Header Ads

Kılıçdaroğlu'ndan Maliye Bakanı Şimşek'e çağrı: Kaynak olduğuna göre oyunu CHP'ye versin

cha/dha foto: chp-flickr

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "7 Haziran’da seçim oldu, meydan meydan dolaştılar. 400 milletvekili istediler. 400 milletvekili çıkmayınca bu toplumun önüne acıyı, kanı, gözyaşını şantaj olarak koydular." dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği miting nedeniyle karayoluyla geldiği Amasya'nın Aydınca ve Uygur köylerini ziyaret ederek vatandaşlarla kucaklaştı.

Kemal Kılıçdaroğlu, daha sonra Amasya Yavuz Selim Meydanı'nda düzenlenen mitingde konuştu. 'Başbakan Kemal' sloganlarıyla karşılanan Kılıçdaroğlu, konuşmasına Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Amasya’da olmaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek başladı. Çözüm süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “24 Ağustos 2012 tarihinde dönemin başbakanını yani Sayın Erdoğan’ı ziyaret ettim. Çözüm süreciyle ilgili attığı adımların yanlış olduğunu, sorunun böyle çözülemeyeceğini, ‘sorunu çözmek istiyorsanız size bir yol haritası veriyoruz, buna göre çözeceksiniz’ dedik. ‘Siz anlamazsınız’ dediler. Eyvallah. Sen anlıyorsan çöz. Çözüyorsan sana kredi açtık. ‘Sizin kredinize ihtiyacımız’ yok. Eyvallah olmayabilir, o zaman çöz. Biz engel mi olduk? Hayır. Çözemediler. 7 Haziran’da seçim oldu, meydan meydan dolaştılar. 400 milletvekili istediler. 400 milletvekili çıkmayınca bu toplumun önüne acıyı, kanı, gözyaşını şantaj olarak koydular. ‘Ya bana 400 milletvekili ver ya da buna katlanacaksın’ dediler. Benim bildiğim kadarıyla, okuduğum kadarıyla, eğitildiğim kadarıyla bu millet şantaja boyun eğmez. Bu millet genlerinde Kuvay-i Milliye ruhunu taşıyan bir millettir. Bu millet birilerinin önünde asla diz çökmedi ve çökmeyecek. Sonunda bizim dediğimize gelecekler göreceksiniz. Size şunu söyleyeyim. Diyorum ya sıkıştıklarında bir tane suçlu bulurlar.”

KANDIRILAN BİR HÜKÜMET TÜRKİYE'Yİ YÖNETEMEZ

Çözüm sürecinde terör örgütünün Doğu ve Güneydoğu'yu silah deposuna dönüştürdüğünü söyleyen Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Terör esti; Doğu- Güneydoğu’yu silah deposuna dönüştürmüşler; ‘Efendim PKK bizi kandırdı.’ Yahu sen hükümetsin, sen ülkeyi yönetiyorsun. Eğer bir terör örgütü seni kandırıyorsa senin başbakanlık koltuğunda işin ne? PKK seni kandırıyorsa sen bu ülkeyi nasıl yöneteceksin. Sadece o mu hayır? Subaylarımızı tutukladılar, gözaltına aldılar. Bu ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı ‘terörist’ diye hapse attılar. Aradan bir süre geçti, ‘Efendim birisi orduya kumpas kurdu.’ E sen hükümet değil misin? Kumpas kururken sen neredeydin? ‘Efendim paralel bizi kandırdı.’ Yahu sen çocuk musun? Sen Türkiye devletini yönetiyorsun. Kandırılan bir hükümet Türkiye’yi yönetemez. Bir daha söylüyorum, kandırıldığını söyleyen bir hükümet Türkiye’yi yönetemez."

