Cumartesi Anneleri'nin 518. Buluşması: 'Daha Kaçımız Soğuk Mezar Taşıyla Hasret Gideceğiz'

ETHA

Cumartesi Anneleri, 518. kez Galatasaray Meydanı'nda buluştu.

Kayıp yakınları 40 yıllık ömrüne 19 yıllık bir arayışı sığdıran, mücadele arkadaşları Kiraz Şahin'i kaybetmenin yürek acısıyala buluştu bu hafta. Kiraz Şahin, bir kaç saat önce doğduğu topraklarda toprağa verildi ama Galatasaray'daki yeri boş kalmadı, resmi konuldu.

Mücadele arkadaşları, bir kez de Cumartesi Meydanı'ndan seslendi O'na: Güle güle Kiraz, çok sevgili İsmail'in vicdanılarımıza emenat. Her Cumartesi sözlerin dilimizde, 19 yıldır taşdığın İsmail'in fotoğrafı elimizde olacak."

Eylemde ilk sözü aynı zamanda Kiraz Şahin'in akrabası olan Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği Genel Başkanı Ali Kenanoğlu aldı. "Hayat bazı insanlara hiç gülmüyor" diyen Kenanoğlu, Şahin'in yaşamı boyunca çok acı yaşadığını söyledi. Türkmen Alevi bir aileden olan Şahin'in hiçbir zaman devletin asimilasyon politikalarına boyun eğmediğini bu direnişini eşi İsmail Şahin'i bulma mücadelesinde de sürdürdüğünü kaydetti. Kenanoğlu, "Kiraz pratiğiyle bize ışık tuttu, mücadelesini sürdüreceğiz" dedi.

'KİRAZ, SÖYLEYEMEDİKLERİNİ SÖYLEYECEĞİZ SON NEFESİMİZE KADAR'

Cemil Kırbayır'ın ağabeyi Mikail Kırbayır, "O'nu ışıklara uğurladık" dedi. Kiraz Şahin'in henüz, söyleyecek sözünün bitmediğini belirten Kırbayır, "Söyleyemediklerini biz söyleyeceğiz, son nefesimize kadar" dedi.

Kayıplar mücadelesinde yıllardır tanık oldukları adaletsizliklere dikkat çeken Kırbayır, "Öyle görünüyor ki, hiç adalet gelmeyecek" diye belirtti ve ekledi: "Eğer beni de bir mezarım olursa taşına; Cemil, insanlık, özgürlük, demokrasi için, sömürü düzenine karşı asil ve onurlu direnişinde kan tükürdün celadının yüzüne. Yattığın toprağı sürseydim yüzüme mutlu olacaktım ama hasretim oldun."

Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, Kiraz Şahin'in 19 yıllık mücadele arkadaşı, yoldaşı olduğunu söyledi, boğazı düğümlenerek "Artık yok" dedi. Şahin'in yüreklerinde açtığı yaranın hiç kapanmayacağını kaydeden Tosun, mücadelesini sürdürme sözü verdi.

Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak, Kiraz Şahin'in Galatasaray Meydanı'na ilk geldiği günü anlattı. Şahin'in elinde İsmail Şahin'e ait küçük bir fotoğraf ile geldiğini belirten Ali Ocak, "O gün devletten yana bir umudu vardı. Burada yaşadığı polis terörü, saldırılarla adaletin, devletin vicdansızlığını tanıdı" diye konuştu.

Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız, oğlunun yanına bir de Kiraz Şahin'in fotoğrafını aldı. Elleri ve sesi titreyen Yıldız, "Kiraz oğlum ile aynı yaştaydı ama saçları benden daha erken ağardı. 3 yaşında annesini, 20 yaşına eşini kaybetti bu yaşamın tüm zorluklarını çekti" dedi.

'DAHA KAÇIMIZ SOĞUK MEZAR TAŞINA HASRETLE GİDECEĞİZ?'

Kiraz Şahin'in yaşamını yitirmeden önceki günlerde, kaldığı hastanenin camından dışarı bakarak, "İsmail, kızını büyüttüm, evlendirdim, gelmedin. Oğlunu askere gönderdim, gelmedin. Hasta yatağındayım, bari şimdi gel" dediğini anlatan Yıldız, vicdanları körleşen yetkililere seslendi: "Daha yeter, ne kadar susacaksınız. Daha kaçımız acıyla, soğuk mezar taşına hasretle gideceğiz. Nalet olsun size. Ama bilin, içimizdeki bu ateş sizi de yakacak."

Rıdvan Karakoç'un kardeşi Hasan Karakoç ise şunları söyledi Kiraz Şahin'e: "Yeminimizi tazeliyoruz, unutmayacağız. Sakın ha üzülme. Sen yapman gerekeni yaptın. Gittin ya, yükümüz biraz daha ağırlaştı, olsun. Bizim İsmail'i de taşıyabilecek gücümüz, azmimiz, irademiz var. Rahat uyu."

Cumartesi Annleri bu haftada 21 yıl önce gözaltına alınarak katledilen, Cüneyt Aydınlar'ın akıbetini sordu.

CÜNEYT AYDINLAR NEREDE?

Yakını Recep Aydınlar, Cüneyt Aydınların, götürüldüğü Gayrettepe'deki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün hücresinden, "Ölüme hazır mısın?" denilerek, çıkarıldığını ve katledildiğini söyledi. Aydınlar, kayıplardan sorumlu olanlar yargılanmadan adaletin sağlanamaycağını belirtti.

Haftanın açıklamasını gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın kardeşi Maside Ocak okudu. 21 yıldır söyledikleri gibi, Başkomiser Ahmet Erkut, polis Doğan Özdemir, Mehmet Yalın, Ali Çinal başta olmak üzere İstanbul Emniyet Müdürlüğü TMŞ'ndeki 3 Nolu TİM'de yer alan polislerin Aydınlar'a işkence ettikten sonra kaybettiklerini yineledi.

İstanbul Disiplin Kurulu Kararı ile bu polisleri koruyan Vali N. Kemal Eren, İl Hukuk İşleri Müdürü Ümit Esmer, Emniyet Müdür Yardımcısı Mehmet Çağlar, Asayiş Şube Müdürü Sedat Demir, Personel Şube Müdürü Ümit Bavek'in Aydınların kaybedilmesinden sorumlu olduğunu kaydeden Ocak, Aydınların akıbetinin açıklanmasını ve kaybedenler üzerindeki cezasızlığa son verilmesini istedi.

foto: Deniz Türkel