Header Ads

Soma Davası: 3. Duruşmada İddianame Okundu, Tutuklu Sanıkların Sorgusu Başladı


CHA

Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi'nde, Soma'daki maden faciasına ilişkin, sekizi tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması başladı. Akhisar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında sekiz tutuklu ve 37 tutuksuz sanık hakkında açılan dava, 13 Nisan 2015 Pazartesi günü başlamıştı.

Bülent Ciğeroğlu Kültür Merkezi'nde hazırlanan salonda yapılan duruşmaya tutuklu sanıklar Soma Kömürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, Genel Müdür Ramazan Doğru, İşletme Müdürü Akın Çelik, mühendis Ertan Ersoy, vardiya amirleri Yasin Kurnaz, Hilmi Kazık, Mehmet Ali Günay Çelik ve İsmail Adalı, tutuksuz 37 sanıktan 25'i, mağdur aileleri ve sanıkların avukatları katıldı.

Önceki oturumlara kıyasla daha az madenci ailesinin ilgi gösterdiği duruşmada tutuklu sekiz sanık, jandarma kordonu altında salonda kendilerine ayrılan bölüme alındı.

 Jandarma ekibi, sanıkların etrafında çember oluşturarak güvenliklerini sağladı. Orta bölümü müşteki ve mağdurlara, sağ tarafı basın mensupları ve seyircilere, sol bölümü ise mağdur aile avukatlarına ayrılan salonda, güvenlik tedbiri olarak ayrıca ön iki sıradaki koltuklara Çevik Kuvvet polisleri yerleştirildi.

İDDİANAME OKUNDU

Salonda hazır bulunan sanıkların yoklamaları alınarak başlayan duruşmada, iddianamenin ifadeler, deliller ve raporlar ışığında savcılık değerlendirmesinin yer aldığı 9. bölümden itibaren okunmasına geçildi. Tutuklu sekiz sanık "olası kastla öldürme" suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıl, "neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama" suçundan da 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası talebiyle yargılanıyor. Tutuksuz 37 sanıktan 12'sinin "taksirle birden fazla kişinin ölümü ile birlikte birden fazla kişinin yaralanmasına sebep olma" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapisle cezalandırılmalarının istendiği davada 25 tutuksuz sanık hakkında ise bu suçları "bilinçli taksirle" işledikleri gerekçesiyle aynı aralıktaki ceza süresinin, üçte birden yarısına kadar arttırılarak uygulanması talep ediliyor.

235 sayfalık iddianamenin okunmasının tamamlanmasıyla duruşmaya saat 14.00'e kadar ara verildi. Duruşmanın sonunda şehit madencilerin yakınları sanıklara, 'katiller' diye bağırarak tepki gösterdi.

TUTUKLU SANIKLARIN SORGUSU BAŞLADI

Duruşmanın öğleden sonraki oturumunda ne söyleyecekleri merakla beklenen ve 'olası kasıtla öldürme' suçundan 301 kez 20 yıldan 25 yıla, 'neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama' suçundan 162 kez 2 yıldan 6 yıla kadar hapis cezaları talep edilen tutuklu sanıkların ifade işlemine geçildi.

İlk olarak mahkeme huzurunda ifade veren Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Can Gürkan, "En büyük gururumuz, tertemiz sicilimizdi. Bu olay biri derinden yaraladı." dedi. Gürkan'ın bu sözlerine, şehit madencilerin yakınları tepki gösterdi.

