'Meslek Hastalığı Dram Değil Suç, Ölüm ve Hastalık Değil Cinayet'
Her ayın ilk Pazar günü Galatasaray Lisesi önünde eylem yapan Adalet Arayan İşçi Aileleri, 2015 yılının ilk Vicdan ve Adalet Nöbeti'ni gerçekleştirdi.
Aileler "Çalışırken yaralanmak, hastalanmak, ölmek istemiyoruz" ve "Meslek hastalığı dram değil, suç. Ölüm ve hastalık değil, cinayet" yazılı pankartlar açtı.
Meslek hastalıklarını konu alan 37. nöbete kentsel dönüşüm mağdurları, doktorlar, iş güvenliği uzmanları ve gönüllü hukukçuların yanı sıra gazeteci Ahmet Hakan, ÖDP Eşbaşkanı Alper Taş ve CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da katıldı.
Adalet Arayan İşçi Aileleri adına yapılan açıklamayı kardeşi Heybuttulah Güleç'i Davutpaşa'da kaybeden Hakkı Güleç yaptı. Aralık'ta en az 127, 2014'te ise en az 1886 işçinin yaşamını yitirdiğini belirten Güleç, Ocak ayında görülecek iş cinayeti davalarını açıkladı. Güleç, iş cinayetlerinin yanı sıra yoğun çalışmanın sonucu olarak zamana yayılarak kendisini gösteren meslek hastalıklarının da can aldığını ifade etti. AKP hükümetinin Soma ve Ermenek sonrası aldığı kararların somut karşılıkları olmadığını belirten Güleç, kararların günü kurtarmak ve kamuoyunda oluşan duyarlılığı yönetmek amacı taşıdığını söyledi.
MESLEK HASTALIKLARI DENİLEREK HAKLARI GASPEDİLDİ
Güleç'in ardından meslek hastalığına yakalandığı için Toyota'dan işten atılan Yavuz Çağlayan söz aldı. 2004'ten beri mücadele yürüttüğünü söyleyen Çağlayan, emeklilik hakkının elinden alındığını, 'sık sık rahatsızlanma' gerekçesiyle işten atıldığını belirtti. Meslek hastalıkları vergisinin de 2005'te kaldırıldığına dikkat çeken Çağlayan, işçinin ölümcül bir hastalığa yakalanması durumunda bile meslek hastalığı denilerek işverenlerin aklandığını işçinin işten atıldığını ifade etti.
Çağlayan ile benzer hikayesi olan bir başka işçi Gürhan Yüksel ise maruz kaldığı hukuksuzları aktardı. Çalıştığı fabrikada onlarca işçinin silikozis hastası olduğunu belirten Yüksel, "Bu insanların hastalanmasının sebebi fabrika, işveren. Bu işçilere yapılan bir zulümdür" dedi. Meslek hastalıklarının bir salgın olduğunu Yüksel, bu konuda açılan onlarca davanın sonuçsuz kaldığını söyledi.
Meslek hastalığı tanımının tıbben yapılamamasının sebebini açıklayan Doktor Ahmet Tellioğlu ise hekimlerin yasal olarak bağımsız olduğunu ancak fiiliyatta işverenin çıkarına karşı karar alamadıklarını belirtti. Meslek hastalığı tanımının SGK bağlı kalınarak yapıldığı kaydeden Tellioğlu, doktorun da vicdan ve tıbbi ahlaka uygun şekilde davranarak teşhis koyduğu zaman, işten atıldığını ifade etti. Tellioğlu yılda binlerce insanın meslek hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiğini ancak teşhis yapılmadığı için bunu ortaya çıkmadığını söyledi.



YORUM YAZIN