'Tutuklu Milletvekili Mustafa Balbay'ın Kızı Yağmur Balbay Okuldan Soğutuluyor'
CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın eşi Gülşah Balbay, kızları Yağmur Balbay’ın Norveç’te “Özgür medya” konferansında “babasının hapse atılmasıyla teröristin kızı damgası yedim, okulda dışlandım” dediği için okulunda azarlandığını, baskı gördüğünü söyledi. Gülşah Balbay Cumhuriyet'e yaptığı açıklamada “Okuldan özür bekliyorum ama başka okul arıyorum, artık çocuğumu onlara emanet etmem” derken, Yağmur Balbay da “Babamı savunmaya devam edeceğim” dedi.
Gülşah Balbay ile Tevfik Fikret Lisesi orta kısım birinci sınıf öğrencisi 12 yaşındaki Yağmur Balbay, geçtiğimiz günlerde Norveç’te düzenlenen ve uluslararası basın örgütlerinin temsilcilerinin de katıldığı “Özgür Medya Konferansı”nda konuşmuşlardı. Yağmur Balbay, Fransızca yaptığı konuşmada “Dört yılımı babama hasretle geçirdim. Babamın hapse alındığı ilk yıllar benim için çok zor geçti. Okulda arkadaşlarım tarafından teröristin kızı damgasını yedim. Ne zaman ki Ergenekon Davası’nın bir tertip olduğu Türk kamuoyunca anlaşıldı benim hayatım da düzeldi. Şu anda herkesçe sevilen bir kızım. Ama yine de mutlu değilim. Çünkü babam yanımda değil. O’nu yanımda görmek istiyorum” demişti. Gülşah Balbay, Norveç’ten döndükten sonra yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Döndükten sonra okulda huzursuzluklar başladı. Öğretmenler Yağmur’u azarlıyor, başarısızsın diyorlar. En sevdiği ders Fransca, üst üste iki kez sıfır alıyor. Norveç’te olduğumuz gün sınav yapılıyor. Babasına gittiği günler, ödevden kaçmıştır, sınavdan kaçmıştır, diye arkadaşları tarafından dışlanması sağlanıyor. Dün gelmedin, ödevden kaçtın, diyen öğretmenler var. Savcının mütalaası açıklandıktan sonra daha çok Yağmur’un üstüne geliniyor. Okulda Yağmur’u almaya gittiğimde, Genel Müdür Ayşe Başçavuşoğlu’nun beklediğini söylediler. Bana ‘Norveç konuşmanızı hiç beğenmedik. Orada yaptığınız konuşma bize yakışmadı. Yağmur’un konuşmadan önce düşünmesi gerekirdi. Bu şekilde yurt dışında bildiri yayımlamak da ne oluyor. Ben burada öğretmenleri tutamam, teröristin kızı damgası yedim haberinden sonra bütün okul kaynadı. Böyle bir habere ne gerek vardı. Bütün öğretmenler isyanda. Biz Yağmur’a ne yapmışız da, bunları anlatıyor, diyorlar. Sizin bu tavrınızı asla tasvip etmiyoruz. Son sözüm budur’ dedi ve elini masaya vurdu. Bana tek kelime ettirmeden ‘Bu konuyu daha fazla uzatmayalım, sen de sus artık’ dedi. Kapıyı açtı, gidebilirsin dedi. Yağmur da yaşadıklarını anlattı. Fen odasına çekmişler, orada üç öğretmen, neden bu konuşmayı yaptığını soruyor. Neden böyle şeyler uyduruyorsun, sen yazıyorsun, diyorlar. Bu okuldakileri biliyorsun, sana kimse hiçbir şey yapmaz, bir daha konuşmadan önce düşün, düşünmeden konuşunca sonra sana pahalıya malolur, babanı savunmak senin neyine, diyorlar. Her derste diğer öğrencilerin hissedeceği şekilde Yağmur’u azarlıyorlar.”
Gülşah Balbay, Yağmur’a yeni bir okul aradığını söyledi. Gülşah Balbay, “Ben çocuğumu aldım. Orada tutarsam not ortalaması düşürülüyor. Birkaç okulla görüşme halindeyim. Okuldan özür bekliyorum. Bu tutumun karşısında özür dileseler de çocuğumu onlara emanet etmeyi düşünmüyorum” dedi. Yağmur Balbay da “Okulumu değiştireceğim, yeni bir okula geçeceğim. Benim için o kadar önemli değil, derslerime çalışmaya devam edeceğim. Babamı savunmaya devam edeceğim. Öğretmenlerim, resmen bana, babanı savunma zorunluluğun yok, dediler. Ben onlardan empati kurmalarını bekledim. Asla vazgeçmeyeceğim” diye konuştu.
Odatv internet sitesinde, kendisi de Ergenekon soruşturması kapsamında bir süre tutuklu kalan gazeteci Müyesser Yıldız'ın kaleme aldığı bir yazı yayınlandı. Müyesser Yıldız burada, Ankara’daki Tevfik Fikret Lisesi'nde orta birinci sınıfta okuyan Yağmur Balbay'ın 'kötü notlarla' okuldan soğutulduğunu ve annesiyle birlikte kendisine yeni okul aradığını yazdı.