Savunmasına kazadan dolayı derin üzüntü duyduğunu söyleyerek başlayan sanık Gürkan, "Hayatını kaybeden çalışanlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Bizlerin de yüreğine 301 kez ateş düştü." dedi. Altı maden ocağında 6 bin 750 kişi istihdam ettiklerini ve kurumsal bir şirket olduklarını belirten Gürkan, madenciliğin uzmanlık gerektiren bir alan olduğunu söyledi. Olayın ardından büyük bir heyecanla bilirkişi raporunu beklediklerini ancak raporda, mühendislerin çalışmadığı sıradan bir şirket olarak yansıtıldıklarını ifade eden sanık Gürkan, madende 150 maden mühendisinin görev yaptığını belirtti. Facianın yaşandığı Eynez Maden Ocağı'nın, 25 yıllık maden mühendisi olan Genel Müdür Ramazan Doğru tarafından yönetildiğini, onun altında da İşletme Müdürü Akın Çelik'in görev yaptığını kaydeden Gürkan, şirketlerinde uzmanlaşmaya önem verdiklerini ve her işin uzmanları tarafından yapıldığını kaydetti. Kazanın neden olduğunu kendisinin de merak ettiğini söyleyen Gürkan, bilirkişilerin olay yerine gitmeden keşif yapıp rapor hazırladığını iddia etti. Hala şirketlerinde 3 bin kişi istihdam ettiklerini anlatan Gürkan, "Kaza hepimizi derinden yaraladı." dedi. Madenlerin modernizasyon ve yenileme çalışmaları için 500 milyon harcadıklarını dile getirerek, "32 yıllık madencilik tarihimizde, üç kişinin öldüğü bir kaza dahi olmamıştır. En büyük gurumuz, tertemiz sicilimizdi. Bu olay bizi derinden yaraladı. Bu kaza neden oldu? Bu kazanın nedeninin ortaya çıkması için teknik olarak incelenmesi gerekir. Olay yerine gitmeyen bilirkişinin raporu var." diye konuştu. Olası kasıttan yargılanan kişilerin şehit olanlarla aynı şartlarla çalışanlar olduğunu belirten Gürkan, adaletten beklentisinin, maden faciasının gerçek sebebinin ortaya çıkarılması olduğunu söyledi.

'HİÇBİR ZAMAN MALZEME EKSİKLİĞİ OLMAMIŞTIR'

Madenlerinde hiçbir zaman malzeme eksikliği olmadığını ve ihtiyaçların karşılandığını iddia eden sanık Gürkan, maden için gerekli tahkimatın dünyanın en kaliteli malzemelerinden olduğunu, şirketin sadece maaş ödemesinin 20 milyon TL olduğunu, kendisinden madenle ilgili istenip de yapmadığı bir şey olmadığını anlattı. En büyük arzusunun kazanın nasıl olduğunu anlamak olduğunu da belirten Gürkan, hakkındaki suçlamaları reddederek tahliyesini ve beraatini talep etti.

Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı, sanık Gürkan'a üretimin arttırılması, sensörler, ekipmanlar, maske eskiliği, üretim zorlaması, eğitim eksikliğiyle ilgili bilgisi olup olmadığını sordu. Gürkan, "Bana gelen her talebi karşılamadım." karşılığını vererek savunmasını tamamladı. Gürkan ayrıca 115 sayfalık yazılı savunma verdi.

Gürkan'ın ardından Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. Genel Müdürü Ramazan Doğru savunma yaptı. Şirkette 2009 yılından bu yana genel müdürlük görevini yürüttüğünü belirten Doğru, kendilerini ve Türkiye'yi derinden etkileyen kazada ölenlere Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dileyerek sözlerine başladı.

Sanık Doğru, "Bir daha böyle bir olay yaşanmaması için dua ediyorum." dedi. Şirkette doğrudan yönetim kuruluna bağlı çalıştığını, altında bölge müdürleri olduğunu anlatan Doğru, facianın yaşandığı Eynez ocağında 50 mühendis, bir o kadar da teknisyenin mevcut olduğunu söyledi. Görevleri arasında, işletme müdüründen öğrendiği problemleri yönetim kuruluna aktarmak olduğunu ifade eden Doğru, görevinin protokol düzeyinde işveren vekilliği olduğunu söyledi. Olay günü Işıklar ocağında olduğunu ve olayı haber alır almaz saat 15.40 civarında Eynez'e gittiğini anlatan sanık Ramazan Doğru, "İnsanların panik halinde olduğunu gördüm. Tahlisiye ekiplerinin gelmesi için yardım istedim. Lamba ve maske alıp içeriye girdim." dedi. 11 aydır kazanın nasıl olduğunu anlamaya çalıştığını, ifadeleri tekrar tekrar binlerce kez okuduğunu ancak bir sonuca varamadığını dile getiren Doğru, kazanın geniş çaplı araştırılmasını ve gerçek sebebin tespit edilmesi gerektiğini söyledi. Bilirkişi, TBMM Araştırma Komisyonu ve iş müfettişlerinin hazırladığı üç raporun da birbirinden farklı olduğunu dile getirdi.

