Davutoğlu: İç Güvenlik Paketi Çözüm Süreci İçin Bir Tedbir
Başbakan Ahmet Davutoğlu, iç güvenlik reformunun çözüm sürecinin önünü açacak bir tedbir olduğunu söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AKP’nin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
ÖZGÜRLÜKLERİN KORUNMASI VE İÇ GÜVENLİK REFORMUNUN ÇÖZÜM SÜRECİNİN ÖNÜNÜ AÇACAK BİR TEDBİRDİR
Bugün Meclis'in gündeminde olan özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik reformunun aslında, 6-7 Ekim olaylarının atmosferine karşı yaratılmak istenen atmosfere karşı bir alınan bir tedbir olduğunu anlatan Davutoğlu, “Çözüm sürecinin önünü açacak bir tedbirdir. Kimsenin bir daha Doğu ve Güneydoğu Anadolu da ve diğer şehirlerde, şehirleri sokakları kaosa dönüştürerek çözüm süreci gibi bir barış projesini, bir kardeşlik projesini, milli birlik projesini sabote etmesini engelleyecek bir yasa tasarısıdır. Onun önünde bir koşul olmadığı gibi onu engelleyen bir şartta değildir. Bir taraftan özgürlüklerin korunması ve iç güvenlik paketi ile kamu düzeni devam edecek, diğer taraftan da cumartesi günü yapılan açıklamanın özünde olan silahsızlanması silahları terk etmeyi ve demokratik siyaseti savunmaya devam edeceğiz. Bu gelişmelerden sonra, aylarda çözüm süreci konusunda ciddi bir ivmenin önünü açacak ciddi görüşmeler yapıldı. Cumartesi günü yapılan açıklamayla yeni bir aşamaya geldik. Burada 3 hususa dikkat çekmek istiyorum. Yeni bir dönem başlıyor. 3 ayaklı bir dönem birincisi ortak aidiyet bilincinin güçlenmesi. Türkiye’de 77 milyon vatandaşımızın bu ülkeye Türkiye Cumhuriyeti devletine demokrasimize tam bir orta aidiyet bilinci ile bağlanması en önemli teminatımızdır. Ortak aidiyet bilincinin iki ayağı var. Tarihdaşlık ve vatandaşlık. Tarihdaşlık bu milletin fertlerinin geriye dönük olarak kendi bilinçlerini oluşturma çabasıdır. Vatandaşlık ileriye ve istikbale dönük olarak hukuk devleti içinde hak ettiği yeri alma çabasıdır.” açıklamasında bulundu.
,Davutoğlu, “HDP’lilere seslendiğini belirten Davutoğlu, "Dikkat ediniz. Bir taraftan Dolmabahçe’de bu açıklama yapılırken, diğer taraftan HDP’den farklı sesler çıkmaya başladı. Eğer 2013 senaryosunu yani Nevruz mesajından sonra mayıs ayında farklı mesajlar vermeye dönük ikircikli dili kullanmaya devam ederlerse onlar kaybederler. Geçtiğimiz Ekim ayında bir taraftan bizimle görüşürken diğer taraftan 6-7 Ekim’de Kobani olaylarında olduğu gibi şiddet dili kullanırlarsa onlar kaybederler. İkircikli dil kullanmasınlar. Samimi olsunlar samimiyetle bu sürece sahip çıksınlar. Biz her ne suretle olursa olsun bu süreci sahiplenmeye devam edeceğiz. Muhalefet partilerine yaptığım bu çağrının çok daha geniş kapsamlısını bütün milletime yapmak istiyorum. Aziz milletim Türkiye Cumhuriyeti asırlara giden köklü tarihi derinliğe sahip köklü bir devlettir. Millet olarak biz bütün bu asırlara hükmünü vurmuş kardeşlik üzerine inşa edilen bir kültüre dayanıyoruz. AK Parti olarak ve hükümetleri olarak Türkiye’nin birliği ve beraberliği için ne gerekiyorsa bunu yapmaya hazırız. Sizden beklentimiz ve talebimiz bugün Türkiye’nin neresinde kim hangi mahallede hangi ilçede, ilde olursa olsun karşılaştığı kardeşiyle vatandaşıyla komşusuyla kucaklaşsın. O Sünni mi Alevi mi Türk mü Kürt mü Boşnak mı Çerkez mi demeden selamların en güzeli ile selam versin. Esselamualeyküm desin." diye konuştu.” diye konuştu.
Önümüzdeki dönemde her şeyi tartışmaya açık olduklarını, demokratik yolla getirilebilecek her hususu tartışacaklarını ifade eden Davutoğlu şunları söyledi: “Ama 2013’te olduğu gibi yine eğer silahları bırak çağrısının ardından oyalamalar başlar, silahlar başka şekillerde gündeme getirilmeye başlanırsa buradan sesleniyorum kamu düzeni söz konusu olduğunda hiçbir taviz vermeyeceğimizin herkes tarafından bilinmesi lazım. Üçüncü önemli husus ortak aidiyet bilinci demokratik siyasetle birlikte üçüncü husus ortak gelecek bilincidir.”
YORUM YAZIN