Header Ads

David Bondia Garcia ile Söyleşi (1): Savcı Garzon İnsan Hakları Hukukunda Bir Çığır Açmıştır

Barcelona Üniversitesi Uluslararası Hukuk Profesörü ve Katalunya İnsan Hakları Araştırma Derneği Başkanı David Bondia Garcia ile İspanyol savcı Balthasar Garzon hakkında konuştuk. Profesör Bondia İspanyol savcı Garzon’un şimdiye kadar açtığı davaları ve bu davaların uluslararası insan hakları hukuku adına olan önemini anlattı. Profesör Bondia, İsrail ve insan hakları ve Kolombiya’daki yerli halkların haklarının korunmasıyla ilgili yazdığı çalışmalarıyla tanınıyor.
- SENA AKALIN -

Sena Akalın- Bize genel olarak İspanyol Yargıç Baltasar Garzon’un, Şilili diktatör Augusto Pinochet´in Plan Condor kapsamında, yasadışı yollarla sivillerin kaçırılması, yargılanmadan tutuklanması, işkence görmesi ve öldürülmesinden ötürü 1996 yılında İspanya’da yargılama sürecinin başlatılmasında nasıl bir rol oynadığından bahseder misiniz?

David Bondia Garcia - Augusto Pinochet’in yargılanma süreci, 1996 yılında, İspanya’da yasayan ve Pinochet döneminde ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Şilili vatandaşların kendilerini temsil eden avukatları aracılığıyla talep ve mağduriyetlerini gündeme getirmeleri ile başladı. Pinochet’in o dönem Şili’de yargılanması mümkün değildi. İşlediği suçların delillerinin bulunduğu dosyalar tamamen gizli tutuluyordu. Ve yine İspanyol bir yargıcın da ortada hiçbir talep ve bağlantı yokken Pinochet’in yargılanma sürecini tek başına başlatması olanaksız olduğu için İspanya’da bulunan darbe mağdurlarının dava talepleri İspanyol Yargıç Baltasar Garzon’u harekete geçirdi. Garzon, bu davayı açarak, ilk defa korkunç katliamlardan sorumlu acımasız diktatörlerin dünyanın her yerinde istedikleri gibi dolaşıp dokunulmazlık hakkından faydalanamayacağını kanıtlamış oldu. İspanya parlamentosunun ve işkenceye karşı Birleşmiş Milletler Konvansyionu ve Cenevre Sözleşmeleri maddelerine uyumlu olarak 1985 yılında kurucu hukuk maddeleri arasında onayladığı  23.4 numaralı evrensel yargı maddesi Pinochet´ye “insan hakları ihlalleri”nden ötürü İspanya’da dava açılmasına olanak sağladı.
 
S. A.- Garzon’un İspanya’da  Pinochet’e karşı açtığı  dava süresince İngiltere ve İspanya arasında neler geçti?

David Bondia Garcia - Bildiğiniz üzere İspanya, Pinochet’i yargılama sürecini başlattığında Pinochet İngiltere’ye gitmeye karar verdi.  İngiltere’ye vardığında  İspanyol yargıç Baltazar Garzon, Pinochet’in İspanya’ya iadesini istedi. İngiltere, işkenceye karşı Birleşmiş Milletler Komisyonunu imzaladığı için Pinochet’i yargılamak veya İspanya’ya teslim etmekle yükümlüydü. Bu durum İngiltere ve İspanya arasında büyük bir gerginliğe neden oldu. O dönemde İspanya’da sağcı bir hükümetin oluşu Pinochet’in İspanya’da yargılanması konusunda zorluklar çıkardı. Ayrıca Şili, Pinochet’in ülkeye geri dönmesini talep etti ve bu süre zarfında Şili-İspanya ilişkileri de zarar gördü. En sonunda Augusto  Pinochet, Margaret Thatcher ve George Bush’un girişimleriyle İspanya’da yargılanmayıp direk ülkesine gönderilebildi.

S.A-Sizce Şili’de Plan Condor kapsamında kaçırılan ve işkence gören siviller arasında İspanyol vatandaşlarının da oluşu bu davanın İspanya’da açılmasını kolaylaştırdı mı?

