Header Ads

Ahmet Şık'a 'Var Olan veya Var Sayılan Örgütlerin Korkutucu Gücünden Yararlandığı' İddiasıyla Dava Açıldı

Gazeteci Ahmet Şık hakkında, Odatv davasından tahliye olduğu gün gazetecilere yaptığı açıklamalar nedeniyle 12 yıl 10 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan dava Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Şık'ın açıklamalarıyla 39 hakimi tehdit ettiğini ve görevlerinden dolayı hakaret ettiğini ileri süren Savcı Necip Doğan, Şık'ın tehdit suçunu yargılandığı örgütün korkutucu gücünden faydalanarak işlediğini ileri sürdü. Şık, dava konusu olan açıklamasında kendisine komplo kuran yargı mensuplarının birgün mutlaka yargılanacağını söylemişti.

ŞIK, KENDİSİNE "SUÇSUZ" DİYEN HAKİMİ DE TEHDİT ETMİŞ!

Silivri Cumhuriyet Savcısı Doğan'ın hazırladığı iddianamede, Şık hakkında tutuklama kararının verildiği tarihte ve sonraki süreçte İstanbul özel yetkili mahkemelerinde görev yapan 39 hakim ve savcı, Şık lehine karar verip vermediklerine bakılmaksızın "mağdur" olarak yer aldı. Savcının Şık'ın "tehdit ve hakaret ettiği"ni iddia ettiği isimler arasında yer alan İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi eski Başkanı Şeref Akçay, Ergenekon ve Balyoz davalarında kararlara koyduğu muhalefet şerhi” ile biliniyordu. Akçay, “Muhalefet ettiğim için meslektaşlarım selamı kesti. 'Sizin de dangalak bir kararınız gelecek’ diyen meslektaşım bile oldu” demişti. Akçay, ‘İmamın Ordusu’ kitabının taslakları yüzünden Ergenekon’dan tutuklanan Ahmet Şık’ın tahliyesinin ret kararına koyduğu şerhte "Tek faaliyetleri kitap yazmak. Kitap yazarken yardım alınabilir. Kimse düşüncelerinden dolayı cezalandırılamaz. Delil karartma ihtimali de yok" demiş ve Şık'ın tahliye edilmesi gerektiğini savunmuştu.

BU SÖZLER DAVA KONUSU EDİLDİ

İddianamede Şık'ın, Oda TV davasında tutuklu yargılanırken tahliye edildiği ve Silivri 1 Nolu L Tipi Kapalı Ceza infaz Kurumundan çıkışında kendisini karşılamaya gelen kişilere ve basın mensuplarına şu açıklamayı yaptığı belirtildi:

"Bu komployu kuran, yürüten polisler, savcı ve hakimler bu cezaevine girecek. Burada ben and içiyorum, hepinizin önünde. Onlar buraya girdiğinde bu ülkeye adalet gelecek. O cemaat bağlantılı, o çete bağlantılı adamlar buraya girecek bunu da buraya yazıyorum. Çünkü bakın çok net söylüyorum. Çok net bir şey var burada. Bu işin sorumluları cemaat bağlantılı... Burada cemaatten olan herkesi suçlamıyorum, ama cemaatçi olup da bir çete faaliyeti gibi çalışan, emniyetteki ve yargının içerisindeki bürokratik örgütlenme içerisindeki adamlardır."

Şık'ın daha sonra CNN Türk'e yaptığı açıklamada da "Ben sadece nerede kalmıştık diyorum ve kaldığım yerden de devam edeceğim. Bundan sonra eğer bu bir savaş ise savaş şimdi başlıyor. Herkes ayağını denk alsın. Burada bir adalet yok. Bu komployu kuranlar cezaevine girecek" dediği hatırladıldı.

'TARAFSIZ' VE 'BAĞIMSIZ' HAKİM VE SAVCILAR

İddianamede Şık'ın bu sözlerle "tarafsızlıkları ve bağımsızlıkları Anayasamız ve uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmış, soruşturma aşamasında ve kovuşturmada görev yapan mağdur yargıç ve savcılarına tehditlerde ve hakaretlerde bulunduğu" iddia edilerek bu sözlerin "eleştiri ve düşünce özgürlüğü kapsamında" bulunmadığı savunuldu. Şık'ın 'Silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan tutuklanarak yargılandığı' anımsatılan iddianamede tehdit suçunu da "bireysel güç ve kuvveti aşacak nitelikte, var olan veya varsayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanarak" işlediği ileri sürüldü.

EYLEMLERİNDEKİ DEVAMLILIK...

Bu sözlerle "kamu görevi yapan mağdurların onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat etmek suretiyle saldırıda bulunulduğu" öne sürülen iddianamede Şık'ın "eylemlerindeki devamlılığın suç kastının yoğunluğunu gösterdiği" ileri sürüldü.

KORKUTUCU GÜÇTEN YARARLANMIŞ

Şık'ın "Var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak, birden fazla kişiyi tehdit etmek" suçundan 2.5 yıldan 8 yıl 9 aya kadar, birden fazla kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret etmek suçundan ise 1.5 yıldan 2 yıl 4 aya kadar olmak üzere toplam 4 yıldan 12 yıla kadar hapsi istenen iddianame Silivri 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Davanın ilk duruşması 13 Eylül'de yapılacak.

İddianamede mağdur olarak yer verilen hakim ve savcıların isimleri şöyle:
* Yargıtay üyeleri: Süleyman Pehlivan, İdris Aşan ve Resul Çakır
* İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri: Fikret Seçen ve Zekeriya Öz
* İstanbul Adli Yargı Adalet Komisyon Üyesi Mehmet Karababa
* Ağır ceza mahkeme başkanları: Mehmet Ekinci, Metin Özçelik, Ömer Diken, Nurettin Ak, Gökmen Demircan, Yakup Hakan Günay, Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, Ali Alçık, Kemal Can.
* İstanbul Cumhuriyet Savcısı Hakan Karaali.
* Ağır ceza mahkeme üyeleri: Mehmet Erdoğan, Birol Bilen, Mustafa Boz, Hadi Çağdır, Rüstem Eryılmaz, Murat Üründü, Ali Efendi Peksak, İbrahim Balık, Mehmet Hamza Cebi, Dursun Ali Gündoğdu, Osman Kaya, Şeref Aksu, Nuruualı Çınar, Hasan Hüseyin Özese, Sedat Sami Haşıloğlu, Savaş Çelik.
* Bakırköy 5. Çocuk Mahkemesi Hakimi Tuncay Aslan, Bakırköy 21. Asliye Ceza Mahkemesi Hakimi Yılmaz Alp, 14. Asliye Ceza Hakimi Oktay Açar, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Bülent Akasma, Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mehmet Faik Saban, Bolu Ağır Ceza Mahkemesi üyesi Köksal Şengün ile emekli Şeref Akçay.

haber: Kemal Göktaş/Vatan

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.