CHP, 'İnsan Hakları İzleme' ve 'Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme' komisyonları oluşturdu

anka ve meriç tafolar-milliyet foto:arşiv

CHP, hak ihlallerine karşı etkin mücadele yürütmek amacıyla İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Altıok öncülüğünde, “İnsan Hakları İzleme Komisyonu” oluşturdu. CHP, mültecilerin sorunlarının çözümü için Göç Bakanlığı kurulması girişimi başlatacak. CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında parti bünyesinde mülteci sorunları için oluşturulan komisyon, geçtiğimiz günlerde bu alanda çalışan akademisyenlerle bir araya geldi.

İnsan Hakları İzleme Komisyonu

Milletvekilleri, İlhan Cihaner, Musa Çam, Ali Haydar Hakverdi, Muharrem Erkek, Hilmi Yarayıcı, Orhan Sarıbal ile Parti Meclisi üyesi Canan Kaftancıoğlu ve avukat Dilek Kumcu tarafından temsil edilecek komisyon, aynı zamanda TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu’nun CHP üyeleriyle de uyumlu çalışacak.

Altıok, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Geçmişi adalete kavuşmamış sayısız insan hakkı ihlalleri, faili meçhul cinayetler, kayıplar ve katliamlarla dolu ülkemizin içinden geçtiği en zor zamanları göğüslemeye çalışıyoruz” dedi.

İktidarı, insan hakları ilkelerini hiçe sayarak, bu değerleri ne pahasına olursa olsun siyasi ikbal uğruna kaldırılması gereken engeller olarak görmekle suçlayan Altıok, şöyle devam etti.

“Temel hak ve özgürlüklerin kısıtlandığı, başkanlık sistemi adı altında tekçi, mezhepçi ve faşizan bir anlayışla diretilen totaliter rejim uğruna toplumun hemen her kesiminin her gün şiddet ve baskı uygulamaları ile karşı karşıya bırakıldığı günlerdeyiz. Belki de en zor zamanda en zor görev ile karşı karşıyayız. CHP, hem kuvvetler ayrılığı ilkelerine bağlı kalarak parlamentoda hem barış, demokrasi ve emek güçlerini kapsayarak toplumsal mücadele sathında büyük emeklerle kazanılmış haklarımızı koruyarak tüm ezilenleri, mağdur edilenleri, hakkı yenenleri adaletle buluşturmak için Cumhuriyetin kurucu partisi olarak tek umut.”

CHP’ye düşen en önemli görevlerden birinin, iktidar partisinin her geçen gün artan insan haklarını yok eden politikaları karşısında çözümler üretmek ve karşı güç oluşturmak olduğunu belirten Altıok, bu görev anlayışıyla, Türkiye çapında her alana yayılacak bir “İnsan Hakları İzleme Kurulu” oluşturduklarını belirtti. Altıok, “Komisyonumuz çalışmalarını sürdürürken temel dayanak noktalarımız elbette ki evrensel hukuk normları ve kuvvetler ayrılığı prensipleri olacak. Yaşama hakkı, eşit yurttaşlık gibi temel insan haklarının korunması yanı sıra gerçek bir demokrasinin yeniden inşası için sömürme ve yok etme üzerine kurulu, ötekileştiren, kutuplaştıran tekçi düşünce sistemi ile STK ve kanaat önderleri ile yakın temas ve iletişim içinde kalarak sonuna kadar mücadele edeceğiz. Yol arkadaşlarımla ve tüm örgütümüzle birlikte çıktığımız bu yolda kazananın halkımız olacağı günlere kavuşacağımızdan şüphemiz yok” dedi.

Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba başkanlığında parti bünyesinde mülteci sorunları için oluşturulan komisyon, geçtiğimiz günlerde bu alanda çalışan akademisyenlerle bir araya geldi.
Ağbaba’nın yanı sıra milletvekilleri Muharrem Erkek, Selina Doğan, Sezgin Tanrıkulu, Zeynep Altıok, Mustafa Balbay, Özcan Purçu, Elif Doğan Türkmen ve Nurettin Demir’in yer aldığı komisyon, adını “Göç ve Göçmen Sorunlarını İnceleme Komisyonu” olarak değiştirdi. Çalışmalarıyla ilgili Milliyet’e konuşan Ağbaba, Göç Bakanlığı kurulması için siyasi temaslarda bulunacaklarını açıkladı. Ağbaba, şunları kaydetti:

“Mülteci denilince akla sadece Suriyeliler geliyor. Bu eksik bir tanım. Afganistan’dan, Irak’tan, Afrika’dan da göç gelmekte. Bunların bir kısmı Türkiye’yi geçiş güzergahı olarak kullanmakta. Türkiye, son dönemde uyguladığı politikalar ve AB ile yaptığı anlaşmayla birlikte kendisini mülteci cezaevine çevirmek zorunda kalacak. AB, Türkiye ile insan haklarına aykırı bir anlaşma yaparak bu konuda maalesef iyi bir sınav vermedi. AB, bir korkunun eseri olarak sınıfta kalmıştır. AB; Suriye, Irak ve Afganistan’dan gelen insanların Türkiye’den kalması, Türkiye’yi bir mülteci cezaevine döndürecek, bu Türkiye’nin kaldıracağı bir yük değil. Avrupa’nın ve Türkiye’nin 2. Dünya Savaşı’ndan sonra karşılaştığı en büyük problem. Bu nedenle Türkiye’nin yük paylaşımını önermesi gerekiyor.”

Ağbaba, Başbakan’ın konuyla ilgili olarak atadığı Murtaza Yetiş ile görüşmeyi de talep edeceklerini, Türkiye’deki Suriyelilerin kendi aralarında oluşturdukları sivil toplum kuruluşları ile de temasa geçeceklerini belirtti.

Akademisyenlerle yapılan toplantıya katılan CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de şunları kaydetti:

“CHP, iki uçlu güçlü politika oluşturacak. Mülteciler açısından her birisinin huzur içinde ülkelerine geri dönebilmeleri için ülkelerindeki ve bölgelerindeki barışı sağlamaya dönük çaba içinde olacağız ancak sosyal demokrat bir parti olarak hiç dönemeyeceklermiş gibi de sosyal entegrasyona yönelik doğru politikaların takipçisi olarak, eksik kalan yerlerde yapıcı önerilerde bulunacağız. CHP; doğrudan mültecilerle ilişki kuracak projeler geliştirecek. Mültecilerin kayıt altında olmaması, Türkiye’nin AB’ye karşı en zayıf yönü. Bunun birkaç tane sebebi var. Nasılsa gidecekler diye düşünüldüğü için gelişlerinde kayıt altına alınmadı. Açık kapı politikası nedeniyle biyometrik verilerinin alınmaması, bu bakış açısından kaynaklandı. Gelenlerin önemli bir kısmının da rejime muhalif kimlikleri nedeniyle kendilerine yönelik kaygıları vardı. Kayıtların rejimin eline geçmesinden endişe ediyorlardı. Türkiye, bunların tamamının geriye gideceği ön kabulüyle meseleye yaklaştı, bu nedenle sıkıntı yaşıyor. Sağlıkla ilgili önemli sorunlar var, örneğin buraya gelen çocuğa ne aşı yapıldı, bilinmiyor. Türkiye’nin geride bıraktığı hastalıklarla yeniden karşılaşma riski bulunuyor. Türkiye, çocuk felcini aşı programının dışında tutuyordu ancak şimdi yeniden alması gerekebilecek. Suriye ile sıfır iletişim bu soruna da neden oluyor. Suriye’den hiç değilse aşı kayıtlarının temin edilebilmesi gerekiyor.”