Kılıçdaroğlu: 'Cumhurbaşkanlığı Sarayı ve Atatürk Orman Çiftliği'ni ODTÜ'ye Vereceğiz'
cha/kral fm/ntv
Kemal Kılıçdaroğlu, Kral FM'in yayın konuğu oldu. Kılıçdaroğlu, "Türkiye'nin bir CHP iktidarına ihtiyacı var. Bu ülkede yoksulluğun bitmesi, medya üzerindeki baskıların bitmesi için, bütün meydanların halka açılması için buna ihtiyacımız var. Koalisyon iddialarını AKP kanadı bilinçli olarak şırınga ediyor. 13 yıldır iktidardalar" diye konuştu.
"NEDEN KAHVALTIDA BULUŞMALAYIM?"
Kılıçdaroğlu, Mehmet Akbay’ın, "Seçimlerden sonra sonuç ne olursa olsun, AK Parti Genel Başkanı Sayın Davutoğlu ile bir kahvaltı sofrasında sizi görmeyi tahmin ediyorum ki herkes ister" yorumunu da değerlendirdi.
"Neden olmasın ki? Bu çok doğal. Olmaması için hiç bir sebep yok" diyen CHP lideri şöyle devam etti:
"İnsani her türlü çaba her türlü öneribenim tarafımdan reddedilmedi. Bunlar ülkede belki huzurun belki barışın sağlanması için belki gerilimn azalması için önemli unsurlardır. Önemli jestlerdir, olabilir. Sare hanımefendi eşimin annesi öldüğünde gelmişti. Son derece mutlu olmuştu. Acılarımızı da paylaşmalıyız. Ben hiçbir zaman ön yargılı olmadım. Öyle bir düşüncem de yok zaten. Bunu yaparken samimi olmak zorundayız."
TOPLUMU GETTOLAŞTIRAN BU ZİHNİYET BİR AN EVVEL GİTMELİ
Müzikle arasının iyi olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, radyonun tanımını “Radyo benim için sözcükleri birer birer duyup ruhumda hissetmek demektir.” şeklinde yaptı.
Kılıçdaroğlu, CHP’nin 'oy verin, gitsinler' vurgusu hakkındaki soruya karşılık, Türkiye’nin yaşanacak bir ülke olmaktan çıktığını, siyah ve beyaz gibi iki dar alana sıkıştırıldığını vurgulayarak, Türkiye’nin herkesin huzur içinde yaşanacağı ülke olması, siyasi liderlerin televizyonlarda gazetecilerin önüne çıkıp uygarca tartışabildikleri bir ülke olması gerektiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, “Toplumu gettolaştıran bu zihniyet biran evvel gitmeli. Hiç kimseyi ötekileştirmeyen bir siyaset anlayışı gelsin.” dedi.
YANLIŞ VARSA BU MAHKEMEYE GİDER
AKP iktidarının iyi yaptığı şeylere CHP olarak yanlış demediklerine işaret eden Kılıçdaroğlu, bunları örnekleri ile sıraladıktan sonra, “Çocuklarımıza çıplak bir Türkiye mi bırakacağız? Yanlış varsa bu mahkemeye gider.” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, iktidarın uygulamalarıyla ilgili Anayasa Mahkemesi’ne başvurdukları her 10 konunun 7’sinden sonuç aldıklarını vurguladı.
AKP iktidarına kadar dünyanın hiçbir ülkesinde ‘yol yapıyorum, buzdolabı yapıyorum’ diye övünen bir hükümet görülmediğine işaret eden Kılıçdaroğlu, 13 yılda harcanan 1 trilyon 850 milyar doların bütün Cumhuriyet hükümetlerinden daha fazla olduğu ancak geçmişte yapılanlar gibi bu iktidar tarafından hangi barajların yapıldığını sordu. Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye’de yapılanlar için sadece iktidara teşekkür etmenin haksızlık olacağını belirterek, yapılan iyi şeylerde muhalefete de teşekkür etmek gerektiğini söyledi.
DARBE ANAYASASI'NIN ARKASINA SAKLANDILAR
“21. yüzyılın Türkiye’sinde darbe mi olur?” diye devam eden Kılıçdaroğlu, AKP iktidarının 12 Eylül Anayasası'nı ve yüzde 10 seçim barajını kaldırmaya yanaşmamasını eleştirdi, iktidar partisinin hem darbe Anayasası'nı değiştirmeyip hem de bunun arkasına saklandığını savundu.
HDP OYUNUN ÇOĞUNU AKP’LİLERDEN ALIYOR
CHP’li seçmenlerin neden HDP’ye oy vermeyeceğini sıralayan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: “HDP oyunun çoğunu AKP’lilerden alıyor. Barajı aşacak mı, aşacak. Anketler onu gösteriyor. CHP’ye gönül verenler HDP’ye oy vermezler. 'Bizim bir partimiz var' derler, vermezler. Şiddete karşıdırlar, kendi partilerini savunurlar, toplum üzerindeki baskıyı eleştirirler. Hem Erdoğan hem Davutoğlu HDP’yi oldukça fazla eleştiriyor. Bütün anketlere göre HDP barajı aşıyor. Bizim durumumuz çok iyi, hiçbir endişem yok. Tek başına iktidar olacağız inşallah. Türkiye’nin bir CHP iktidarına ihtiyacı var. Bunu çok açık net inanarak söylüyorum.”