'BİR KARİYERİM VARDI, YERLE BİR OLDU'

25 yıllık madenci olduğunu ve sektörde bir ismi olduğunu ifade eden sanık Doğru, "13 Mayıs'a kadar alanımda bir kariyerim vardı ama yerlebir oldu." dedi. Bu sözlere duruşma salonundaki madenci yakınları tepki gösterdi. Yakınlarını kaybedenlerin, tepkilerinde haklı olduğunu ve çok özgün olduğunu belirten Doğru, "Biz de ölsek, yakınlarımız da sizin yerinizde olacaktı." diye konuştu. Madenci yakınları ise, "Yalan söylüyor." diye tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, sanık Doğru'ya iş güvenliğiyle ilgili ne tür sorumluluğu olduğunu sordu. Genel müdür olduğunu, işveren vekilliğinin protokol düzeyinde olduğunu belirten Doğru, altındaki İşletme Müdürü Akın Çelik'ten aldığı bilgileri ve üstlerinden gelen talepleri iletme görevi bulunduğunu iddia etti.

Tutuklu sanıklardan İşletme Müdürü Akın Çelik de olaydan bir dakikayla kurtarıldığını, ailelerin acılarını yürekten hissettiğini söyledi. Çelik, "Yüz yüze baktığım arkadaşlarımı öldürmekle suçlanıyorum. Her gün hapishanede ve yatağımda gözyaşı döküyorum. Verilecek her cezaya razıyım. Arkadaşlarımın ailelerinin bize katil demesi çok üzüyor. 15 yıllık maden mühendisiyim. Olay olduğunda İzmir'deydim, duyar duymaz madene gittim. Duman, tüm ocağı sarmış. Madende kömür yangını olduğunu söyleniyor, doğru değil. Kömür yangını olsa 10 defa girip çıkarsınız ocağa. Madendeki sensörler, kritik yerlere koyulmalıdır. Sensörlerin nereye koyulacağına iş güvenliği başmühendisi karar verir. Sanki biz insanları gaz içinde çalıştırıyoruz gibi bir algı oluşturuldu. Böyle bir şey yok. Öyle bir şey varsa kendimi Soma meydanında yakacağım. Hakkımı da helâl ediyorum." dedi.

Bu sözlere şehit madenci aileleri tepki gösterince mahkeme başkanı uyardı. Olayın neden kaynaklandığını halen kendilerinin de bilmediğini söyleyen sanık Çelik, "Biz de bilelim, biz de rahatlayalım. Bu olayın kaynağının bulunması gerekir. Cezamız neyse çekeriz." sözleriyle savunma yaptı.

Savunmanın sonunda Akın Çelik, kendini iyi hissetmediğini söyledi. Mahkeme Başkanı Aytaç Ballı da duruşmaya ara verdi. Arada fenalaşan sanık Çelik, cankurtaranda tedavi altına alındı. Bu sırada polis tarafından geniş güvenlik önlemleri alındı. Sağlık ekipleri tarafından müdahele edilen Çelik, yaklaşık 10 dakika sonra tekrar duruşma salonuna götürüldü.

Akhisar’da görülen Soma davasında ifade veren tutuklu sanıklardan vardiya amiri İsmail Adalı’nın, savunmasını yaptığı sırada maden şehidi Rıdvan Koç’un ağabeyi Yusuf Koç, İsmail Adalı’ya tepki gösterdi. Salonda etrafındakiler tarafından sakinleştirilmeye çalışılan Yusuf Koç, yine çevresindeki şehit aileleri tarafından sakinleştirilmesi için mahkeme salonunun dışına çıkarıldı.  Mahkeme çıkışında kamera önünde verilen ifadelere isyan eden Yusuf Koç, kendini yerlere atarak, “Göz göre göre yalan söylüyorlar. Avukatları da onları savunuyor. Böyle bir şey olabilir mi?” diye bağırdı. Güçlükle zaptedilen Yusuf Koç, gölgelik bir alana götürülerek sakinleştirilmeye çalışıldı.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.