'Kürt Siyasetinin Sivil İtaatsizlik Tarihi Uzun'
Uluslararası toplum uzun süredir Arap coğrafyasındaki sivil itaatsizlikleri takip ediyor. Ancak hafta ortasından beri, Türkiye'de sivil itaatsizlik eylemlerinin yaşandığı ülkelerden. Barış ve Demokrasi Partisi BDP ve Demokratik Toplum Kongresi'nin birlikte ilan ettiği eylemlere katılanlar arasında milletvekilleri de var.
Bir yandan aralarında Batman, Diyarbakır ve Van'ın da olduğu şehirlerde demokratik çözüm çadırları kuruluyor, bir yandan da çadırın kurulmasına polisin izin vermediği İstanbul'da oturma eylemi yapılıyor.
Eylemlerin dört hedefi anadilde eğitim, siyasi tutukluların serbest bırakılması seçim barajının düşürülmesi ve askeri-siyasi operasyonların durdurulması olarak açıklandı.
Manchester Üniversitesi'nden siyaset bilimci Dr. Tim Jacoby'e Kürt siyasi hareketinin bu noktada neden sivil itaatsizlik yöntemini tercih ettiğini sorduk:
Tim Jacoby: BDP'nin sivil itaatsizliğe bugünlerde yaptığı vurgu bence 90'ların başında ilk Kürt partilerinin kurulmasına kadar uzanan bir dönemin parçası. Bu partiler sivil itaatsizlik yöntemini kullandılar. Kürt hareketi için, doğrudan şiddet kullanımının yanında, sivil itaatsizlik hep silahsız mücadelenin bir parçası oldu. Dolayısıyla bence bugün Batman ve başka yerlerde gerçekleşen oturma eylemleri, çok daha uzun tarihli ve geniş bir sivil itaatsizliğin parçası olarak görülmeli.
BBC Türkçe: Son dönemde yaşanan uluslararası gelişmelerin bu eylemlerde etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
Tim Jacoby: BDP'nin Arap ayaklanmalarına ve ayaklanmaların basındaki tasvirine şüpheyle yaklaşacağını düşünüyorum. Daha olası senaryo, BDP'nin bunu bir süredir planlıyor olduğu. Hem PKK hem de Öcalan yıllardır sivil itaatsizlik seçeneğinden bahsediyor. Bu daha çok sembollerin siyaseti, aynı Leyla Zana'nın 1991'de mecliste yaptığı konuşma gibi. Hedef dikkat çekmek ve Türk devletinin kabul etmeye razı olduklarının sınırını genişletmek. Devletin parametrelerinin sürekli değişmekte olduğunu biliyoruz, bu eylemler de yeni sınırların nerelerde olduğunu gösteriyor. BDP'nin yaptığı bu sınırları itmek.
BBC Türkçe: Uzun sürebilecek bir sivil itaatsizlik eylemine halkın desteği ne kadar olacaktır?
Tim Jacoby: Hem Güneydoğu hem de kendilerini Kürt olarak tanımlayanlar, tekil bir grup değil. Böyle bir eylemin ne kadar birleştirici olacağını bilmek güç. Geçen yıl bu bölgeye yaptığım ziyarete dayanarak, bu tür bir eyleme önemli ölçüde destek verileceğini tahmin ediyorum. Referandumdaki boykot oranlarına bakınca da, bazı yerlerde son derece yüksek olduğu görülüyor. Yüksek olmadığı şehirlerde de, boykot kararının takip edildiği cepler olduğu görülüyor. Dolayısıyla, belki de bu yerel bir eylem olabilir ve daha çok Tunceli, Diyarbakır, Siirt, Şırnak gibi yerlerde etkili olabilir. Bu da istenen dikkati elde etmek için yeterli olabilir.
BBC Türkçe: Sivil itaatsizlik eyleminin başlamasından bu yana, bazı şehirlerde çadırlar polis tarafından kaldırıldı, bazılarında ise milletvekillerine katılmak isteyen vatandaşlara izin verilmedi. Eylemlere polis ve devletin tepkisi ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Tim Jacoby: Geçmişteki sivil itaatsizlik eylemleri de eşit ölçüde tepkiyle karşı karşıya kalmıştı. Leyla Zana hapse girdiğinde 30'lu yaşlarındaydı, çıktığında ise 40'larında. Bu Kürt siyasi elitinin çoğunun ortak deneyimi. Dolayısıyla, siyasi elitin son derece ağır bedeller ödemeye hazır olduğunu düşünüyorum, gelen tepkiler de bu düzeyde çok etkili olmayacaktır. Ancak devletin sert yaklaşımı belki halkın katılımı konusunda etkili olabilir, fakat bunu da bekleyip görmemiz gerekecek.
röpörtaj: elif kalaycıoğlu/bbc türkçe
Bir yandan aralarında Batman, Diyarbakır ve Van'ın da olduğu şehirlerde demokratik çözüm çadırları kuruluyor, bir yandan da çadırın kurulmasına polisin izin vermediği İstanbul'da oturma eylemi yapılıyor.
