Header Ads

Öyküleri Sessiz Kadınlar

- yazı: KEZBAN ÇOPUR -
Ayşe Kulin denildiğinde akla ilk gelen her ne kadar "Adı:Aylin, Sevdalinka, Köprü, Veda" gibi yüz binlerce okura ulaşmış romanları olsa da “Ben yazarlık serüvenime öykü yazarak başladım, öykü yazarlığını çok sevdim” diyor yazıyla ilişkisini anlatırken. Ama sonra romanlarındaki kahramanlar daha baskın çıkmış ve yazara göre bunun karşısında öyküleri adeta sessizleşip sinmişler. Onun da gönlü bu evlatlarının geri planda kalmasına elvermemiş olacak ki, Foto Sabah Resimleri ( Duruşma, İnce Bir Hünerdir Hüzünle Yaşamak öyküleri hariç) Güneşe Dön Yüzünü ve Geniş Zamanlar kitaplarında yayımlanmış öykülerini “Sessiz Öyküler” adı altında buluşturup yeniden okurlarına sundu.

Ayşe Kulin öykülerinin kahramanları ağırlıklı olarak kadınlar..."Hep sessiz sedasız yaşanmış hayatların, kırsal törelerin, toplumsal sorunların, mahalle baskılarının ezdiği, sakin ve sessiz kadınlardı" dese de yazar bu kahramanlar için, onlar hemen hepimizin gerçek hayatta gördüğü ya da televizyon ekranlarından, gazete sayfalarından, sanal dünyanın içinden evlerimize ulaşıp gelen, seslerini yüreğimizde hissettiren hayatların sahibi. Sessiz Öyküler'de her öykünün içerisinde hayatın kendisini bulabileceğimiz ayrıntılar saklı.

Yirmi üç öyküden oluşan kitapta, perde hem birbirinden bağımsız hem de iç içe geçmiş üç öykü ile açılıyor: Geniş Zamanlar, Dar Zamanlar, Son Zamanlar... Geniş Zamanlar’da çok sevdiği kocasının en yakın arkadaşı ile onu aldattığını öğrenen Ayla'nın öyküsüne tanıklık ediyoruz. Onun hayata tutunmasını istiyor, oğlunu da alıp uzaklara gitmesini hoşgörüyoruz; kaçmanın kurtulmak olmadığını bildiğimiz hâlde. Kaçmak kurtuluş olmuyor nihayetinde... Dar Zamanlar'da başlangıçta hiç umudu olmasa da hemşirelik okuluna giden, sonra çalıştığı hastanede bir doktora âşık olan ve daha sonra ilişkileri hüzünlü bir şekilde biten bir âş(ı)k hikâyesi anlatılıyor. Yanlış anlaşılmayı düzeltmemek, eksik söylemek de aslında yalan değil midir, sorusunun çengelini zihnimize takarak... Yanlış hesap Bağdat'tan geri dönüyor. Son Zamanlar ise uçlarda yaşamanın keskinliğinin, bağnazlığın varacağı sonuçların anlatıldığı bir öykü. Sebebi ne olursa olsun, bugün de değişmeyen bir gerçeği, kadın cinayetini ibretle sahneliyor. O bıçaklar, hepsinin de öyküsünü bildiğiniz ama aslında kime kızacağınızdan emin olamadığınız için yüreğinize saplanıyor.

Her yaştan kişiyi, daha doğrusu kadını görmek mümkün Sessiz Öyküler'de . Foto Sabah Resimleri ve Spassibo İstanbul öykülerinin esas kahramanları anneanneler. Yaşlılık, yalnızlık, bir yudum konuşmaya hasret zamanlar… 21. yüzyıl insanları hep bir yere yetişmek zorunda, zaman hep dar, hep yapılması gerekenler var. Yılların telaşlarda bu kadar çabuk / Geçeceği aklınıza gelmezdi diyen Necatigil'e selam olsun! Aradığımız geniş zamanlar çalsa da kapımızı, bitmeyen işler yüzünden onu duyacak vaktimiz yok bizim.

Çıkmaz Sokakta Yürümek her ne kadar köylerde bulunan sağlık sorunlarına eğilmiş; bazı hastanelerdeki sıkıntılardan, doktor olmadığı için hastanede düşük yapan bir kadından bahsetmiş olsa da, bu öyküde sadece birkaç saniye görülen kendi on yedi, kocası yirmi yaşında bir yardımcı kahraman daha çok dikkat çekiyor. Cahiliye âdetleri hâlâ sürüyor bu yerde, kız çocuksa doğan sessizce söylenir, müjde de ona göredir ve on yedi yaşındaki anne adayı, bir kız çocuk dünyaya getirmiştir!

1457 Kupona, bir dönem çılgınlık boyutuna varan kupon sevdamızı anlatan ironik bir öykü . (Kuponla bütün ev eşyasını tamamlamış, üzerine bir de devre mülk sahibi olmuş Semiha’nın nişanlısıyla arası evlenmesine ramak kala kuponla bakire bir kız veren gazeteyi aldığını öğrenmesiyle bozulur. Semiha da nişanlısına inat kuponla devre-erkek veren Yeni Arayışlar gazetesini alır ve ayrılırlar. Benzer ironik üslup dönemin siyasi atmosferine de ilginç göndermeler yapan Vitrin ve Adil Düzen'de de karşımııza çıkıyor. Kitabın en etkileyici öykülerinden biri Mastektomi. Yıllarca büyük göğüslü olduğu için hep sıkıntı çekmiş ve göğüslerini hiç sevmemiş olan bir kadının, göğüs kanseri olmasını ve değişen hayata bakış açısını konu edinmiş. 

Yoksullara yardım derneğinin gösterişli yöneticisinden, cenaze törenini caka satmaya dönüştüren kadınlara, “Kominis nedir?” sorusunun cevabından, her şeyi unutmak isteyen Ela'nın birgün her şeyi gerçekten unutuşuna, unutuluşuna korkunç ve mübarek elleri, ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle anamız, avradımız, yarimiz ve sanki hiç yaşamamış gibi ölen ve soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelen kadınların hayatlarından bir kesit sunuyor Sessiz Öyküler.

Sessiz Öyküler
Ayşe Kulin
Everest Kitap

*star kitap

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.