Ergenekon Davası: 19 Tutuklu Sanık Tahliye Edildi
Ergenekon davasında tutuklu bulunan Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı verildi. Kararı 20. ve 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi.
Özel Yetkili Mahkemeleri kaldıran ve tutukluluk süresini 7,5 yıldan 5 yıla indiren yasanın cuma günü yürürlüğe girmesiyle, 5 yılı aşkın süredir cezaevide bulunan tutukluların tahliyesine kesin gözüyle bakılıyordu. Zira cuma günü birkçok davada benzer tahliye kararları çıkmıştı.
Ancak, 13. Ağır Ceza Mahkemesi bugün sürpriz bir karar verdi. Veli Küçük, Doğu Perinçek, Tuncay Özkan, Sedat Peker, Mustafa Levent Göktaş'ın da aralarında olduğu Ergenekon davası sanığı 33 kişinin tahliye taleplerini reddetti.
Diğer mahkemelerden tahliye kararlarıBu karardan kısa bir süre sonra, 13 Ağır Ceza'nın 'tahliye talebi reddedildi' diye açıkladığı isimlerden Tuncay Özkan, Levent Göktaş ve Sedat Peker için tahliye kararı açıklandı. Bu kararı 21. Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Mahkeme Tuncay Özkan ve Levent Göktaş'a yurtdışı yasağı koyarken, Sedat Peker'e aldığı ceza miktarını dikkate alarak yasak koymadı.
Talepleri inceleyen çeşitli mahkemelerden peş peşe tahliye kararları geldi.
Eski Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur, Emekli Org. Hasan Iğsız, Alaaddin Sevim, Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan, Albay Dursun Çiçek, Eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin, Kemal Kerinçsiz, Yalçın Küçük, Teğmen Mehmet Ali Çelebi. gazeteci Merdan Yanardağ, Mehmet Demirtaş, Hikmet Çiçek ve Hasan Atilla Uğur için tahliye kararı verildi.
Aslan ve Çiçek cezaevinden çıkamayacakBunların ardından 6. Ağır Ceza Mahkemesi Albay Dursun Çiçek ile Danıştay saldırısı sanığı Alpaslan Aslan için tahliye kararı çıktı. Mahkeme Aslan için haftada üç gün karakola gidip imza verme şartı getirdi.
Dursun Çiçek, Balyoz davasından hüküm giydiği için, Alpaslan Aslan da 3 davadan kesinleşmiş toplam 4 yıl 2 ay cezası olduğu için cezaevinden çıkamayacak. Aslan'ın avukatı, bu cezanın yattığı süreden düşülmesini isteyeceğini açıkladı.
İlk Tuncay Özkan tahliye olduSilivri Cezaevinden ilk çıkan isim 1994 gün sonra tahliye olan Ergenekon sanığı Tuncay Özkan oldu.
Özkan çıkışta yaptığı açıklamada, "6 yıl sonra zulmün bittiği, özgürlüğe kavuşytuğumuz bir gün olmasını çok isterdim. 6 yıl boyunca çektiğimiz sıkıntıların, gündem olmasını isterdim. Biz kin, husumet, öç alma duygusu içinde asla değiliz" dedi.
Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. "Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar" diye konuştu.
Tuncay Özkan 1996'dan 2007'ye kadar 5 kez suikast girişimine uğradığını, 2007'de de öldürülmediği için hapse atıldığını söyledi. "Bugün çıkarken dahi, aldıkları tavır ibretliktir, şeytanla yatağa girdiler, çarpılarak çıktılar" diye konuştu.
Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, cezaevinden çıktıktan sonra gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'yi bölmek ve Cumhuriyeti yıkmak için kendilerinin Ergenekon'a hapsedildiğini savundu. Perinçek, "Türkiye'yi böldürmeyeceğiz, birleştireceğiz. Cumhuriyeti yıktırmayacağız" dedi.
Perinçek, "Özerklikmiş, Türk vatanını bölmekmiş, bu amaçlarına ulaşamayacaklar. Koşullar çok elverişlidir. Atatürk devrimini kesin sonuçlarına ulaştıracağız. Bağımsız, birleşik, çağdaş, halkçı, devrimci Türkiye'yi kuracağız. Bütün milletimizi kucaklıyoruz. Saygılarımızı, sevgilerimizi sunmuyoruz. Ve bir kez daha söylüyoruz: Bu Ergenekonlar, Balyozlar bizlerin şahıslarını hedef almadı, bu milleti hedef aldı. Ve görüyorsunuz, bizim içeri atılmamızla oluşan manzarayı görüyorsunuz. Bölünmüş Türkiye manzarası... Dervişler, müritler, cemaatler Türkiye'si manzarası. Bunların hepsinin kökünü kazıyacağız." dedi.
Tutuklu sanıklardan emekli Orgeneral Hasan Iğsız, "Yaşadığımız son günlerde, devlet bütün olanların gerçekten bir senaryonun parçası olduğunun farkına vardı. Bu konuda yargıyla ilgili yapılması gerekenler, tabii ki yapılacaktır" diye konuştu.
