Toplumsal Bellek Platformu Uludere'de: Bu Trajedi Zamanın Sonsuz Mezarlığında Çürümeye Bırakıldı
Uludereliler, 71'inci kez "adalet" arayışı için çocuklarının mezarları başında biraraya geldi. Uludereli ailelere, Toplumsal Belek Platformu üyeleri de destek verdi.
Toplumsal Bellek Platformu üyesi Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu, "Roboski de sorgulandı sözde. Ne olay açıklığa kavuştu ne de bir takım dedikoduların ötesine geçildi. Bu trajedi zamanın sonsuz mezarlığında çürümeye bırakıldı. Biz buraya sorgulamaya geldik" dedi.
Uluedereli aileler ve Toplumsal Belek Platformu üyeleri, 71'inci haftada katliamda yaşamını yitiren çocuklarının fotoğrafları ile köy mezarlığında "adalet" arayışlarını sürdürdü.
Toplumsal Belek Platformu üyelerini, Uludereli aileler, mezarlık girişinde karşıladı.
Toplumsal Bellek Platformu üyeleri, gazeteci Metin Göktepe'nin ablası Meryem Göktepe, Hasan Ocak'ın kardeşi Muside Ocak, Zeki Tekiner'in oğlu Bülent Tekiner, Metin Altıok'un kızı Zeynep Altıok, Ümit Kaftancıoğlu'nun oğlu Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu, Yasemin Cebenoyan'ın kardeşi Cüneyt Cebenoyan ve Musa Anter'in oğlu Dicle Anter, Uludereli ailelerin "adalet" arayışına ortak oldu.
'Sadece acı eklenmiştir'Uludereli aileler adına açıklama yapan Veli Encü, "Adaletin sağlanmadığı 71'inci haftamızda yani 505 günümüzü de burada çocuklarımızın mezarı başında adalet arayışımızı devam ettirerek, toplanmış bulunuyoruz. Geride bıraktığımız zaman diliminde baktığımızda en büyük acı ki, adli ve idari olarak ine ucu kadar yol alınmamış, ne adalet mercileri ne de hükümet kanadından hiçbir somut adım atılmamış. 34 yakınımızın acısıyla beraber insan hakları ve insanlık onuru ayaklar altına alınmış. Haksız ve hukuksuzca tehdit, baskı, gözaltı ve tutuklamalara maruz bırakılmış ve her geçen gün acımıza sadece acı eklenmiştir" dedi.
'Suçlu olduğunuzun açık göstergesi'Encü, Hatay'ın Reyhanlı ilçesinde patlama sonucu yaşamlarını yitiren başsağlığında bulunarak, Başbakan Erdoğan'a şu cümleler ile seslendi: "Suriye'de yaşanan acı senin ülkende yaşanmaktadır. Bütün bunları duymamazlıktan ve görmemezlikten gelmeniz suçlu olduğunuzun açık göstergesidir."
Encü'nün ardından konuşan ve 11 Nisan 1980 yılından silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Ümit Kaftancıoğlu'nun oğlu Dr. Ali Naki Kaftancıoğlu ise, Uludere'yi sorgulamaya geldiklerini ifade ederek, "Sorgulamak bilincimizin ve vicdanımızın, vatandaş olmamızın gereği. Kendi ülkesinin savaş uçakları ile öldürülen 34 kişiden her bir Türkiye vatandaşı sorumludur. Sorumlu olan sorgulanır. Etkin bir sorgulama olayı açığa çıkarır ve her parçanın o olaydaki rolünü ortaya koyar. Roboski de sorgulandı sözde. Ne olay açıklığı kavuştu ne de bir takım dedikoduların ötesine geçildi. Yalnızca insanların nasıl parçalandığını ve kaçıştığını ve çaresizliğini ve şaşkınlığını görebildik. Bu trajedi zamanın sonsuz mezarlığında çürümeye bırakıldı. Biz buraya sorgulamaya geldik" dedi.
Soruyoruz…Devletin halk üzerinde yoksullaştırma politikasını eleştiren Kaftancıoğlu, şunları söyledi: "Aşımıza ve işimize nasıl sahip çıkamadık, gözümüzü kapattık, kandırılmaya izin verdik? Sırtımızdan geçinen, kanımızı emen asalaklardan neden yüzyıllar hatta bin yıllardır kurtulamadık? Biz buraya sorgulamaya geldik. Devletimiz ne yaptı? Koskoca Mercedeslerde gezen, lojmanlarda kalan, yollukları Roboski'nin yollarında harcamayan devlet görevlileri ne yaptı şimdiye kadar? Vicdanlarını kara gözlükleri ile karartıp, bilincini iktidara teslim edenler, devlet kesesinden aldıkları ödeneklerle adaleti ve eşitliği tüm ülkede hakim kılmaya görevli olanlar, nasıl oluyor da kasılarak gezebiliyorlar hala aramızda? Dün öldürülen aydınların davaları sürüncemede bırakılmış, unutturulmuş, zamanla aşındırılmıştı. Devlet değil biz utanır olmuştuk ülkemiz adına. Bugün de bir şey değişmemiş anlaşılan. Bizler de değişmedik, değişmeyeceğiz. Adalet istiyoruz, aydınlık istiyoruz. Yarın da isteyeceğiz. Aş, iş, eğitim, sağlıktan uzak, dağ başlarında el sürülmemiş bir coğrafyada taşlardan, kayalardan daha değersiz yaşatılan sadece oy zamanı anılan insanların ne kendisi ne de gözyaşı sizden değersiz. Tıpkı bizim gibi onları da babasızlığın, zamansız yitirilmiş evlatlarının acısına prangaladın Türkiye Cumhuriyeti Devleti. Büyük insanlık adına sorguluyoruz. Şimdi daha kalabalığız, ne yazık ki cenazelerimiz de daha kalabalık. Ölülerimiz ağzımızdan haykırıyor, soruyor: 'Biz size ne yaptık?' Biz soruyoruz: 'Siz bize ne yaptınız?'" diye konuştu.
Konuşmaların ardından Toplumsal Belek Platformu üyeleri, katledilen 34 sivil yurttaşların mezarına karanfiller bırakarak, mezarlıktan ayrıldı.
(ajanslar)
YORUM YAZIN