Dış politikada yapılan yanlışlara değinen Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: “Suriye’de akan kanın bedelleri ne olacak? Dış politikanın özelliği şudur; dış politika milli olmak zorundadır. Dış politikada karar alınırken bütün siyasal partilerin ortak görüş beyan etmesi lazım. Dış politikada hükümetin yaptığı bir hatanın faturasını bütün millet çeker. Nitekim çekiyor. 2 milyon 225 bin Suriyeli kardeşimiz var. Ne olacak bu insanlar? Yanlış dış politikanın faturasını Türkiye çekiyor. Onun için ne diyorlar? ‘Esat bizi kandırdı.’ Yahu sen çocuk musun Esad seni kandırsın? Sen koskoca Türkiye Cumhuriyeti’ni yönetmeye talip olmuşsun. Bu millet sana oy vermiş, adam gibi ülkeyi yönet diye. Kandırılacaksan senin o koltuklarda ne işin var.”

Bu seçimlerde vatandaşlardan düşünerek sandığa gitmelerini isteyen Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Davulla zurnayla değil. Efendim bu bizim partimiz, gittik ona oy verdik, bir daha vereceğiz, o anlayışla da değil… Futbol kulübü gibi parti tutmaktan vazgeçelim. Hangi parti ülkenin çıkarlarını savunuyorsa, hangi parti vatandaşın soyulmasına engel oluyorsa, hangi parti adaletten yanaysa o partiye gidin oy verin. Yeter deyin artık yeter. Neden yeter diyorum? Milletin burasına geldi, nefes alamıyor millet.”

Gazetecilere ve basın kuruluşlarına yönelik saldırılarla ilgili de konuşan Kılıçdaroğlu, “Bakın gazeteciler dövülüyorlar. Bir gazete, iktidar partisinin milletvekilinin öncülüğünde basılıyor. Camı çerçevesi kırılıyor. Dünyaya nasıl anlatacağız Türkiye’de demokrasi var diye." dedi.

Tokat mitingini şehit cenazesi olduğu için iptal ettiklerini anlatan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “Bugün Tokat’ta mitingimiz vardı. Şehidimiz olduğu için Tokat’taki mitingi iptal ettik. 'Bize yakışmaz' dedik şehit varken miting yapmak ve ayrıldık oradan. Katıldık, ailesiyle görüştük. Ben size şunu söyleyeyim değerli arkadaşlar. Şehit cenazelerine giden, gazilerle en çok beraber olan genel başkanım. Sadece bizim genel merkezimizde şehitler ve gazilerle ilgili bölüm var ve orada gaziler görev yapıyor. Gazilerin derdi emin olun çok fazla. Bir protez alacak, muhatap olacak yer bulamıyor, para bulamıyor. Derdini kime anlatacak bir makam bulamıyor. Son seçim bildirgesinde açıkladım; şehitler ve gazilerimizle ilgili olarak Başbakanlık’ta bir ‘şehitler ve gaziler yüksek kurulu’ oluşturacağız. Şehit yakınları ve gaziler sadece Başbakanlık’a bağlı o birime başvuracaklar ve bütün dertlerini orada çözecekler. Kapı kapı dolaşmayacaklar. Bizim derdimizi kim çözecek diye bir muhatap aramayacaklar. O muhatap CHP’nin başbakanlığında inşallah ben olacağım. Doğrudan ben olacağım.”

GARİBANDAN YANA POLİTİKALAR OLUŞTURDUK

7 Haziran öncesi seçim bildirgesini açıkladıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Seçim bildirgesinde dedik ki bu ülkedeki geliri hakça bölüştüreceğiz. Yoksulluğu bitirmemiz lazım. Asgari ücreti net 1500 lira yapacağız. Taşeron sistemine son vereceğiz. Aile sigortasını getireceğiz dedik. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Bize itiraz ettiler. ‘Parayı nereden bulacaksınız, kaynağı nereden bulacaksınız’ diye kıyameti kopardılar. Şimdi onlar yeni seçim beyannamelerini açıkladılar. Bizi örnek alıyorlar. Daha çok örnek alacaksınız. CHP Türkiye’deki bütün siyasal hareketlere örnek olan bir partidir. Bu şunu gösteriyor. Bizim seçim bildirgemizin ne kadar doğru olduğunu gösteriyor. Biz öyle uçuk projeler koymadık ortaya. Biz halktan yana, ezilenlerden yana, garibanlardan, emekliden, işçiden, memurdan yana politikalar oluşturduk” diyerek şöyle devam etti:

