EMO: Sabah’a ve Referanduma Hayır
Elektrik Mühendisleri Odası, düzenlediği basın toplantısıyla, elektrik dağıtım özelleştirmelerine yönelik yargıya başvurma hakkını kullandığı için siyasal iktidar ve yandaş medya organları tarafından EMO’nun hedef gösterilmesine yönelik tepkisini ortaya koydu. Basın toplantısında, Anayasa Değişiklik Paketi’nde “yargının hedef alındığı, güçler ayrımı ilkesinin tahrip edildiği, yürütmeyi temsil eden siyasal iktidarın denetleyicisi konumundaki yargının iktidara bağımlılığının artırıldığı ve denetim yetkisinin kısıtlandığı” tespitleri kamuoyu ile paylaşıldı. EMO’nun Anayasa Paketi’ni değerlendiren “Kontrolsüz Güç Arayışında İktidarın Halk Oyunu” kitapçığı da basına dağıtıldı.
EMO Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Göltaş’ın yaptığı açıklama metninden önemli parçalar şöyle:
* EMO, kimseyi tehdit etmemekte, sadece Anayasa ve yasalardan aldığı yetki ve sorumlulukla, yargıya başvuracağını açıklamaktadır. Odamız, yalnızca siyasi iktidarların yanlış tercihleri dolayısıyla sürekli faturası kabaran vatandaşın hakkını savunmaktadır. Yargıya başvuracağını açıklayan bir meslek örgütünün, “tehdit” ve “terör” gibi kavramlarla sindirilmeye çalışılması, bir adım ötesinde, başvuruyu değerlendirecek mahkemeleri de baskı altına alma çabasıdır. Haberin içeriğine bakıldığında, Başbakan‘ın açıklamalarından derlenen kutu haberle “Danıştay‘ın ülkeye faturası 2.6 milyar dolar” başlığıyla Danıştay‘ın da hedef alındığı açıkça görülebilecektir.
* Söz konusu iki gazetenin sahibi Çalık Grubu olup, EMO‘nun dava açtığı ihalelerin katılımcısı, Yeşilırmak Elektrik Dağıtım A.Ş‘nin alıcısı konumundadır. Dolayısıyla kamunun haber alma özgürlüğünü temsil etmesi gereken ve bu anlamda kamu yararı doğrultusunda haber yapması beklenen bir basın kuruluşunun dar bir çıkar grubu olan şirket tarafını temsil ettiği açıktır.
* Kamu yararına enerji politikalarının uygulanmasını talep ettiği, bunun için partilerin dar çıkar anlayışlarından uzak kamunun özerk yapılanması içerisinde elektrik hizmetinin sunulmasını istediği için EMO‘nun baskı altına alınmaya çalışılması demokrasi anlayışıyla bağdaşmamaktadır. Kişi ve kurumların iktidarın ekonomik modelini ve uygulamalarını onaylamak için zorlanması, hatta daha da ileri gidilerek hedef gösterilmesi, tehdit edilmesi kabul edilemez.
* Ülkede üretime yönelik hiçbir yatırım yapılmadan, kamunun elinde bulunan ve yurttaşların ortak ihtiyaçlarının sağlanmasına yönelik kamu hizmetleri piyasaya açılırken, kamu yararı kavramı da ortadan kaldırılmaktadır. Artık “özel çıkarlar”, “sermaye gruplarının çıkarları”, “iktidardakilerin çıkarları” ön plana alınmaktadır.
* 12 Eylül darbesinin yaratmaya çalıştığı “denetlenemeyen, sorgulanamayan iktidar” kavramına karşı bugüne kadar yürütülen mücadelenin sona erdiğini tescilleyecek olan bu değişiklikleri reddetmek, tüm yurttaşların birincil görevidir. Tüm meslektaşlarımızı, 12 Eylül rejimini pekiştirecek, kontrolsüz güç oluşumunu hedefleyen bu değişiklik paketine karşı “HAYIR” oyu vermeye çağırıyoruz. (HT)

YORUM YAZIN