David Bondia Garcia- Evet, başta Plan Condor kapsamında Şili’de işkenceye maruz kalan, kaybolan, ölen İspanyol vatandaşlarının dosyaları İspanyol Yargıc Baltasar Garzon’un, Pinochet davasını İspanya’da açması için en önemli sebep olarak görüldü. Fakat daha sonra  Yargıç Garzon İspanyol kurucu yasaları arasında bulunan 23.4 no’lu evrensel yargı maddesinin, insan haklarını ihlal eden bir diktatörü İspanya’da yargılamak için yeterli bir neden olduğunu ortaya çıkardı.  Garzon’un İspanya’da Pinochet’e karşı açtığı dava birçok ülkeye, evrensel insan hakları maddelerinin yazılı maddeler olmaktan öte uygulama zorunluluğu gerektiren maddeler olduğunu gösterdi.  Garzon, İkinci Dünya Savaşı sırasında Yahudi soykırımını gerçekleştiren Alman generallerin, mesela Adolf Eichmenn, Klaus Barbie gibi isimlerin yargılanmasını sağlayan evrensel yargı maddelerinin sadece Yugoslavya ve Ruanda soykırımlarında değil, 20.yüzyılın ikincisi yarısında özellikle Latin Amerika ülkelerinde korkunç soykırımlar gerçekleştiren diktatörlerin yargılanmasında da geçerli olabileceğini gündeme getirdi. Ve bunu uygulamak için oldukça cesur bir adim atarak insan hakları hukukunda bir çığır açtı.

S.A-İspanya hükümetinin bu süreç içerisinde Yargıç Garzon’a karşı olan tavrı nasıl oldu?

David Bondia Garcia- İspanya Hükümeti bütün bu süreç zarfında Garzon’a davayı geri çekmesi için büyük bir baskı uyguladı, Garzon davayı geri çekmemekte kararlı davrandı. O dönem hükümette olan sağcı İspanya Toplum Partisi Garzon’u ikna edemediği için davanın açılmasını sağlayan 23.4  no’lu evrensel yargı maddesini kurucu yasalarından çıkarmaya çalıştı. Daha sonra hükümete gelen sosyalist partinin, sağcı toplum partisiyle birlikte bu maddeyi değiştirmesi, insan hakları aktivistleri kadar sosyalist parti seçmen kitlesi içinde de büyük bir hayal kırıklığı yarattı.  

S.A-Peki Garzon Arjantin’deki cuntacıların yargılanmasında nasıl bir rol oynadı?

David Bondia Garcia-Garzon’un Arjantin’deki cuntacıların yargılanmasındaki ilk katkısı işkencelere katıldığını Arjantin’de bir tv kanalında itiraf eden ama Arjantin’de geçerli olan dokunulmazlık yasaları nedeniyle yargılanamayan Adolfo Scilingo´nun  hiçbir şey olmamış gibi İspanya´ya bir tv programına katılmak üzere geldiğinde yine 23.4 no’lu evrensel yargı maddesini kullanarak açtığı dava sayesinde yargılanıp 600 yıllık hapis cezasına çarptırılmasını sağlamasıyla başladı. Bu dava Arjantin´de diktatör Videla döneminde cuntacıların gerçekleştirdiği işkencelerin yargılama süreçlerinin başlatılmasında çok önemli bir rol oynadı.

S.A-Garzon´un hem Pinochet hem de Arjantin cuntacılarının yargılanması sürecinin başlatması uluslar arası hukuk camiası üzerinde nasıl bir etki yarattı?

David Bondia Garcia-Gayet olumlu bir etki yarattığı söylenebilir. Garzon’un açtığı bu davalar hayli spesifik olsa da uluslararası ceza mahkemelerince yargılanabilecek bütün nitelikleri taşıyordu. Daha önce sadece Nuremberg, Yugoslavya ve Ruanda gibi net niteliklere sahip  vakalar, uluslararası ceza mahkemelerinde incelenirken, askeri darbeler sırasında gerçekleştirilen işkence ve cinayetlerin de 1948 yılında kabul edilen insan hakları evrensel haklarını çiğnediği için uluslararası ceza mahkemelerince yargılanabileceği kanıtlanmış oldu. 

S.A-Peki neden başka bir ülkeden değil de İspanya´dan bir yargıç bu süreci başlattı?

David Bondia Garcia-Garzon´un İspanyol olmasından çok cesaretinin  ve uluslararası hukuka olan inancının bu davaların açılmasını sağladığını düşünüyorum. Başta hem Pinochet hem de Arjantin cuntası davalarında İspanyol mağdurların oluşu Garzon´u harekete geçirmiş olsa da daha sonra işlenen suçların nitelikleri ve bu suçların evrensel insan hakları maddelerini ihlal ediyor oluşu ve yine devletlerin sistematik olarak mağdurların haklarını göz ardı edişi,  Garzon’un davaları korkusuzca başlatmasında etkili oldu.

