İHD'den Türkiye'nin 2011 İnsan Hakları Karnesi: Yüzlerce Ölüm, Gözaltı ve Tutuklama
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları
Günü sebebiyle Sultanahmet Parkı'nda açıklama yaptı. Açıklamada 2011
yılının insan hakları panoraması da sunuldu.
İnsan hakları savunucuları, ifade hakkı önündeki engellere dikkat çekmek için ağızlarına siyah bant taktı, sessizce durdu. İHD üyeleri, gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekti, "İfade vermek değil, ifade etmek istiyoruz" dedi.
Raporda, Avrupa'daki borç krizi sonrası ekonomik ve sosyal hakların kısıtlanmasına tepki gösterildi, güvenlik eksenli politikaların hak ve özgürlükleri 'terör' gerekçesiyle kısıtladığı ifade edildi. İnsan hakları savunucuları, Arap Baharı süresince hükümetlerin eylemcilere yönelik sert müdahalesini 'yaşam hakkının ihlali' olarak değerlendirdi, protesto etti.
-Çatışmalarda 330 kişi yaşamını yitirdi. 19 kişi yargısız infaza/faili meçhul cinayete kurban gitti.
-2011 Kasım sonuna kadar 812 işkence vakası tespit edildi.
-Toplantı ve gösterilere müdahalelerde 6 kişi öldü, 271 kişi yaralandı, 7 bine yakın insan gözaltına alındı, 4 bine yakını tutuklandı.
-Cezaevlerinde 2011 başının verilerine göre 122 bin 404 kişi var. Bunların üçte biri tutuklu. Çocuk tutukluların sayısı 2 bin 168. 2 bini aşkın çocuğun bin 649'u tutuklu, haklarında kesinleşmiş bir hapis cezası yok. Cezaevinde, sağlık sebebiyle acilen tahliye edilmesi gereken 251 tutuklu bulunuyor.
-Örgütlenme hakkına yönelik ihlaller devam etti. BDP, ESP, SDP başta olmak üzere binlerce siyasi parti üye ve yöneticisi gözaltına alındı ve tutuklandı. TMK kapsamında, örgüt üyeliğinden bu yıl 322 kişiye 689 yıl ceza verildi.
-Tutukluluk hali devam eden gazeteci sayısı 71'e, engellenen web sitesi sayısı 15 bine ulaştı.
-Ekonomik ve sosyal haklar 2011 boyunca tırpanlandı. İşsizlik yükseldi, gelir dağılımı adaletsizliği sürdü.
-İnsan hakları savunucularına yönelik baskılar devam etti. İHD Onur Kurulu Üyesi Ragıp Zarakolu, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in de aralarında olduğu 14 İHD yöneticisi tutuklu. İHD üyeleriyle ilgili çok sayıda ceza davası sürüyor.
-2011'de öne çıkan hak ihlali adil yargılama hakkı oldu. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin hukuka aykırı uygulamaları arttı. Gizli tanıklarla ilgili hükümler, katalog suçların tutuklanma sebebi sayılması, telefon dinleme ve teknik takip uygulamaları adil yargılanma önündeki önemli engeller.
-Kadına yönelik şiddet 2011 boyunca devam etti. Kadınlar Türkiye'nin pek çok yerinde 'namus' gerekçesiyle katledildi. Ezilen cinsel yönelimlere yönelik nefret cinayetleri sürdü.
-Alevilerin; Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, zorunlu din dersinin kaldırılması gibi talepleri 2011'de de karşılanmadı.
-Avrupa Konseyi üye ülkelerden sadece Türkiye ve Azerbaycan vicdani reddi insan hakkı olarak tanımadı.
İHD, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için herkesi insan hakları mücadelesine güç katmaya davet etti.
haber: etha
İnsan hakları savunucuları, ifade hakkı önündeki engellere dikkat çekmek için ağızlarına siyah bant taktı, sessizce durdu. İHD üyeleri, gözaltı ve tutuklamalara dikkat çekti, "İfade vermek değil, ifade etmek istiyoruz" dedi.
'İNSAN OLMAKTAN GELEN HAKLAR KORUNMUYOR'
İnsan Hakları Derneği'nin 2011 yılı insan hakları raporunda; BM İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 10 Aralık 1948'de kabul edildiği hatırlatıldı. İHD raporunda şu ifadelere yer verildi: "Bildirgenin 63. yılında hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. İnsanların ırkından, cinsinden, cinsel yöneliminden, dilinden, dininden, siyasi-vicdani kanaatinden bağımsız olarak insan olmaktan gelen hakları olduğu fikri yeterli koruma bulamamıştır."Raporda, Avrupa'daki borç krizi sonrası ekonomik ve sosyal hakların kısıtlanmasına tepki gösterildi, güvenlik eksenli politikaların hak ve özgürlükleri 'terör' gerekçesiyle kısıtladığı ifade edildi. İnsan hakları savunucuları, Arap Baharı süresince hükümetlerin eylemcilere yönelik sert müdahalesini 'yaşam hakkının ihlali' olarak değerlendirdi, protesto etti.
