Header Ads

İnsansız Hava Araçları Neden Yasa Dışı Olmalı?

- BILL QUIGLEY -
ABD’li askeri ve sivil görevliler son dönemde insansız hava araçlarını (İHA) sıklıkla kullanır oldu. Son derece ölümcül bu araçlarla dünyanın dört bir yanında insanların kafalarına bomba yağdırdılar. Saldırılar sonucunda ölen insanların yüzlercesi masum sivillerdi, bazıları ise yardıma giden veya yas tutan insanlar.

Bu cinayetler ABD sınırları içerisinde işlenseydi birer suç sayılırdı. Peki ABD sınırları dışına çıkınca suç sayılmaması size mantıklı geliyor mu?

İHA SUİKASTLARI HAKKINDA GERÇEKLER
ABD bu araçları kullanarak Afganistan, Somali, Irak, Yemen ve Pakistan başta olmak üzere birçok ülkede binlerce insanı öldürdü. Ancak ABD hükümeti öldürülen insanların kimlikleri, bu hedeflerin sivil olup olmadığı gibi konularda bilgi verirken son derece ketum davranıyor. Saldırılar hakkındaki tek bilgiyi yerel kaynaklardan, köylülerden öğrenebiliyor bütün dünya.

Yeni Amerika Vakfı’nın raporuna göre sadece Pakistan’da öldürülen insan sayısı 1.800. Bunların yaklaşık 400’ü sivildi. Bazı bağımsız gazetecilere göre bu sayı 800’e kadar çıkıyor. Ayrıca bu saldırıların sadece yedide birinde önemli, üst düzey militanlar öldürülüyor. Geri kalan 6 saldırıda ya siviller ya da alt düzey militanlar ölüyor.

2011 yılında Wall Street Journal gazetesinin yayınladığı bir araştırma, Pakistan’da ABD ordusunun çoğu zaman saldırdıkları hedeflerin kim olduğunu bile bilmediğini ortaya çıkardı. Habere göre iki tür İHA saldırısı vardı. Kişisel saldırılarda terörist liderler hedef alınırken, “imza saldırıları”nda militan olduğundan şüphelenilen bir grup insana saldırılıyordu ve saldırıların büyük bir kısmını ikinci grup saldırılar oluşturuyordu.

Londra merkezli Araştırmacı Gazetecilik Bürosu’na göre sadece 2012 yılında Yemen’de 34 İHA suikasti gerçekleşti. ABD burada da militan olduğunu düşündüğü ama kimliklerini bilmedikleri insanlara saldırmış, bunun yetkisini de Nisan ayında Obama’dan almıştı. Somali’de de çoğu son aylarda olmak üzere 2012 yılı içersinde 10 İHA saldırısı gerçekleşti.

YARDIM EDENE DE BOMBA
Sivillerin üzerine bomba yağdırıp onları öldürmekten daha da korkunç olan şey, merakla toplanan kalabalığa veya bombalanan insanlara yardıma gelen insanların üstüne ikinci bir bomba saldırısı yapılması.

Böylesine insanlık dışı bir saldırı yönteminin yasadışı sayılması için dört nedene sırayla bakalım:

1- ABD hükümeti suikastı 1976’da yasadışı ilan etti: İHA suikastları önceden tasarlanmış cinayetlerdir. ABD Federal yasalarına göre bu bir suçtur. 1976 yılında ABD Başkanı Ford’un yayınladığı başkanlık emri “ABD hükümetine bağlı hiçbir çalışan siyasal bir suikasta dahil olamaz” ifadelerini içerirken Başkan Reagan’ın devreye soktuğu başkanlık emri bunu daha da genişletmişti. Ama ABD bu yasayı sadece İHA’larla değil, Küba’da Fidel Castro, Kongo’da Patrice Lumumba, Dominik Cumhuriyeti’nda Rafael Trujillo ve Güney Vietnam’da Ngo Dinh Diem’e suikast düzenlemeye çalışarak çiğnedi.

2- Birleşmiş Milletler İHA saldırılarının yasallığını sorguluyor: BM 2010 yılında yayınlandığı bir raporla savaşta, örneğin Afganistan’daki savaş cepheleri gibi yerlerde İHA’nın kullanımının yasal olduğunu ancak savaş olmayan, cephelerden çok uzak bölge ve ülkelerde İHA kullanımının yasadışı olduğuna dikkat çekti. Dahası raporda ABD’nin öldürdüğü insanların sayısı ve kimliğine dair bir bilgi açıklamamasının uluslararası hukuka aykırı olduğu vurgulanmıştı.

