Header Ads

Beş Yüz Altmış Bir

Yazan: Ebru Dikdağ

"Diyarbakır'ın Lice ilçesinde 28 Eylül 2009 tarihinde 12 yaşındaki Ceylan Önkol hayvan otlatırken bir bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti."

"Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Yekmala köyünde ikamet eden Fuat Sak, yerde bulduğu havan topu mermisinin patlaması sonucu hayatını kaybetti."

"Siirt’in Eruh ilçesi Görenduruk köyü yakınlarında hayvanları         otlatan 11 yaşındaki Şükrü Duman, askeri alan yakınlarında bulduğu el bombasının patlaması sonucu hayatını kaybetti."

Ve 4 gün önce..

"Muş’un Şenyayla bölgesinde evinin yakınındaki arazide yerde bulduğu cisimle oynayan 8 yaşındaki Sera Yavuz, bombanın patlaması sonucu hayatını kaybetti. "

İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın verilerine göre, sekiz yaşındaki Sera Yavuz, bu şekilde yaşamını yitiren 502. çocuk.

Dahası var..

" 11 yaşındaki Mazlum Akay, Adana’nın Yüreğir İlçesi’nde polisin attığı gaz bombası sonucu başından yaralandıktan sonra 4 Ağustos’ta yaşamını yitirdi."

" 7 Ağustos günü Van’ın Çaldıran İlçesi’nde İran sınırında askerlerin açtığı ateş sonucu 13 yaşındaki Vesim Zengin hayatını kaybetti. "

ve Uğur..

" 21 Kasım 2004'de Mardin Kızıltepe'de, 'yasadışı örgüt üyelerine operasyon' gerekçesiyle, 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz öldürüldü. "

Son 24 yılda bu şekilde öldürülen çocuk sayısı da 59.

561 çocuk son 24 yılda arazilerde, cezaevlerinde, faili meçhul cinayetlerde, gözaltında, kara mayınları nedeniyle, yargısız infazlarda, gösterilerde ve "dur ihtarına" uymadığı gerekçesiyle öldürüldü bu ülkede.

Yaşanan olaylarda asker olsun sivil olsun hiçbir yetkili doğru dürüst soruşturulmadı, yapılan soruşturmaların çoğunda oyun oynadığı, hayvanlarını otlattığı topraklarında bulduğu 'cisimleri' bırakanlar, oraya gömenler değil de onu bulan çocuklar suçlandı.

Yüce bilinç ülkesi Türkiye'nin son derece bilinçli yetkilileri çocukların o cisimleri tanımasını ve ona göre hareket etmesini bekledi(!) ve utanmazlıkla küçücük bedenleri çiğnedi.

Kimse doğru dürüst yargılanmadı, açılan davaların çoğunda ya görevsizlik kararı verilerek askeri mahkemelere gönderildi, ya da herhangi bir ceza yoluna gidilmeden davalar düşürüldü. Bu tür olaylara karışmış asker ya da polisler terfi ettirildi, ödüllendirildi.

561 çocuk pervasızca, kolaylıkla ve gözünün yaşına bakmadan öldürüldü bu ülkede. 

'Çocukları katlediyorlar' diye İsrail'e, Suriye'ye hatta Myanmar'a bile salvolar atan ve hatta bir uçak dolusu insanla Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'a yardım götüren, çocuklar için ağlayan devlet zevatı bu ülke sınırları içerisinde öldürülmüş olan 561 çocuk için (son 10 yılda 181 çocuk öldürüldü) ne yaptı?

Uğur'un, Ceylan'ın, Murat'ın, Şükrü'nün, Mazlum'un Sera'nın ve diğer çocukların hayatlarının hiç mi bir değeri yok bu ülkede?

Çocukları kolaylıkla terörist ilan eden, cezaevlerine tıkan, tıktığı cezaevlerinde döven, taciz eden, tecavüz eden, kendisine ait bombalarla, mayınlarla öldüren bu devletin umrunda mı 561 çocuk?

Değil.
Değil.
Olmayacak da.


Dipnot:

İHD’nin raporuna göre 24 yılda yaşanan çocuk ölümlerinin bilançosu şöyle:

* 1988 yılında: 1
* 1989 yılında: 2
* 1990 yılında: 21
* 1991 yılında: 15
* 1992 yılında: 117
* 1993 yılında: 79
* 1994 yılında: 99
* 1995 yılında: 11
* 1996 yılında: 7
* 1997 yılında: 7
* 1998 yılında: 5
* 1999 yılında: 12
* 2000 yılında: 3
* 2001 yılında: 1
* 2002 yılında: 18
* 2003 yılında: 12
* 2004 yılında: 12
* 2005 yılında: 12
* 2006 yılında: 23
* 2007 yılında: 9
* 2008 yılında: 17
* 2009 yılında: 21
* 2010 yılında: 16
* 2011 yılında: 33
* 2012 yılında: 8

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.