19 Aralık Katliam Belgesi 'Tufan' Kayıp!
19 Aralık 2000'de 19 cezaeviyle birlikte operasyon düzenlenen Bayrampaşa Hapishanesi'ndeki katliamda, 12 kişi yaşamını yitirmiş, 29 kişi de yaralanmıştı. 'Hayata Dönüş' adı verilen katliamla ilgili on yıl sonra açılan ve 2010'da görülmeye başlayan davada, yalnızca, operasyonda görevli 39 jandarma eri yargılanıyor. 3. duruşması 27 Temmuz'da görülecek davada, katliamının sorumlularının adının yer aldığı belge ise 'kayıp'.
'Kayıp' olduğu iddia edilen katliamın planı olan "Tufan" adlı belgede, operasyonun üst düzey sorumlularıyla ilgili bilgiler yer alıyor. Operasyonun mağdurlarının avukatları, savcının planı istediği, jandarmanın ise "planın aslının ellerinde olmadığını" söylediğini ifade etti.
SORUMLULAR GİZLENİYOR
Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanlığı (JKÖAK), planın bulunamamasına gerekçe olarak, "planın Ankara'da değil İstanbul'da icra edilmesini" gösterdi. Ayrıca, ölüm ve yaralama olaylarının olduğu bölümde görev alan personelin isim listesi de açıklanmadı.
"Tufan" adı verilen belgeyle, operasyonda sorumluluğu bulunan üst düzey askerlerin de adı ilk kez açıklanmıştı. Planda adı geçen üst düzey sorumlular hakkında 19 Aralık katliamı mağdurlarının ve yakınlarının avukatları, 12 Mayıs'ta suç duyurusunda bulunmuştu.
'BELGENİN ASLI ORTAYA ÇIKARILMALI'
Çağdaş Hukukçular Derneği Genel Başkanı Taylan Tanay, dava sürecinde "Tufan" planı belgesinin önemli olduğunu söyleyerek, bu belgenin aslının ortada olmadığına dikkat çekti.
Tanay, bu belgede ortaya çıkan üst düzey sorumlular hakkında da henüz hiçbir işlem yapılmadığını belirterek, "19 Aralık davalarında, genel itibariyle, yargının, insanlık suçlarına karşı bir cezalandırma, hesap sorma mantığıyla hareket etmediğini söyleyebiliriz. Çünkü Bayrampaşa gibi, bu operasyonda en vahşi saldırının olduğu cezaevinde, sadece 39 erin yargılanması bile başından itibaren bu davanın adaletsizliğini gösteriyor. Yargı, 'Tufan planı' ortaya çıktıktan sonra, ne bu belgenin aslını ele geçirmiştir, ne de belgenin içeriğine ilişkin gerçek bir soruşturma hala yürütülmüyor" şeklinde konuştu.
'ÜST DÜZEY SORUMLULARA DOKUNULMALI'
Katliamı planlayan ve uygulatan üst düzey sorumlulara dokunulması gerektiğine dikkat çeken Tanay, sorumlulara ilişkin şu bilgileri verdi: "Hikmet Sami Türk başta olmak üzere, Ali Suat Ertosun, Genelkurmay Başkanı, Jandarma Genelkuvvet Komutanı, bunlara henüz dukunulmadı. Hala bu davanın açılışı, yürütülüş tarzı düşünüldüğünde, adaletten uzak olduğunu göstermektedir. Bu dava bu kapsamda gerçek bir mücadele biçimidir."
'SUÇ DUYURUMUZ KABUL EDİLMEDİ'
Avukat Tanay, belgede adı geçen sorumlular hakkında 12 Mayıs'ta yaptıkları suç duyurusunu da hatırlatarak, ne bu suç duyurusu ne de davanın önceki duruşmalarında dile getirdikleri taleplerin yerine getirilmediğini kaydetti. Tanay, 27 Temmuz'da görülecek duruşmada, bu talepleri yineleyeceklerini söyleyerek şöyle dedi: "Suç duyurusu ve diğer duruşmalarda sunduğumuz talepleri üçüncü duruşmada da dile getireceğiz. Çünkü bu taleplerimizin hiçbiri yerine getirilmiş değil. Belgede sorumlular açık seçik ortadadır. Bir suç belesidir bu belge. Cumhuriyet Savcılıkları görevlerini yerine getirmelidirler. Hala bir gelişme yok. Hala bu adamlar evlerinde rahat uyuyorlar. Biz 11 yıl sonra hala adalet arıyoruz. Bunun hukuken bir izahı olduğunu düşünmüyoruz. 27 Temmuz'da görülecek duruşmada, öncelikle planla ilgili taleplerimizi dile getireceğiz."
'BELGELER GENELKURMAYDA'
ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay, "Tufan planı" belgesinin kayıp olduğu yönünde jandarmanın iddialarını ise şöyle değerlendirdi: "Türkiye'de Genelkurmaybaşkanlığı var, ne işe yarar? Aslında, 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül'ü düşündüğümüzde darbe yapmaya yarar bir kurum. Ama esasen yasal açıdan baktığımızda Türk Silahlı Kuvvetleri bir tepe kuruluş. Şimdi düşünün ki, 20 hapishaneye devasa bir operasyon oluyor, çok ağır bilanço söz konusu. Bu operasyon Genelkurmaybaşkanlığı tarafından yönetiliyor. Yargı bu belgeyi, planı soruyor. Belge yok deniliyor? 20 bin askerin katıldığı bir operasyonun planının belgesinin olmadığı söylemine kim inanır?
Bu dava on yıl sonra açıldı. Çok uzun yıllar bu operasyona katılan personelin isimlerini bile vermediler. En sonunda bunları elde etmek mümkün oldu. Bu Tufan'ın Genelkurmay tarafından planlandı, hükümet savcılığı istediği zaman belgeyi, bu belgeyi vermedi, yalan söyledi, göndermedi. Bu belgeyi İstanbul gönderdi. Ben bu belgenin yanlışlıkla gönderildiğini düşünüyorum. Bir süre sonra istanbul Bölge Komutanlığı yanlışlıkla göndermiştir bu belgeyi. Bugün bu belgenin altında kaldılar, inkar etmeye çalışıyorlar."
YORUM YAZIN