3- Uluslararası hukuk uzmanları İHA suikastlarını kınıyor: Princeton Üniversitesi Uluslararası İlişkiler ve Siyaset profesörü Richard Falk İHA ile sivilleri öldürmenin bir savaş suçu olduğunu söylüyor. “İki ana sorun var” diyor Richard Falk: “Birincisi otomatik, insansız robotlarla savaşmak, savaş sürecini insansızlaştırmaktır. Bunun ileride çok ciddi sorunlar doğurabileceğini düşünüyorum. İkincisi ise Gazze’de yaşanan sorun gibi: Çatışmanın diğer tarafına teknolojik olarak büyük bir üstünlük kuran güç, diğerinin üzerine uygulayacağı şiddete karar verirken teknolojik olarak geride olan taraf çaresiz bir şekilde acı çekmekten başka bir şey yapamıyor.”

Notre Dame Üniversitesi’nden Profesör Mary Ellen O’Connell da ABD’nin İHA’larla temel insan haklarını ihlal ettiğini söylüyor: “İki ülke arasında savaş yoksa, bir ülkenin diğerindeki bir insanı öldürebilmesi için doğrudan o insanın silahlı tehdidi altında olması ve BM’den böyle bir saldırı için izin alması gerekir. Bu halde bile öldürmeden önce o insanı uyarması gerekecektir. ABD bugün bu kuralların birine bile uymuyor”.

4- Ordu ve CIA’den emekli olan görevliler İHA saldırılarının yasallığını ve etkinliğini sorguluyor: ABD Ordusu’ndan emekli olan Albay Ann Wright “Bu İHA’lar birer suikast makinesi. Tek bir işe yararlar; yasa tarafından herhangi bir olay yüzünden suçlu bulunmamış bir insanın yargısız infazını gerçekleştirmek” demişti Democracy Now’a.

Yakın zamanda CIA’den emekli olan Kontr-Terörizm Merkezi Direktörü Rovert Grenier ise “Yemenliler geleceğe nasıl bakacaklar bilmiyorum. Başlarına bir bomba düşmesini bekleyen siviller aşırı dinci gruplar için birer potansiyel destekçi. Bu adaletsizliğe karşı çıkan insanları kendi yanlarına çekerek ABD için daha büyük problem yaratabilir aşırı dinci örgütler” diyor. Bunun bir örneği de Pakistan. Her İHA saldırısından sonra ABD’ye ait yerlere düzenlenen intihar saldırısı olağanüstü artıyor.

ABD KENDİNİ NASIL SAVUNUYOR?
Bütün bu hukuksuzluğun yanında ABD yetkilileri yaptıklarının yasal olduğunu, çünkü ABD’nin dünyanın herhangi bir yerindeki bir teröristi öldürmeye hakkının olduğunu söylüyor. Genelkurmay Başkan Yardımcısı ve Beyaz Saray Kontr-Terörizm Danışmanı John Brennan da kısa zaman önce İHA saldırılarının yasal olduğunu söyledi ve “Bu saldırılar suikast sayılamaz, çünkü bunlar 11 Eylül saldırılarına verilen meşru bir cevaptır. Irak veya Afganistan’da gerçekleşmese bile 11 Eylül’e karşı bir meşru müdafaadır” dedi. Oysa ABD’nin suç işlememiş bir insanın ABD’ye karşı suç işleme ihtimali olduğu için öldürülmeye dayalı bu politikası “geleceğe yönelik meşru müdafaa” olarak nitelendiriliyor. Geleneksel meşru müdafaaya aykırı olan bu ölümler ancak bu şekilde açıklanabiliniyor.

İHA SUİKASTLARINA KARŞI DİRENİŞ
ABD ve dünya çapında İHA suikastlarına karşı direniş günden güne büyüyor. Washington’da gerçekleşen Uluslararası İHA konferansına katılan örgütler İHA’nın geniş çaplı kullanımını protesto etmişlerdi. Araştırmacı gazeteci Jeremy Scahill bu konferanstaki konuşmasında “Bu ülke nereye gidiyor? Suikastçı bir ulus haline geldik. Kimse suikastın ABD siyasetinin merkez parçalarından biri haline gelmesine itiraz edemez oldu” diyordu.

Ayrıca unutmamak lazım ki İHA teknolojisi hızla diğer ülkelere yayılıyor. Bugün ABD yurttaşları olarak bu uygulamalara itiraz etmezsek, yarın diğer ülkeler kendi İHA’larıyla ülkemizi bombaladıklarında ses çıkarmaya hakkımız olmaz!

* Quigley, New Orleans Loyola Üniversitesi’nde insan hakları dersleri veriyor.

ZNet’ten çeviren:
ONUR EREM
twitter.com/onurerem
www.onurerem.com

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.