Header Ads

Hrant Dink Ödülleri Vicdani Redçiler ile Garzon'a

Hrant Dink Vakfı'nın düzenlediği Uluslararası 2. Hrant Dink Ödülleri, Cemal Reşit Rey Salonu'nda yapılan törenlerle sahiplerine verildi. Törene, Hrant Dink ailesinin yanı sıra, Hakan Tahmaz, Hakan Görmüş, Alper Taş, Hasan Cemal, Cengiz Çandar, Ufuk Uras, Adalet Ağaoğlu, Ümit Kardaş, Osman Kavala, Cengiz Aktar'ın da aralarında olduğu çok sayıda aydın katıldı.

Uluslararası Hrant Dink Ödülleri, her yıl biri Türkiye'den diğeri yurt dışından olmak üzere iki kişiye veriliyor. Bu yılki juride Adalet Ağaoğlu, Judith Butler, Hasan Cemal, Daniel Cohn-Bendit, Rakel Dink, Alper Görmüş, Amira Hass, Irene Khan ve Boris Navasartian yer aldı. Ödüller Türkiye'den, Vicdani Ret Hareketi adına Mehmet Tarhan ile yurt dışından İspanyol Yargıç Baltazar Garzon'a verildi.

Hrant Dink'in eşi Rakel Dink, yaptığı açılış konuşmasında, hafızaları ve vicdanları uyanık tutma adına bu ödüllerin önemini vurguladı. Hrant Dink'in doğum gününü kutlayan ve Agos Gazetesini kurduğu için Hrant Dink'e teşekkürlerini ileten Rakel Dink, yeni çıkan Hrant kitabının da Hrant Dink için bir hediye olduğunu belirtti.

TARHAN: BORCUMUZ BORÇ HRANT
Türkiye Vicdani Ret Hareketi adına Mehmet Tarhan'a ödülü, Adalet Ağaoğlu ve Alper Görmüş tarafından verildi.

Tarhan yaptığı teşekkür konuşmasında, 20 yıldır Türkiye'de vicdani retçilerin cezaevi-kışla-askeri mahkeme kıskacında bir kısır döngüye mahkum edildiklerini, tutuklu değillerse bile 'sivil ölüme' mahkum edildiklerini söyledi. Tarhan, şöyle devam etti: "Aslında diyorlar ki bize; ya susun-vazgeçin, ya size vereceğimiz 'Çürük' raporuyla damgalanmanıza izin verin, ya evinize kapanın kendi cezaevinizi inşa edin ya da gidin bu ülkeden."

Kadın vicdani retçilerden güç alarak mücadeleye devam edebildiklerini dile getiren Tarhan, "Görmezden gelmemekte ısrar eden, mücadelemizi görünür kılabilmek için elini taşın altına koyanlardan güç alarak devam edebiliyoruz. Her vicdani ret deklarasyonu militarizme karşı mücadele etmek, barışın dilinde konuşmak için kişisel bir taahhütnamedir. Bu ödül ile artık Harnt'a da söz vermiş oluyoruz. Borcumuz borç Hrant" diye konuştu.

GARZON: MÜCADELEMİZ ÖZGÜRLÜK VE ADALETTE ANLAM KAZANIYOR
Ardından Rakel Dink, Hasan Cemal ve İrem Kaan, İspanyol yargıç Baltasar Garson'a ödülünü verdi. Garzon, basının bir ülke inşasında vazgeçilmez bir rol oynadığının altını çizdi, "Her devlet vatandaşlarını korumak için her türlü aracı sunmalıdır. Özellikle daha adil, eşit ve özgür bir toplum için. Yargının eylemsizliği ve özgürlüğü en önemli noktalardan birini teşkil eder. Hrant Dink'in soruşturması hepimiz için bir utanç sebebi oldu. İnsanlık tarihi cezasızlık ve suç inkarlarının kural olduğu örneklerle doludur" dedi. Garzon, soykırımın bugüne kadar haksız olarak inkar edildiğini söyledi.

Garson, "Yoksulluk, rakamlarına, terör vahşetine, göç olgusuna, ırkçılığa, yabancı düşmanlığına ve dünyadaki insanlık krizlerine rağmen, bugün özgürlük ve adalet yararına mücadelenin temellerini atmak için güzel bir gün. Hayat ve mücadelemiz yalnızca özgürlük ve adalette anlam kazanıyor. Kader yıldızlarda yazılı değildir; onu her gün biz oluşturuyoruz; ne acılar ne unutkanlık; ne cezasızlık ne adalet. Korkuyu yenmek ve onu ellerimiz açık ve bütün yüreğimizle karşılamak önemli" diye konuştu.

Lale Mansur'un sunuculuğunu yaptığı gecede ve Sıla, Kardeş Türküler, Arto Tunç sahne aldı, Işıklar adlı sinevizyon gösterimi yapıldı.

haber: etha foto: milliyet

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.