çamurcu, Suriye rejiminin tepesindekilerin mezhebine göndermeyle bir ek yapıyor: “Türkiye'de El Kaide'ye yakın şiddet yanlısı grupların Alevi karşıtlığı ile muhafazakâr mutedillerin ‘Şiafobia’ veya ‘Alevifobia’ faaliyeti paralel yürüyor.”
Suriye’deki muhtemel Türkiyeli militan sayısını tahmin etmek güç olsa da, Çamurcu, Suriye güvenlik güçlerinin düzenlediği bütün bölgesel operasyonlarda tutuklanan veya öldürülenler arasında çok sayıda Türkiyeli olmasını, bu sayının az olmadığının göstergesi sayıyor.
Tahmin doğruysa, önümüzdeki günlerde Karahan ile aynı kaderi paylaşan kişilerin haberleriyle karşılaşabiliriz.

haber: Engin Esen/BBC Türkçe

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.