Header Ads

İHD'den Bakırköy Kadın Cezaevi Önünde Eylem: "Tecrit İşkencesine Son"


İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu, hapishanelerde uygulanan tecrit, işkence, baskı ve hak ihlallerine karşı Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesi önünde basın açıklaması yaptı.

"Tecrit işkencesine son! Hapishanelerde, insan hakları ihlallerine hayır!" pankartı açan insan hakları savunucuları, "Hapishanelerde tecrit kaldırılsın", "Susma sustukça sıra sana gelecek", "Sohbet hakkı uygulansın", "Çıplak aramaya son", "Hasta mahpuslar serbest bırakılsın", "Yerde yatma sırası olan '5 yıldızlı otel'leriniz öldürüyor" dövizleri taşıdı.

Eyleme çevrede bulunan tutuklu yakınları da katılırken, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) İstanbul İl Eşbaşkanı Emrullah Bingül de destek verdi.

İHD İstanbul Şube Başkanı Ümit Efe, hapishaneler gerçeğinin toplumun bir yarası olduğunu kaydederken, AKP iktidara geldiği ilk yıl 50 bin tutuklu ve hükümlünün olduğunu ve 11 yıl sonunda bu rakamın 145 binin üzerine çıktığını belirtti. Efe, hapishanelerde baskı, tecrit, işkencenin devam ettiğini kaydederken, hapishanelerin boşaltılmasını istedi.

'SİYASİLERE İŞKENCE UYGULANIYOR'
Ardından basın açıklamasını okuyan İHD İstanbul Şubesi Cezaevi Komisyonu üyesi Hatice Onaran, F Tipi Hapishanelerde 13 yıldır işkence ve hak ihlallerinin artarak devam ettiğini belirtti. Onaran, "Genelde tüm, özelde ise F Tipi Hapishanelerde müdürlerin talimatıyla siyasi mahpuslara fiziki ve sözlü işkence, kötü muamele uygulanmaktadır" dedi.

Ölüm sınırındaki hasta tutukluların gerekli tedavilerinin yapılmadığını ve özellikle kanser hastalığı gibi ölümcül hastalığa yakalanan tutukluların emir komuta zincirindeki bürokratik zorluklar nedeniyle ölüme terk edildiğini belirten Onaran, tutukluların sürgün sevkler ve onursuz çıplak arama işkencesine maruz kaldığını vurguladı. Onaran, sürgünlerin ve çıplak aramaların özellikle siyasi tutuklulara uygulandığını belirtti. Onaran, hapishanelerde yemek ve kahvaltıların yetersiz olduğunu, suların düzensiz aktığını, elektrik ücretlerinin tutuklulardan tahsil edildiğini, disiplin cezaları nedeniyle aylara varan görüş yasakları nedeniyle hem tutuklunun hem de yakınının cezalandırıldığını ifade etti.

'KAMERA PSİKOLOJİK İŞKENCEDİR'
Havalandırmalara kamera takılmasına da değinen Onaran, "Havalandırmalara kamera yerleştirilerek mahpusların mahremiyet alanına girilmekte, bu durum psikolojik işkenceye dönüşmektedir" dedi.

Hapishanelerde arama ve sayım adı altında hücrelerin talan edildiğini, tutukluların özel eşyalarının ayaklar altına alınarak kullanılmaz hale getirildiğini söyleyen Onaran, tutukluların fiziki işkenceye maruz kaydığını belirtti.

Ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin sorunlarına da değinen Onaran, tek kişilik hücrede ölünceye kadar kalacak olan ağırlaştırılmış müebbet hükümlülerinin havalandırma saatlerinin de idarenin keyfiyetine bırakıldığını ifade etti.

TALEPLER
Onaran, ağırlaştırılmış tutuklu ve hükümlülerin insani taleplerini şöyle sıraladı:

-Tekli hücrelerin 1/3 oranında açılan pencerelerin tam açılabilmesi sağlanmalıdır.

-Mahpusların aksi yönde beyanları olmadığı sürece aynı havalandırmayı paylaşanların havalandırmaya aynı saatlerde beraber çıkarılmaları sağlanmalıdır.

-Asgari yaşam standarlarının oluşması için haftada 1 gün (temizlik, hücre havalandırması ve çamaşır yıkama, kurutma vs. için) kapının gün boyu açık tutulması sağlanmalıdır.

-Temiz hava ve güneş ışınlarından yararlanma koşullarının sağlanması için havalandırma saatleri asgari düzey olan 8 saate çıkarılmalıdır.

Onaran, İnsan Hakları Haftası'nda hapishanelerde yaşanan işkenceden sorumlu olan müdür ve diğer personelin görevden alınmasını ve yaşanan hak ihlallerinin son bulmasını istedi.

Eylemde sık sık "Tedavi hakkı engellenemez", "Disiplin cezalarına son", "Tecrit işkencesine son", "Sürgün sevklere hayır" sloganları atıldı.

(etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.