Header Ads

Cumartesi Anneleri'nin 490. Buluşması: 'Kaybettiğiniz Yakınlarımızın Mezarlarını İstiyoruz'


Cumartesi Anneleri, 490. kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Bu hafta, 10 yıldır kayıp olan Tolga Baykal Ceylan'ın akıbeti soruldu.

NE OLMUŞTU?
24 yaşındaki İTÜ öğrencisi Tolga Baykal Ceylan, 7 Ağustos 2004'te İstanbul'daki evinden tatil amacıyla Kırklareli'nin İğneada İlçesine gitmek üzere yola çıktı. Aynı gün annesini arayarak İğneada'ya ulaştığını söyledi. Kadriye Ceylan, 10 Ağustos'tan sonra bir daha oğlundan haber alamadı.

Kadriye Ceylan'a oğlunun akıbeti ile ilgili bilgi vermeyen İğneada Jandarma Komutanlığı, 16 Ağustos'ta oğlunun elbiselerini bir tutanakla kendisine teslim etti. Yapılan başvuru üzerine Demirköy Savcılığı'nın başlattığı soruşturma dosyası 2006 yılında, "kovuşturmaya yer olmadığı" iddiasıyla kapatıldı. 2007'de hiçbir yasal evraka dayanmadan Tolga Baykal Ceylan'ın Kimlik Paylaşım Sistemi'ndeki adresi "Sofya- Bulgaristan" olarak güncellendi. Avukatı Eren Keskin'in bilginin nereden alındığı yönündeki başvurusuna Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nden, değişikliğin Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yapıldığı bilgisi verildi. Bunun üzerine Bakanlığa yapılan başvuruya ise "Araştırma sonucunda, Tolga Baykal Ceylan'ın Bulgaristan'da ikamet etmediği" yanıtı verildi.

İç hukuktan sonuç alınamaması üzerine aile 2012 yılında AİHM'e başvurdu. AİHM'in kabul edilebilir bulduğu dava henüz sonuçlanmadı.

'ANNELERİMİZ ÖLMEDEN İSTİYORUZ'
Cumartesi eyleminde ilk sözü Nurettin Yedigöl'ün kardeşi Muzaffer Yedigöl aldı ve "devletin sahiplerine" sesledi: "Bizi köle gibi gördünüz, halktan saymadınız. Kuralları, yasaları kendiniz için kullandınız. Biz, sadece kaybettiğiniz yakınlarımızın mezarlarını istiyoruz. Annelerimiz ölmeden bunu istiyoruz."

Tolga Baykal Ceylan'ın avukatı Eren Keskin, dava hakkında bilgi verdi. "Tolga'dan 2004 yılından beri haber alınamıyor. Tek sorumlusu Türkiye Cumhuriyeti'dir" diyen Av. Keskin, sürekli yeni tanıklar ortaya çıktığını ancak sonuçsuz kaldığını ifade etti. Av. Keskin, "Muhalifine tahammül edemeyen zihniyet devam ediyor. Tolga bu devletin kabul ettiği dinin dışında olan Hristiyanlığı seçti. Bu başlı başına bir neden olabilir" dedi.

Kadriye Ceylan, oğlunun kaybedilmesinin ardından on yıl boyunca yaşadıklarını, dava sürecini ayrıntılarıyla aktardı. Oğlunu, "Bilime meraklı, savaş ve faşizme karşı bir vicdani retçi. Dini inancı Hristiyan" olarak tanıtan Kadriye Ceylan, on yıldır adalet talep ettiğini söyledi. Anne Ceylan, "Tüm deliller ve belgeler, oğlumun kaybedilmesinin devletin en üst kademesinden örgütlendiğini gösteriyor" dedi.

Haftanın açıklamasını Sevil Ateş okudu. Tolga Baykal Ceylan dosyasındaki çelişkilerin görevli personelin ihmali ile açıklanamayacak kadar çok ve kapsamlı bir araştırmaya muhtaç olduğunu kaydeden Ateş, "10 yıldır soruyoruz; Tolga Baykal Ceylan'a ne oldu? Gerçek açığa çıkana kadar bu soruyu sormaya devam edeceğiz" dedi.

(etha)
foto: Mustafa Emin

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.