Avukat Taylan Tanay: Engin Çeber Davasında İşkence Bütünüyle Cezalandırılmadı

Engin Çeber'in işkenceyle öldürülmesinin ardından açılan davada ikinci aşama da sona erdi. Yargıtay'ın "imza eksik, sayı yanlış yazılmış" gibi gerekçelerle usulen bozduğu dosyanın yeniden başlayan yargılamasında 12 sanık ceza aldı, 40 sanık beraat etti. Daha önce verilen 4 müebbet hapis cezası da 3'e düştü. Mahkeme heyeti, bazı kararlarında, önceki kararın aksine alt sınırdan uzaklaşarak daha ağır cezalar verdi.

Süreci başından beri takip eden Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Taylan Tanay, hem kararı hem de yargılama sürecine ETHA'ya değerlendirdi.

Daha önceki işkence davalarıyla karşılaştırıldığında eski kararları aşan bir cezanın söz konusu olduğuna dikkat çeken Tanay, "Ancak işkencenin bütünüyle cezalandırıldığını söylemek zor" dedi. Tanay karar için, "İşkenceye cezasızlık politikasında bir gedik açıldı" değerlendirmesini yaptı.

'KAZANIM TOPLUMSAL MUHALEFETİNDİR' 

Engin Çeber'in işkenceyle öldürüldüğü andan itibaren başlayan ve bugüne kadar aralıksız süren bir adalet mücadelesinin var olduğunun altını çizen Tanay, şöyle konuştu: "Sadece avukatların değil, ailelerin, kitle örgütlerinin, sendikaların içinde yer aldığı bir mücadele bu. Türkiye'nin 8 büyük barosu, dosyaya müdahale talebinde bulundu. Bin avukat arkadaşımız davaya katıldı. DİSK, KESK ve toplumsal muhalefetin öncü örgütleri de bu dosyada müdahale talebinde bulundular. Dolayısıyla bu kazanımı, toplumsal muhalefetin bir kazanımı olarak değerlendirmek gerekir."

İşkencenin cezasız bırakılması için soruşturma aşamasında delillerin ortadan kaldırılmak istendiğini anımsatan Tanay, "Cezaevi görüntüleri silinmeye çalışılmıştı. Sahte doktor raporları düzenlenmişti. Engin Çeber'le aynı koğuşta kalan tutuklunun tanıklık ettiği duruşmanın ses ve görüntü kayıtları kaybolmuştu" diye konuştu.

'ADALETSİZ BIRAKMAK İÇİN HERŞEYİ YAPTILAR' 

Yargıtay'ın dosyayı usul yönünden bozduğuna dikkat çeken Tanay, şunları söyledi: "Bu dosyada adaletsiz bırakmak için her şey yapılmış oldu. Ancak, başka konularda cılız olan toplumsal muhalefet, bu dosyayı yakından takip etti. Bu nedenle bu sonucu hukuksal bir başarı olarak nitelendirmek mümkün değil. Ayrıca Türk yargısının işkenceyle imtihanını sonuçlandırdığını ve artık yasa maddelerini uygulayacağını söylemek de mümkün değil. Sahip çıkılmayan her talep, her olay gibi işkence de karanlıkta kalmaya devam edecektir. Mücadele edilmeden hiçbir hakkın kazanılmadığını bu dosya bizlere bir kez daha göstermiş oldu."

ÇHD İstanbul Şube Başkanı Taylan Tanay, dava yerel mahkemede ikinci kez bitmesine rağmen adaletin sağlanmadığına dikkat çekti, "Türkiye'de ne yazık ki mahkeme kararları adaleti sağlayamaz. Birçok dava cezasız kaldı. Çağdaş Gemik örneğinde olduğu gibi nispeten iyi kararları da Yargıtay bozdu. Engin Çeber davasında da Yargıtay benzer işlev gördü. Bozup, uzun tutukluluk süresi gerekçesiyle cezaevi 2. müdürü Fuat Karaosmanoğlu'nu cezaevinden kurtarmak istiyorlardı" dedi.

'HALA HESAPLAŞILMAMIŞTIR' 

"Bizim için önemli olan bu kadar açık delil, fotoğraf ve kamera kayıtlarına karşın 4 yıldır işkencenin hesabının verilmemiş olmasıdır" diyen Tanay, "Bu mesele hala yerde durmaktadır. Hesaplaşılamamıştır. Bu ileri bir adımdır ama henüz bizim açımızdan bitmedi. Hala, işkencenin cezasız kalabileceğine ilişkin endişemiz yersiz değildir. Önceki Yargıtay kararı bize bunu öğretti, umutlanmamız için henüz erken" diye konuştu.

Süreci takip edeceklerini ve bazı sanıklar açısından kararı temyiz edeceklerini söyleyen Tanay, "İşkenceye karşı oluşturduğumuz barikatı milim geriye düşürmeden, belki de güçlendirerek işkencecileri cezalandırabiliriz" dedi.

(Etkin Haber Ajansı)