S.A Peki İspanya ile Latin Amerika ülkeleri arasındaki tarihten ve kullanılan dilden kaynaklanan güçlü bir bağın olması bu davaların İspanya´da açılmasında etkili oldu mu? 

Davd Bondia Garcia-Evet böyle bir bağ olduğu kesin ve büyük bir etkisi olduğu tartışılmaz. Çünkü Latin Amerika´da askeri rejimler tarafından tehdit edilen birçok siyasi düşünür, aktivist,  İspanya’ya ve Meksika´ya  sığındı. İspanya’da bulunanlar örnek olarak Arjantinli ve Şilili siyasi mülteciler  bir araya gelip ülkelerinde yaşanan haksızlıkları, uluslararası kamuoyuna duyurmak için dernekler kurdular. Ve mağduriyetlerini en sonunda Garzon aracılığıyla dile getirip yaşanan felaketlerden sorumlu olan suçluların adaletle yüzleşmesini sağladılar. 

S.A Garzon hayli eski  bir vaka olan Franko rejimi suçlularını yargılama sürecini neden şimdi başlattı? 

David Bondia Garcia- Bu süreç yine İspanya´da Franko döneminde işkenceye uğramış, öldürülmüş ve ortadan kaybolmuş insanların ailelerinin, akademisyenlerin insan hakları aktivistlerinin  bir araya gelip oluşturduğu tarihi bellek vakıflarının yılmadan  İspanya halkının yakın tarihiyle yüzleşmesi için yürüttükleri çalışmalar sayesinde başladı.  Tarihi bellek vakıfları, kaybolan, işkenceye uğrayıp öldürülenlerin izini sürmenin tek yolunun  İspanya İç Savaşı’nda ve Franko’nun diktatörlüğü döneminde işlenen suçların gün yüzüne çıkarılması ve hala yaşayan suçluların yargılanması sayesinde gerçekleşeceğini bildiği için Garzon´la irtibat kurdu. Bu vakıfların birçok kez İspanyol Mahkemelerine mağduriyetlerini belirtip dava açma talebinde bulundukları biliniyordu. Fakat Garzon bu davaya el atana kadar uzun süre İspanyol mahkemeleri bu talepleri geri çevirmeye devam etti. Pinochet ve Schilingo davalarının İspanya’da açılmış olması  İspanyol tarihi bellek vakıflarını ve Franko rejimi mağdurlarını bir kez daha harekete geçirdi. Bu vakıflar  başka ülkelerdeki kanlı diktatörler ve suçluların İspanya´da yargılanabiliyor oluşunu örnek göstererek, İspanya´nın kendi tarihindeki diktatörlük rejimiyle yüzleşmesini talep ettiler.  Garzon İspanyol Mahkemelerinin  çifte standartla hareket ettiğini kanıtlamış oldu.  Latin Amerika’daki diktatörlükler sırasında işlenen suçlara karşı gösterilen  tepkinin, Franko rejimi söz konusu olunca gösterilmediğine dikkat çekti. Ve sonuç olarak tarihi bellek vakıflarının suçluların yargılanmasıyla ilgili taleplerini inceleyip davayı açtı. 

S.A Peki nasıl olur da bu dava Pinochet ve Scilingo davasından sonra açılabilir? Bir ülkenin önce kendi tarihinden sorumlu olup kendi askeri rejiminde işlenen suçları yargılaması gerekmez mi? Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? 

David Bondia Garcia-Çünkü İspanya her zaman askeri rejimden demokrasiye  gayet sorunsuz,  mükemmel bir şekilde geçtiğini iddia etti. Bundan dolayı hep övünç duydu. Geçiş süreci, geçmişin üzerini örterek gerçekleşti. İspanya iç savaşında yaşananların incelenmesi her zaman ertelendi ve geçiş süresinde de görmezden gelinmeye devam edildi. . Büyük bir sessizlikle yaşanan haksızlıklar kabul edildi. Bu yüzden sözde o "mükemmel " geçiş oldu. 

Söyleşinin 2. kısmı için:  http://baskahaber.blogspot.com/2010/09/david-bondia-garcia-roportaj-2-insan.html 

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.