ERDOĞAN KENDİSİNİ İÇİN ÖZEL BİR REJİM İSTİYOR
“Başkanlık sistemine mi yoksa Erdoğan’a mı karşısınız?” sorusu üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, 200 yıllık parlamenter sistemin olduğuna işaret ederek, bunu mahvedenin de 12 Eylül darbe hukuku olduğunu 'bunu kaldıralım' demelerine rağmen iktidarın yanaşmadığını söyledi. Kılıçdaroğlu, “Erdoğan kendisini için özel bir rejim istiyor.” dedi.
KLOZET ‘BİR METAFOR'
Cumhurbaşkanlığı Sarayı'ndaki 'altın klozet' tartışmalarına da değinen Kılıçdaroğlu, bu ifadenin bir ‘metafor’ olduğunu dile getirdi. Kılıçdaroğlu, “Bu iktidar döneminde bir devletin valisi altın kaplama klozet yapar mı Allah aşkına. Onun görevde kalması ‘ben o altın klozeti kabul ediyorum’ demek. 17 milyon yoksul var, beylere altın klozet. Ben hukukun üstünlüğüne, adalete inanırım, israfa karşıyım. Ben haram saraya, kaçak saraya niye gideyim? 17 milyon yoksulun ahı yok mu?” düşüncesini paylaştı.
SARAYI VE BÜTÜN AOÇ’Yİ ODTÜ’YE VERECEĞİZ
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nı ve bütün Atatürk Orman Çiftliği'ni (AOÇ), Orta Doğu Teknik Üniversitesi'ne (ODTÜ) vereceğini ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, buranın bir bilim yuvası olacağını belirterek, “Saray alışkanlığı olmayacak. Ne sarayı, Ortaçağ'da mı yaşıyoruz? Herkes evinde oturacak. Niye olmasın, Çankaya kime yetmiyor?” dedi.
Erdoğan’ın sürekli CHP’nin geçmişinden söz ederek kendisini de tartışmaların içine çekmek istediğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Ben de ona girmiyorum benim muhatabım değil, muhatabım Davutoğlu. Bu ülkenin vatandaşı siyasi kavgalardan bıktı. Bana saldırıyorlar 1930’larda CHP şunu yapmış. Ben o zaman doğmamışım. Sen beni eleştir, eleştirilerden korkmam. Bunlar tarihçilerin işidir. Bugünü ve geleceği düşünmek zorundayız. Eğer bir iktidar, kendisi sorun olmaya gelmişse bu ülkeyi yönetemez. İktidar bu ülkede sorun olmuştur.” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu radyo programında vaatlerini aktardıktan sonra bütün bunların maliyetlerinin milli gelirin yüzde 2,7’si civarında olduğunu, hazırladıkları projelerin 'çılgın, uçuk kaçık' olmadığını, 'ayakları yere basan' projeler olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu 'Bunlar devleti yönetmesini bilmiyorlar. Devlett asgari ücretle çalışan binlerce kişi var, farkında bile değiller. 800 bin taşeron işçisi var. CHP iktidar olduğu zaman bunlara kurs açacağım, devlet nasıl yönetili diye. Bizim vaatlerimiz ayağı yere basan vaatler. Uçuk kaçık bir öneri getirmiyorum. Türkiye'nin en önemli problemi 17 milyon yoksul olması. Bununla ilgili aile sigortasını getireceğiz. Hiçbir ailenin geliri 720 liranın altında olmayacak. Taşeron uygulamasını kaldıracağız. İşsizlik en temel sorundur. Türkiye'de ötekileştirilen, işsiz kalan gruplar var. Bunlar ya kadın ya çocuk ya da genç Bunlarla ilgili projelerle ortaya çıkmamız lazım. Yoksul ailelerin çocuklarından kreş parası alınmayacak.' dedi
CHP iktidarında AKP iktidarının yaptığı yanlışların hukuk çerçevesinde hesabının sorulacağını belirten Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: “Devri sabık dönemi yaratmaktan kaçınırız. Devlet kin ve öfkeyle yönetilmez, akılla yönetilir. Eğer kul hakkı yenmişse, yolsuzluk yapılmışsa normal hukuk yolları, yargıya bırakacağız. Devletin kadroları var onlar çalışıyor. Siyasi, devleti yönetmek için gelirler 4 yıllığını ama devlet olmak için değil. İktidar 13 yılda devlet oldu. Liyakati getireceğiz. Devleti devlet yapan liyakat sistemidir, işi ehline vereceksiniz. İşi ehline verdiğimiz zaman iş çözülecektir."
Kılıçdaroğlu, Türkiye’deki Suriyelileri, ülkelerindeki sorunların çözümünü, barışı sağladıktan sonra geri göndereceklerini de belirtti.
Kılıçdaroğlu 'Bizim projelerimiz çılgın değil, olabilir projeler. Anadolu boşalıyor. Herkes İstanbul'a geliyor. Türkiye'nin iki üstünlüğünü avantaja dönüştürmek istiyoruz. Coğrafi konum ve genç nüfus. Özel bir yasayla mega kent kurulacak. Yerini özellikle söylemiyoruz. Rant veya spekülasyon olur diye değil. Buna sadece biz karar vermeyeceğiz. Bu kent hafif sanayi, tekno parkları olan kendi kendisini büyüten bir kent olacak. 200 milyar dolarlık bir yatırım olacak. 40 milyar dolarını devlet yapacak. 2017'de ilk kazmayı vuruyoruz. Hiçbir siyasi parti bütün rakamları vererek bir proje hazırlamadı." dedi.
YORUM YAZIN