Header Ads

Diyarbakır'dan Devlete ve PKK'ya 'Silahları Susturun' Çağrısı

Aralarında BDP, Hak-Par, KADEP, DTK'nın da olduğu Kürt siyasi parti ve hareketler ile bazı sivil toplum kuruluşları, son dönemde artan askeri ve siyasi operasyonların durdurulması için Diyarbakır Sümerpark Resepsiyon Salonu'nda basın toplantısı düzenledi.

Basın açıklamasını okuyan Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, "Kürt sorununun çözümü, şiddet politikalarıyla değil, demokratik ve barışçıl adımların atılmasıyla mümkündür. İki toplumun da yararına olan barışçıl demokratik ortamın oluşması ve kalıcı barış için adil, somut ve gerçekçi adımların atılmasını talep ediyoruz. Bunun ilk adımı devletin operasyonları durdurması, PKK'nin de silahları susturmasıdır" dedi.

'ÖLÜMLERDEN SİYASAL İKTİDAR SORUMLU'

Elçi, siyasal iktidarın Kürt sorununda çözümsüzlükte ısrarı nedeniyle son günlerde şiddetin arttığını, her kesimden can kayıplarının yaşandığını söyledi. Elçi, bu durumun demokratik çözüm seçeneğini ve barış ortamını da tehdit ettiğini ifade etti. Elçi, Başta Kürt sorununun çözümü olmak üzere, demokratikleşme ve temel insan haklarının koruması göreviyle yüz yüze bulunan hükümet yetkililerinin bugünlerde meydana gelen olaylar karşısındaki tutumu endişe verici boyutlara ulaşmıştır" dedi.

Şerafettin Elçi, İran ve Türkiye'nin, bazı uluslararıs güçlerin desteğiyle Kandil'e düzenlediği operasyonların, "yeniden dizayn edilmekte olan Ortadoğu'da mevcut Kürt kazanımlarını ortadan kaldırarak, Kürtleri bir kez daha statüsüz bırakma" amacı taşıdığını ifade etti.

'TOPYEKÜN SAVAŞ SORUNU ÇÖZMÜYOR'

Başbakan Erdoğan'ın öç alma duygusuyla hareket ettiğini kaydeden Elçi, yeni güvenlik konseptinin kamuoyunda kaygı yarattığını, aynı konseptin 1990'lı yıllarda "Topyekün Savaş" adı altında denendiğini ve sorunun çözümüne hizmet etmediğini söyledi.

Valilerin yetkilerinin artırılması, güvenlik birimlerinin yeniden örgütlenmesi, sınır ötesi harekat gibi uygulamaların daha çok gözyaşının dökülmesine, kanın akıtılmasına, derin acıların yaşanmasına ve hakların kısıtlanmasına yol açtığını söyleyen Diyarbakır Milletvekili Şerafettin Elçi, şöyle dedi: "Yapılması gereken, yeni konseptlerle savaş politikalarını gündemleştirmek ve 'Tek'çi bir zihniyeti canlandırarak toplumu germek değil; tam aksine, ısrarla ve kararlı bir biçimde gerçek bir demokratikleşme süreci başlatarak, şiddet döngüsü içinde devinen Kürt sorununu çözecek adımlar atmaktır. Bunun yolu ise, toplumun geleceğini karartan savaşın durdurulmasından, karşılıklı diyalogdan, Kürt halkının haklarının tanınmasından, halkların eşitliği ve özgürlüğü temelinde yeni demokratik bir anayasanın yapılmasından geçer."

'ANALARIN GÖZYAŞLARI DİNMELİDİR'DEN 'BİR ÖLÜR BİN DOĞARIZ'A

Elçi, "Anaların gözyaşları dinmelidir" diyen Başbakan Erdoğan'ın son günlerde "Bir ölür, bin doğarız" dediğini hatırlattı, "Başta hükümet olmak üzere, her kesim sabır ve kararlılıkla barış seçeneğini öncelikli gündem haline getirmeli, toplumu geren açıklama ve tavırlardan uzak durmalı, şiddet için 'artık yeter' denmelidir" dedi.
Şerafettin Elçi, son olarak şunları söyledi: Kürt sorununun çözümü şiddet politikalarıyla değil, demokratik ve barışçıl adımların atılmasıyla mümkündür. İki toplumun da yararına olan barışçıl demokratik ortamın oluşması ve kalıcı barış için adil, somut ve gerçekçi adımların atılmasını talep ediyoruz. Bunun ilk adımı devletin operasyonları durdurması, PKK'nin de silahları susturmasıdır."

Açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularının yanıtlayan BDP Grup Başkanı Selahattin Demirtaş, izin verilmesi durumunda Abdullah Öcalan ile ne konuşacakları yönündeki bir soruya şöyle yanıt verdi: "Devletin bu görüşmeye izin vermesi anlamlı ve önemlidir. Bu görüşmede siyasal süreç ile ilgili neler yapılması konusunda görüşeceğiz."

"Meclise girmeyi düşünüyor musunuz?" sorusuna ise Demirtaş, "Biz meclisten çekilmiş değiliz, bir grubumuz var, biz sadece genel kurula katılmıyoruz. Biz siyasi tavır almışız" şeklinde yanıt verdi.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.