Yazar Yalçın Küçük de cezaevi çıkışında gazetecilere açıklama yaptı.
Küçük'ün ilk sözleri, "Yaşasın cumhuriyet, yaşasın emekçi cumhuriyet, yaşasın aydın cumhuriyet, kahrolsun cumhuriyet düşmanları" oldu. Küçük, "İlker Paşa hazretleri çıktı. Çıkarken, kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur. Tuncay Özkan arkadaşımda çıktı bugün öğleden sonra, akşam üzeri. Kin ve nefret duymadığını söyledi. Doğrudur" dedi. Küçük sözlerini "Büyük kurtarıcının dediği gibi 'Büyük Türk milletine hiç kimse mazlum rolünü vermemelidir'. Türk milleti mazlumiyeti kabul etmez. Yaşasın o Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti yaşasın ve Kürt ve Türk emekçilerinin birlikte olacağı bir cumhuriyet kuracağız. Yaşasın Türkiye'nin Kürt ve Türk emekçileri, yaşasın yeni büyük cumhuriyetimiz. 30 yıl bunun için mücadele edeceğiz. Bunun için savaşacağız." diyerek tamamladı.
Muğla E Tipi Cezaevi'nden tahliye edilen Ergenekon tutuklusu Merdan Yanardağ'ı, cezaevi önünde yakınları ve CHP Menteşe İlçe teşkilatı üyeleri karşıladı. Yorgun görünen ve kendisini bekleyen gazetecilere açıklama yapan Yanardağ şunları söyledi:
"Teslim alan çetenin tertibi nihayet bozuldu. Özgürlüğe kavuştuğum için çok mutluyum. Ancak Türkiye henüz özgürlüğüne kavuşamadı. Bu kumpası ve komployu kuranlar sadece şu anda suçlanan cemaat ya da paralel devlet dedikleri güç değildir. Suç ortakları bugün hala hükümeti işgal etmektedirler. Hiç kin duymadık ve intikam beslemedik. Halka ve bu ülkenin aydınlarına, devrimci güçlerine bu tertibi kuranlara hesap sorulmazsa bu bir daha tekrarlanacaktır. 13'cü Ağır Ceza Mahkemesi'nin nasıl direndiğini gördük. Görevde olduklarını iddia ederek tahliyelerin reddi yönünde karar verdiler. O kadar pis oyunki bu. Geçen Cuma günü cezaevi idaresi aracılığı ile koğuşlara haber gönderip tahliye başvuruları yapmamız için dilekçe istediler. Pazartesi sabahı ise tipik bir yetki gaspı ile bu tahliye taleplerini ret ettiklerini belirtiyorlar. Bu nedenle paraleliyle, iktidarıyla Türkiye'yi teslim almaya çalışan bu ülkenin 200 yıllık aydınlanma birikimine geleneğine karşı Türkiye'de gerici faşizan bir oyun kurmaya çalışan bu tertibi oluşturan güçlerden hesap sorulması gerekiyor. Kamuoyunun, emekçilerin, toplumun, halkın işçi sınıfının, mazlumların yurt severlerin mücadelesi sonucu bu kapılar açıldı. Çete mensuplarının kendi aralarında içine girdikleri çatışma sonucu bir birlerine ihbar etme durumuyla karşı karşıyayız. Tren soyguncularının ganimiyeti paylaşamayıp bir birini ihbar etmesinden farklı bir tablo değil bugün Türkiye'deki durum. Laikliğin tasviye edilmesi durumunda hukukun ne hale geldiğini gördük. Ortalık kasetlerden geçilmiyor. Önümüzde bu ülkeyi yeniden kurma görevi var. Hiç kimse bir daha adı belli olmayan delillerle özgürlüklerinden yoksun bırakılmamalı. Biz ceza evinden çıktık ama bu ülke hala özgür değil. Çok rahat bir şekilde yolda yürümeyi ve insanlara selam vermeyi özledim."
Veli Küçük dahil 7 sanığa retTahliye kararlarının 6'sına imza atan İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesi, Veli Küçük, Levent Ersöz, Hasan Ataman Yıldırım, Mehmet Bedri Gültekin, Erkan Önsel, Turhan Özlü, Serdar Öztürk'ün tahliye taleplerini ise reddetti.
Mahkeme, Küçük'ün 67 ay 8 gün tutuklu kaldığını, ancak Silivri 1. Sulh Ceza Mahkemesi'nden aldığı bir hapis cezası olduğunu belirtti. Cezaevinde kaldığı sürenin Silivri Sulh Ceza Mahkemesi'nden aldığı cezaya sayılacağını ve bu nedenle Ergenekon davası kapsamında 5 yıl tutuklu kalmadığı kaydedildi.
Tahliyeler..Tutukluluk süresini 5 yıla indiren yasanın yürürlüğe girmesinin ardından, ilk tahliye olan isim, Hrant Dink cinayeti davası sanığı Erhan Tuncel'di.
8 Mart Cumartesi günü de, Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili davanın beş sanığı tahliye edilmişti.
YORUM YAZIN