EMO Niye İtiraz Ediyor? Sabah Neleri Gözden Kaçırmak İstiyor?
Sabah gazetesi 9 Ağustos Pazartesi günü yapılan 4 bölgenin elektrik dağıtım ihalesini yargıya götüreceğini açıklayan Elektrik Mühendisleri Odası’nı (EMO) ‘Odadan Tehdit’ başlığı ile suçladı.
Sabah’ın haberine göre ‘Mimarlar Odası gibi Elektrik Mühendisleri Odası da ekonomide dava terörü estirmeye hazırlanıyor.’ Yani Sabah’a göre bir meslek örgütünün kendi ilgi alanına giren bir konu hakkında uygulanan tasarrufu yargıya götürme hakkı yok ki bu olsa olsa ya dava terörüdür ya tehdittir.
Sabah haberine gerekçe olarak ise şunları koyuyor: ‘Türkiye, pazartesi günü tarihinin en başarılı özelleştirmelerinden birini gerçekleştirmiş, sadece Boğaziçi dağıtım bölgesi için verilen fiyat, TÜPRAŞ ve Telekom’un ardından Türkiye’nin en büyük 3. özelleştirmesi olmuştu.’
İkinci gerekçe ise Başbakan Erdoğan’ın sözleri: ‘”Danıştay’ın tamamen ideolojik yaklaşımla 6 özelleştirme ihalesini oyalayarak Türkiye’ye ödettirdiği fatura 2.6 milyar dolar. Danıştay hiçbir bedel ödemiyor. Danıştay’ın ülke gibi bir derdi yok”
Sabah, EMO’nun yaptığı itirazı ise sadece ‘kamu yararına aykırı bulduğu, ihalelerin şeffaf yapılmadığı, rekabet ortamının yaratılmadığı’ gibi iki cümle ile geçiştiriyor.
Elektrik Mühendisleri Odası’nın açıklaması ise detaylı ve Sabah’ın gözden kaçırmak istediği ihale iptali isteğinin nedenleri ile sıralı. Kısaca aktaralım:
* Özelleştirme işlemlerinin elektrik fiyatlarının artmasına yol açtığı tartışmasız bir gerçektir.
* Dağıtım şirketleri, satın aldıkları enerjinin maliyetini, işletme giderlerini, kayıp ve kaçak bedellerini, yatırım için kullandıkları kredileri ve bu kredilerin faizlerini, eğer kendi sermayesini kullanacak olursa da bu sermaye üzerinden getirisini tarifeye yansıtacaklardır. Tüm bunlarla da yetinilmemiş, belediyelerin dağıtım kuruluşlarına ödemedikleri sokak aydınlatma bedellerinin yükü, özelleştirme sonrasında dağıtım şirketlerinin bu tahsilat zorluğuna düşmemeleri için Hazine üzerine yıkılmıştır.
* Elektrik fiyatları 2008 ve 2009 yılında toplam yüzde 70‘i aşan zam görmüştür. 2009‘un sonlarında ve 2010 yılında ise maliyetlerdeki azalışa rağmen hükümet Türkiye Elektrik Ticaret ve Taahhüt A.Ş (TETAŞ) üzerinden manipülasyon yaparak, elektrik fiyatlarında yapılması gereken indirimi de engellemiştir. Böylece dağıtım özelleştirmeleri öncesinde, alıcı şirketler için cazibesini koruması adına, hükümet kendi yayımladığı maliyet bazlı fiyatlandırma mekanizmasının işleyişine bile müdahale ederek, yurttaşların cebinden kaynak aktarımı yapılmasına hizmet etmiştir.
* İhalede rakip olan şirketler, ihale sonrasında ortak yapılmakta; ihaleyi kazanan şirketin yüzde 49‘a kadar başka ortak almasına izin verilerek ihalelerin üzerine şaibe düşürülmekte; pazarlık masasında tüm şirketler birden çekilip tek bir şirket kalabilmektedir.
* Elektrik üretiminin özelleştirilmesi ve piyasada elektrik alım-satımının başlamasıyla birlikte elektrik fiyatları fahiş düzeylerde artış göstermiştir. Elektrik üretim yatırımları piyasaya bırakılmış, ancak piyasa beklenen yatırımları yapmamış, işi lisans tüccarlığına dökmüş, bunun karşılığında ülkemiz enerji arz güvenliği sorunuyla karşı karşıya kalmıştır.
* Dağıtım özelleştirmelerinin tamamlanmasıyla yalnızca kasasının hesabına bakacak olan şirketlerin bugün elektriği kestiği için telef olan binlerce balığı umursamadığı gibi elektriksiz bıraktığı okul ve hastaneleri de düşünmesini beklemek mümkün değildir.
* Temel kamu hizmetlerinden olan elektrik dağıtım faaliyetlerinin, imtiyaz sözleşmesi yapılmaksızın özel kişilere devredilmesi, Anayasa‘nın 155. maddesinde belirtilen Danıştay‘ın düşüncesini bildirme görevini engelleyeceğinden, Anayasa‘ya ve kamu yararına aykırılık oluşturmaktadır. Dağıtım hatlarının özelleştirilmesi kamu tekelinin özel tekele devri anlamına gelmektedir. Bu durum açıkça kamu yararına aykırıdır. Elektrik Mühendisleri Odası olarak diğer dağıtım bölgelerine dava açtığımız gibi bu 4 ihaleyi de yargı önüne taşıyacağız.
Sonuç olarak Sabah gazetesi iktidar ve Başbakan’a şirin görünmek adına ‘milli irade’nin yani milletin tamamını ilgilendiren bir konuda milletin yararına işlemeyen bir özelleştirme furyasına karşı varoluşsal bir şekilde eylemde bulunan Elektirk Mühendisleri odasını çarpıtma yaparak, eksik bilgi vererek hedef göstermiştir.
Demokrasinin olmazsa olmazlarından olan sivil toplumun önemli parçalarından biri olan meslek odalarına karşı gösterilen bu hasmane tutumun demokrasi ile uzaktan yakından bir ilgisi olmadığı aşikardır. (HT)
YORUM YAZIN