İKİNCİ PARTİ HERŞEYE HAYIR DİYOR

"İkinci parti her şeye ‘Hayır’ diyen parti. Ne söylesek Hayır. Koalisyon kuralım hayır. Sen başbakan ol Hayır. Şunu söylüyorum hayır diyorsan her şeye niye seçime giriyorsun kardeşim. Girme o zaman seçime. Üçüncü parti o denklem dışı zaten. Geriye bir parti kalıyor CHP. Türkiye’nin sorunlarını en iyi tespit eden, en iyi çözümler üreten Ortadoğu’ya de ülkeye de barışı getirecek olan parti CHP’dir. Biz bunu yapmak zorundayız. Türkiye şuanda çok zor şartlarda. Cumhuriyet tarihinin en derin krizlerinden birisini yaşıyor. Türkiye’yi bu bataktan Ortadoğu batağından çıkarmak zorundayız. Bakın Suriye’de ne oluyor. Amerika bir tarafta, Rusya bir tarafta Çinliler de geliyor. Şimdi onlar da bir tarafta. Burnumuzun dibinde bir savaş patlarsa bunlar birbirlerine girerse ne olacak faturayı kim ödeyecek. Suriye’yi bu hale kim getirdi Allah aşkına. Yazık günah değil mi o coğrafyada Müslüman kanı dökülüyor."

DAVUTOĞLU SARAY İÇİN, KILIÇDAROĞLU HALK İÇİN ÇALIŞIR

Devleti yönetmek için bilgi ve birikimin gerekli olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, “Devleti yönetmek ayrı bir şeydir. Devlet sıradan yönetilmez. Devleti yönetmek için bilgi birikim gerekir. Devleti yönetenlerde kin, öfke yoktur. Kinin ve öfkenin devlet yönetiminde yeri yoktur. Hiçbirisi devleti doğru dürüst yönetemedi. Devleti yönetmeyi köşeyi dönme olarak sandılar. Ne diyor Hazreti Ömer ‘Eğer Dicle’nin kıyısında iki koyun kaybolduysa onun sorumlusu benim’ Türkiye’nin yarısı kan gölünde sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye çalınıyor, soyuluyor sorumlusunu bulamıyoruz. Türkiye’nin yeni, düzgün bir yönetime ihtiyacı var. Sizden son olarak şunu istiyorum; Ülkeyi yöneten kişinin bağımsız iradesinin olması lazım. Eğer iradeyi bir başka iradeye ipotek etmişse o kişi ülkeyi yönetemez. Yani özeti şudur: Davutoğlu saray için çalışır, Kılıçdaroğlu halk için çalışır" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından partisinin Amasya milletvekili adaylarını tanıttı. Kılıçdaroğlu, daha sonra karayoluyla Çorum'a gitmek üzere kentten ayrıldı.



Kılıçdaroğlu, Amasya mitinginin ardından karayolu ile Çorum’a geçti. Çorum’daki miting öncesi dün Van’da kaçakçıların kullandığı kamyonetin çarpması sonucu ölem polis memuru Yaşar Uysal’ın ailesinin yaşadığı Güney köyünü ziyaret etti. Kılıçdaroğlu, baba Mustafa Uysal ve diğer aile üyelerine başsağlığı diledi. Yapılan duanın ardından polisin amcasının oğlu Yunus Emre Uysal, “Lütfen yalvarıyorum, şu ölümlere bir son verin. Acımız çok büyük, acımızı paylaşıyorsunuz. Lütfen şu acıları bitirin artık. El ele verin bitirin artık.” şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu ise “Bir siyasetçi olarak diyorum ki çok haklısınız. Ama kimse sen elinden geleni yapmadın diyemez. Vallahi de billahi de elimden geleni yaptım. Yani şehit olanlar bu ülkenin gariban insanları. Bu ülkenin insanlarına yazık günah.” diye cevap verdi.