'KONUŞAN HER MUHALİF TUTUKLANIYOR'
İnsan hakları savunucuları, Türkiye'de ise ifade özgürlüğü önündeki engellere dikkat çekti, şunları kaydetti: "Konuşan her muhalifin tutuklandığı, bir örgütle bağının yaratılmaya çalışıldığı, basın kurmaylarının Ankara'ya toplanarak 'hadlerinin bildirildiği' bir iktidar döneminde yeni bir anayasadan bahsedilemez. Prof. Dr. Büşra Ersanlı gibi siyaset bilimcilerin tutuklandığı bir ülkede ancak polis devletinden bahsedilebilir."YÜZLERCE ÖLÜM, GÖZALTI, TUTUKLAMA
İHD'nin 2011 yılı için tespit ettiği insan hakları ihlallerinden öne çıkanlar şöyle:-Çatışmalarda 330 kişi yaşamını yitirdi. 19 kişi yargısız infaza/faili meçhul cinayete kurban gitti.
-2011 Kasım sonuna kadar 812 işkence vakası tespit edildi.
-Toplantı ve gösterilere müdahalelerde 6 kişi öldü, 271 kişi yaralandı, 7 bine yakın insan gözaltına alındı, 4 bine yakını tutuklandı.
-Cezaevlerinde 2011 başının verilerine göre 122 bin 404 kişi var. Bunların üçte biri tutuklu. Çocuk tutukluların sayısı 2 bin 168. 2 bini aşkın çocuğun bin 649'u tutuklu, haklarında kesinleşmiş bir hapis cezası yok. Cezaevinde, sağlık sebebiyle acilen tahliye edilmesi gereken 251 tutuklu bulunuyor.
-Örgütlenme hakkına yönelik ihlaller devam etti. BDP, ESP, SDP başta olmak üzere binlerce siyasi parti üye ve yöneticisi gözaltına alındı ve tutuklandı. TMK kapsamında, örgüt üyeliğinden bu yıl 322 kişiye 689 yıl ceza verildi.
-Tutukluluk hali devam eden gazeteci sayısı 71'e, engellenen web sitesi sayısı 15 bine ulaştı.
-Ekonomik ve sosyal haklar 2011 boyunca tırpanlandı. İşsizlik yükseldi, gelir dağılımı adaletsizliği sürdü.
-İnsan hakları savunucularına yönelik baskılar devam etti. İHD Onur Kurulu Üyesi Ragıp Zarakolu, İHD Genel Başkan Yardımcısı ve Diyarbakır Şube Başkanı Muharrem Erbey'in de aralarında olduğu 14 İHD yöneticisi tutuklu. İHD üyeleriyle ilgili çok sayıda ceza davası sürüyor.
-2011'de öne çıkan hak ihlali adil yargılama hakkı oldu. Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri'nin hukuka aykırı uygulamaları arttı. Gizli tanıklarla ilgili hükümler, katalog suçların tutuklanma sebebi sayılması, telefon dinleme ve teknik takip uygulamaları adil yargılanma önündeki önemli engeller.
-Kadına yönelik şiddet 2011 boyunca devam etti. Kadınlar Türkiye'nin pek çok yerinde 'namus' gerekçesiyle katledildi. Ezilen cinsel yönelimlere yönelik nefret cinayetleri sürdü.
-Alevilerin; Cemevlerine ibadethane statüsü verilmesi, zorunlu din dersinin kaldırılması gibi talepleri 2011'de de karşılanmadı.
-Avrupa Konseyi üye ülkelerden sadece Türkiye ve Azerbaycan vicdani reddi insan hakkı olarak tanımadı.
'TUTUKLAMALAR AKIL TUTULMASI'
İHD, Kürt sorunundaki gelişmelere ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu: "Kürt sorunu topluluk hakları temelinde demokratik ve barışçıl yollardan çözülmelidir. Tırmandırılan savaş ve tutuklamalar, ancak bir akıl tutulmasıyla açıklanabilir. Anadil hakkı yasal güvenceye kavuşturulmalıdır."'TMK, PVSK KALDIRILSIN'
İHD, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemelerinin kapatılmasını, Terörle Mücadele Kanunu ile Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu'nun kaldırılmasını, Türk Ceza Kanunu'nun 301, 302, 304, 309, 310, 311, 312, 313, 314, 318, 220, 221 gibi maddelerinin iptal edilmelisini istedi.İHD, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması için herkesi insan hakları mücadelesine güç katmaya davet etti.
haber: etha
YORUM YAZIN