Futbolojik Sosyoloji
![]() |
- yazı: KAAN KAVUŞAN - |
Kardeş Franklin Foer'in fikirlerini global pazara ulaştırma çabası ise abisinin aksine romanla değil, futbol aracılığıyla. Foer, 'Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?'da gezdiği yerleri ve deneyim edindiği şeyleri anlatıyor...
Güç odaklarının nasıl futbolu kullanmaya yeltendiğini anlatmaya çalıştığı bölümlerde özellikle ilginç hikayeler var.
TRİBÜNDEN SAVAŞA
Örneğin 'Sırp Kasabı Arkan' lakabıyla anılan Zeljko Raznatovic'in taraftar gruplarını nasıl manipüle ettiğinin açıklandığı kısımlar özellikle bilgi verici: Arkan'ın suçlu geçmişi ve buna rağmen, pis işleri halletmesi için polis teşkilatına alınması... Yugoslavya'nın dağılmasında büyük bir payı olan Kızılyıldız-Hajdut Split maçında Zlonimir Boban'ın polise attığı uçan tekme... Arkan'ın Kızıl Yıldız taraftar grubu Delije'yi milliyetçi söylemleri meşrulaştırma aracı olarak kullanılması... Savaş zamanında silah kaçakçılarının adresine dönüşen Kızıl Yıldız Stadyum'u... Obilic Spor Kulübü'nün lige yükselmesi ve kısa sürede rakiplerini sindirerek mafyöz tavırlarla şampiyon olması... Buna rağmen sevilen ve kahramanlaştırılan Arkan sosyolojik gözlemler eşliğinde anlatılıyor.
Foer, ilerleyen bölümlerde olayın din boyutuna giriyor. Rangers ve Celtic rekabetini izlemek için gittiği İskoçya'da taraftarların birbirlerine olan mezhepsel nefretlerinin boyutlarına değiniyor. Elbette kendi kökeninin hikayesini de es geçmemiş Foer. Yahudi bir futbol kulübü olan Hakoah'ın peşine düşmüş, birçok araştırma sonucunda bu kulübün Yahudi kimliğine katkısını araştırmış. Judaizmin etkilerinin net olarak görüldüğü Ajax, MTK gibi kulüplerin halkı ile bağlantılarını irdelemiş ve rakiplerinin onlara bakışı ortaya koyulmuş.
HOLİGANLARA BASKI
'Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?'ın politika ve siyaset üzerine de birkaç lafı var. İngiliz Kulübü Chelsea'nin 'Kafa Avcıları' olarak ünlenen holigan grubunun lideri Alan Garrison ile buluşan Foer, Garrison'un anlattıkları ve kişisel bilgileri aracılığıyla Margareth Thatcher dönemi Britanya'sı üzerine söyleyeceklerini söylüyor. Bir 'kontrol manyağı' olarak görülen eski başbakanın stadyum kontrolü adı altında statlardan yükselen muhalif sesleri susturuşu ve taraftarı bir tiyatro izleyicisi konuma dönüştürüşü, TV patronlarının ve egemen sınıfların futbola bakışı örneklerle çeşitlendiriliyor, bunun holiganizmi körüklemesi araştırılıyor.
Siyasete girdiğinde sıkça ultra-liberal bir bastırılmış görüşü olduğu (globalleşme ve kapitalizme tahammüllü) izlenimini verse de Foer'in kitabı tamamen yeni olmayan konuları, yeni ayrıntılarla inceliyor ve hatırlanması gereken bazı şeyleri, kendi diliyle güzelce aktarıyor.
Futbol Dünyayı Nasıl Açıklar?
Franklin Foer
İthaki Yayınevi
240 sayfa
YORUM YAZIN