Header Ads

Lahey Yolu Türkiye'ye Kapalı

Palmer Raporu'nun yayınlanmasının ardından Ankara'dan karşı atak olarak gelen "Gazze ablukasını Lahey Adalet Divanı'na götürürüz" açıklamasının bir anlamı yok. Çünkü, Türkiye de İsrail de divanın yargı yetkisini kabul etmiş değil.

Türkiye, bu konuda ancak BM aracılığıyla "istişare-i mütalaa" isteyebilir. Bunun için de ABD vetosunu aşması gerekiyor. Ayrıca bu kararın bir bağlayıcılığı bulunmuyor, sadece tavsiye niteliği taşıyor.

İsrail devletinin Mavi Marmara gemisine yönelik saldırısına ilişkin olarak yayınlanan Palmer Raporu'nun ardından Ankara'dan "İsrail'in Gazze ablukasını Lahey Adalet Divanı'na götürürüz" açıklaması geldi. Ancak, bu açıklamanın hayata geçmesinin herhangi bir yolu yok.

Birleşmiş Milletler'in başlıca yargı organı olan Uluslararası Adalet Divanı, genel kurul ve güvenlik konseyinden seçilen 15 yargıçtan oluşuyor. Divana, BM senedindeki Lahey Adalet Divanı'nın yargı yetkisini kabul eden devletler başvurabiliyor. Türkiye ve İsrail ise yargı yetkisini kabul etmiş değil. Bu nedenle iki ülkenin de başvuru hakkı bulunmuyor. Ancak, her iki ülke anlaşıp, Mavi Marmara olayı için yargı yetkisini kabul edip olayı Uluslararası Adalet Divanı'na başvurabilir.

İKİNCİ YOL İSE ABD VETOSUNA TAKILIR

Mazlum- Der avukatlarından Buhari Çetinkaya'ya göre, ikinci yol olarak, BM Genel Kurulu ile Güvenlik Konseyi, Uluslararası Adalet Divanı'ndan "istişare-i mütalaa"i isteyebilir. Türkiye'nin bu yönde girişimi olabilir. Ancak Avukat Çetinkaya, böyle bir durumun da pek mümkün olmadığını belirtiyor, "Çünkü, ABD'nin esasa ilişkin kararları veto edebilir. Böyle bir karar alınsa bile, istişarei mütalaa bile olsa, bağlayıcılığı yok, tavsiye niteliğnide olabilir" diyor.

haber: Arzu Demir/etha

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.