Eylemlerin dört hedefi anadilde eğitim, siyasi tutukluların serbest bırakılması seçim barajının düşürülmesi ve askeri-siyasi operasyonların durdurulması olarak açıklandı.
Manchester Üniversitesi'nden siyaset bilimci Dr. Tim Jacoby'e Kürt siyasi hareketinin bu noktada neden sivil itaatsizlik yöntemini tercih ettiğini sorduk:
Tim Jacoby: BDP'nin sivil itaatsizliğe bugünlerde yaptığı vurgu bence 90'ların başında ilk Kürt partilerinin kurulmasına kadar uzanan bir dönemin parçası. Bu partiler sivil itaatsizlik yöntemini kullandılar. Kürt hareketi için, doğrudan şiddet kullanımının yanında, sivil itaatsizlik hep silahsız mücadelenin bir parçası oldu. Dolayısıyla bence bugün Batman ve başka yerlerde gerçekleşen oturma eylemleri, çok daha uzun tarihli ve geniş bir sivil itaatsizliğin parçası olarak görülmeli.
BBC Türkçe: Son dönemde yaşanan uluslararası gelişmelerin bu eylemlerde etkili olduğunu düşünüyor musunuz?
Tim Jacoby: BDP'nin Arap ayaklanmalarına ve ayaklanmaların basındaki tasvirine şüpheyle yaklaşacağını düşünüyorum. Daha olası senaryo, BDP'nin bunu bir süredir planlıyor olduğu. Hem PKK hem de Öcalan yıllardır sivil itaatsizlik seçeneğinden bahsediyor. Bu daha çok sembollerin siyaseti, aynı Leyla Zana'nın 1991'de mecliste yaptığı konuşma gibi. Hedef dikkat çekmek ve Türk devletinin kabul etmeye razı olduklarının sınırını genişletmek. Devletin parametrelerinin sürekli değişmekte olduğunu biliyoruz, bu eylemler de yeni sınırların nerelerde olduğunu gösteriyor. BDP'nin yaptığı bu sınırları itmek.
BBC Türkçe: Uzun sürebilecek bir sivil itaatsizlik eylemine halkın desteği ne kadar olacaktır?
Tim Jacoby: Hem Güneydoğu hem de kendilerini Kürt olarak tanımlayanlar, tekil bir grup değil. Böyle bir eylemin ne kadar birleştirici olacağını bilmek güç. Geçen yıl bu bölgeye yaptığım ziyarete dayanarak, bu tür bir eyleme önemli ölçüde destek verileceğini tahmin ediyorum. Referandumdaki boykot oranlarına bakınca da, bazı yerlerde son derece yüksek olduğu görülüyor. Yüksek olmadığı şehirlerde de, boykot kararının takip edildiği cepler olduğu görülüyor. Dolayısıyla, belki de bu yerel bir eylem olabilir ve daha çok Tunceli, Diyarbakır, Siirt, Şırnak gibi yerlerde etkili olabilir. Bu da istenen dikkati elde etmek için yeterli olabilir.
BBC Türkçe: Sivil itaatsizlik eyleminin başlamasından bu yana, bazı şehirlerde çadırlar polis tarafından kaldırıldı, bazılarında ise milletvekillerine katılmak isteyen vatandaşlara izin verilmedi. Eylemlere polis ve devletin tepkisi ne gibi sonuçlar doğurabilir?
Tim Jacoby: Geçmişteki sivil itaatsizlik eylemleri de eşit ölçüde tepkiyle karşı karşıya kalmıştı. Leyla Zana hapse girdiğinde 30'lu yaşlarındaydı, çıktığında ise 40'larında. Bu Kürt siyasi elitinin çoğunun ortak deneyimi. Dolayısıyla, siyasi elitin son derece ağır bedeller ödemeye hazır olduğunu düşünüyorum, gelen tepkiler de bu düzeyde çok etkili olmayacaktır. Ancak devletin sert yaklaşımı belki halkın katılımı konusunda etkili olabilir, fakat bunu da bekleyip görmemiz gerekecek.
röpörtaj: elif kalaycıoğlu/bbc türkçe
YORUM YAZIN