Vatandaşın acısı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ateş düştüğü yeri yakar. Evlat acısı en ağır acılardan biri. Vatandaş tepkili, evlat acısı en ağır acı.” açıklamasında bulundu.



Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e seslenerek, “Mehmet Şimşek ‘kaynak bulsunlar oyumu CHP’ye vereceğim’ demişti. Şimdi seçim beyannamelerine bakıyoruz, demek ki kaynağı buldular. Yiğitçe gidecek ben oyumu CHP’ye vereceğim diyecek” şeklinde konuştu.

Çorum’da partisinin Abide Meydanı’nda düzenlediği mitinge katılan CHP lideri Kılıçdaroğlu, yaklaşık bir saat gecikmeli olarak geldiği miting alanında coşkulu kalabalığa seslendi. Konuşmasında AKP’nin seçim bildirgesine değinen Kılıçdaroğlu, 7 Haziran seçimlerinde hazırladıkları seçim bildirgesinin diğer partiler tarafından örnek olarak alındığını söyledi. “Örnek aldıkları için memnunum” diyen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Türkiye'nin, bölgenin ve dünyanın sorunlarını en iyi tespit eden kadro CHP'de var. Hangi sorunların nasıl çözüleceğini bilen kadro CHP'de var. Şimdi onlar da utana sıkıla 'asgari ücreti 1300 lira yapacağız' diyorlar. Asgari ücreti vergisiz net 1500 lira yapacağız. Taşeron işçiliği kaldıracağız dedik. 800 bin taşeron işçi var. Kadro vereceğiz dedik. Veremezsiniz verirseniz, ülke batar dediler. Şimdi diyorlar ki taşeron sorununu çözeceğiz. Düne kadar emekliye iki maaş ikramiyenin verilemeyeceğini söylüyorlardı. Şimdi ‘biz de vereceğiz’ diyorlar. Günaydın. 13 yıldır neden neredeydin?” şeklinde konuştu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 7 Haziran seçimlerinde “Kaynağını açıklasınlar CHP'ye oy vereceğim” sözünü hatırlatan Kılıçdaroğlu, şu açıklamalarda bulundu: “Seçim beyannamesi açıkladılar, gördük ki kaynak var. Davutoğlu açıkladı. Maliye Bakanı’nın oyunu bekliyorum. Yiğitçe gidecek 'ben oyumu CHP’ye vereceğim' diyecek.”

'TERÖRÜ ÇÖZERSE CHP ÇÖZER'

Miting öncesi Çorum'da bir şehit ailesinin evine uğradıklarını anlatan CHP lideri, “Gittiğimiz her yerde anneler ‘benim çocuğum öldü başka annelerin çocuğu ölmesin’ diyorlar. 13 yıldır çözemediler. Tam tersine olay büyüdü. Bu sorunu ancak ve ancak CHP çözer. CHP bu ülkenin kurucu partisidir. CHP avukatların bürolarında kurulmadı, CHP savaş meydanlarından gelen Kuvayi Milliyeciler tarafından kuruldu. O nedenle bu sorunu çözerse ancak CHP çözer" ifadelerini kullandı.

Kılıçdaroğlu, CHP Çorum milletvekili adayları ile birlikte vatandaşları selamladı ve ardından karanfil dağıttı.



Mitingin ardından Oğuzlar ilçesine giden Kemal Kılıçdaroğlu, Belediye binası önünde kendisini karşılayan vatandaşlara seslendi. Belediye Başkanı Orhan Ateş'i makamında ziyaret eden Kılıçdaroğlu, İskilip Dolması ikramının ardından Ankara'ya hareket etti.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.