Header Ads

Şafak Pavey TBMM'de Konuştu: "Bir İnancın İbadet Hakkını Diğer Bir İnanca Bağlayan Anlayıştan Korkuyorum"



CHP Genel Başkan yardımcısı Şafak Pavey genel kurul'da yaptığı konuşmada meclise başörtüsü ile gelen kadın vekiller hakkında eleştirilerde bulundu.


Size bu konuşmayı her şeyin yasak olduğu genel kurulda konuşuyorum. Su içmenin bile yasak olduğu bir kuruldan konuşuyorum. Hasta ve yaşlı haklarının bile önemli olmadığı bir Meclis'ten konuşuyorum. Meclis'te pantolon giymesi bir erkek tarafından engellenmiş bir kadın vekil olarak konuşuyorum. Olmayan bacağı erkekler tarafından siyaset sohbetine dönüştürülen bir kadın olarak konuşuyorum.

AKP'nin emanet oyları gerçek sahiplerine ulaştı.

AKP'li kimi vekillerin başörtülü eşlerini saklamalarından çok inciniyorum.

Elbette ülkemde sekülarizmin geleceği konusunda muazzam endişelerim var. Ama türbanla kırmızı ruj arasına sıkıştırılmış bir model değildir.

Meclis'te cemevi açmak için diyanetten fetva isteyen anlayıştan korkuyorum. Hukukun karşısına dini koyan anlayıştan korkuyorum.

Kadın özgürlüklerinden asla korkmaz. Özgür bir hayat çok zor bulunur. Ama çok kolay yıkılır.

Çiçekli başörtüsüyle sevgilisiyle öpüşen genç kıza özgürlüğünü Mustafa Kemal'a borçlu olduğunu hatırlatmak istiyorum.

Türban bir yandan inanç özgürlüğünü bir yandan baskıyı temsil eder. Birçok kız hür iradesiyle birçok kız da baskı ile başını örtüyor. Her özgürlük büyük bir sorumluluktur.

Ülkemin kadın hakları konusunda dünyanın neden 120'cisi olduğunu açıklamak gerekiyor.

İnanç özgürlüğünün en büyük güvencesi kusursuz bir sekülerizmdir.

Buraya gelmeden önce türbanlı vekillerimizin konuşmalarını taradım. Başkalarının özgürlüklerine dair tek bir kelimeye rastlamadım. Ruhban okulları, cemevleri gibi sorunlu alanlarda bir sözlerini göremedim.

YÖK hakkındaki fikirlerini de bilmiyorum. Başımı açarak bir daha kirlenmek istemiyorum demelerine anlam veremiyorum. Buna göre başı açıklar kirli midir?

Bir taraf birarada yaşamanın yolunu ararken, öbürü sindirmek istiyorsa biz yok edildiğimizde gelecek olimpiyat tanıtımına kimi koyacaksınız.

Biz evine işaret konulan, vurulan hayat tarzından ötürü cezalandırılanlarız.

Ama nasılsa kronik mağdur hep sizsiniz.

Çoğunluğun azınlığı ezmesi sürdürülebilirdir. Asıl korkulan da budur.

Adaletle öc almak arasındaki farkı öğrenmelisiniz.

Biz çatışmıyoruz var olmak için direniyoruz.

Tarihe dönüp bakarsanız bizleri nelerin beklediğini göreceksiniz.
Bundan sonrasını arif olanlara bırakıyorum.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.