Müyesser Yıldız'ın yazısı şöyle:
Yağmur Balbay'a okul aranıyor
Bu yazıyı yüreğim kana kana ağlayarak ve ellerim titreyerek yazıyorum…
Bir yanda dünyalar güzeli Balbay’ları küstürüp, belki de bir ömür boyu kaybetme ihtimali.
Ama öte yanda bir cinayete, hem de bir çocuk cinayetine seyirci, hatta ortak olmak… Babasından önce bir çocuğun müebbet cezaya çarptırılmasını seyretmek…
Hani kader anı veya karar anı denir ya, öyle bir noktadaydık. Sonunda sevgili Barış Pehlivan’la tüm suçu, sorumluluğu ve bedeli üstlenip, görevimizi yapmaya karar verdik.
Bizi kahreden, böyle zorlu bir ikilemde bırakan olay şu:
Silivri’de 5. yılına giren Gazeteci-Yazar, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay’ın 12 yaşındaki kızı Yağmur’un başına inanılmaz şeyler getirildi.
Odatv’de yazmıştık. Balbay’ın eşi Gülşah ve kızı Yağmur yaklaşık 10 gün önce Norveç’e gidip, Norveç Gazetecilik Enstitüsü ( Institutt for Journalistikk / The Norwegian Institute of Journalism )’nce düzenlenen “Özgür Medya Konferansı”na katıldı. Anne-kız burada birer konuşma yaptı, konuşmaları çok ses getirdi.
Yağmur babasının tutuklanmasından sonra yaşadıklarını anlatırken, “Okulda teröristin kızı damgasını yedim” demişti.
İşte bu bir cümle Balbay ailesinin, özellikle de Yağmur’un hayatının alt üst edilmesini yetti.
Yağmur Ankara’da ünlü Tevfik Fikret Lisesi orta kısım birinci sınıfında okuyor.
Ve böylesine ünlü bir okul, Yağmur’un bu sözlerinden rahatsızlık duyup, küçücük bir çocuğa fatura çıkarıyor. Hem de ne fatura.
“Konuştun, suçlusun!..” diye tasdikname verseler… Veremiyorlar… Böyle bir şeyi nasıl yazsınlar?
Ya ne oluyor; çok başarılı Yağmur, birden bire tüm sınavlardan sıfır çekiyor!..
Soğukluk, ötekileştirme had safhada… “Git”tirmenin ileri versiyonu!..
Aile 10 gündür kan kusuyor… Yağmur okuldan soğumuş durumda… Karı-koca karar alıyor:
“Yağmur’a yeni bir okul bulana kadar kimse duymasın. Yağmur daha fazla yaralanmasın!..”
Gülşah Balbay günlerdir sokaklarda, Yağmur’a okul arıyor. Dönem ortası, kimi bu gerekçeyle kabul etmiyor, kimi, “sınavla alırız” diyor. Başka şeyler söyleyenler de var…
Şu kadarını bilin; Bu mesele Balbaylara bırakılamayacak kadar ciddi bir boyuta varmıştır.
Kamu vicdanının el koyması gerekmektedir.
Babacan görünümlü Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, çocukları çok seven Başbakan Erdoğan 12 yaşında bir çocuğa reva görülen bu zulme ne der bilemeyiz, ama şunu biliyoruz:
Bu, bağıra bağıra gelen bir cinayettir…
Türkiye’de hiç kimse böyle bir cinayeti seyretmemeli… seyredemez…
Bu bir çocuğun babasından önce müebbet hapis cezasına çarptırılmasıdır…
Türkiye’de hiç kimse böyle bir acımasız bir infaza göz yumamaz… yummamalı…
Sevgili Mustafa Balbay, bilhassa da dünyalar güzeli sevgili Gülşah;
İnsanlık, ahlâk ve vicdan adına bunu yapmak zorunda kaldık.
Lütfen bizi bağışlayın.
Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları'ndan AçıklamaSayın Mustafa BALBAY’ın çocukları Yağmur BALBAY ve Deniz BALBAY, öğrencimiz olup eğitim ve öğrenimlerini halen “Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları”nda sürdürmektedirler. Öğrencilerimizin eğitimlerini okulumuzda sürdürmemeleri için bir neden bulunmamaktadır. Öğrencilerimizin olağanüstü bir dönemden geçtiklerini en iyi biz biliyoruz. Bu bilinçle kurumumuzun ilkeleri doğrultusunda öğrencilerimize en iyi eğitimi almaları konusunda bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da destek olacağız. En büyük tesellimiz Sayın Mustafa BALBAY’ın okulumuza gönderdikleri bir mektupta çocuklarının okulumuzda ne kadar mutlu olduklarını ifade etmiş olmasıdır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Ankara Özel Tevfik Fikret Okulları
YORUM YAZIN