Eski AKP Milletvekili Feyzi İşbaşaran 'Twitter'da Erdoğan'a Hakaret Ettiği' Gerekçesiyle Tutuklandı

Twitter'da yaptığı yorumlar gerekçe gösterilerek "Cumhurbaşkanı'na aleni hakaret" suçundan tutuklanan AKP eski Milletvekili Feyzi İşbaşaran, Üsküdar Paşakapısı Cezaevi'ne getirildi.

İşbaşaran, eleştiri mahiyetindeki twitlerinin Adnan Oktar ile ilgili olduğunu Erdoğan’a yönelik olmadığını savundu. Erdoğan ile ilgili twitleri ise kendisinin atmadığını iddia etti. Gözaltındayken müvekkilinin telefonuna el konulduğunu, bu nedenle söz konusu twitleri atmasının mümkün olmadığını savunan İşbaşaran’ın avukatı, telefonun incelendiğini ve bu twitlerin telefonda çıkmadığını söyledi.

İşbaşaran, hakkındaki yakalama kararı üzerine gözaltına alınmıştı. Gözaltındayken, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında hakaret ve tehdit içerikli twitler attığı ileri sürüldü. Bu nedenle adliyeye getirilen İşbaşaran, savcılık sorgusunun ardından hakaret suçundan tutuklanma, tehdit suçundan ise adli kontrol talebiyle mahkemeye sevk edildi. Nöbetçi 5. Sulh Ceza Hakimliği’nde iki ayrı suçlamadan ayrı ayrı hakim karşısına çıkan İşbaşaran aynı içerikli savunmasında, eski milletvekili olduğunu, siyasetçi kimliği bulunduğunu belirtti. İşbaşaran, zaman zaman ülke meseleleri ile ilgili sosyal paylaşım sitesinden yorumlar yaptığını kaydetti. Zaman zaman Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı politikalarına karşı da eleştirileri olduğunu kaydeden İşbaşaran, hakaret ve tehditte bulunmadığını savundu.

Sabah saatlerinde gözaltına alındığını ifade eden İşbaşaran, Adnan Oktar’ın şikayeti nedeniyle hakkında yakalama bulunduğunun söylendiğini anlattı. Savcının da konuyu anlayamadığını ve araştıracağını söylediğini kaydeden İşbaşaran, saat 07:15’te Adnan Oktar ile ilgili 3-4 twit attığını söyledi. Oktar’ın müritlerinin kendi twitlerini kes kopyala yapıştır ile kendisine ait olmayan mesajlar yazarak ortalığı karıştırdıklarını ileri süren İşbaşaran, “Benim kastettiğim Adnan Oktar’ın sarayı iken sanki Cumhurbaşkanlığı sarayı olarak yansıtmışlar. Ben onu kastetseydim AK Saray olarak açıkça yazardım.” dedi.

Emniyetteyken yanına gelen ve avukat olduğunu söyleyen İsmail Barbaros Aslan adlı kişinin kendisini MHP Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin’in görevlendirdiğini söylediğini öne sürdü. Çetin’i ismen tanıdığını, kendisini istemediğini, kendi avukatıyla savunma yapacağını söylemesi üzerine bu kişinin, önüne bir kağıt koyarak, Çetin’e teşekkür ettiğini yazmasını istediğini söyledi. Bunu yapmayacağını söylediğinde bu kişinin birden tekme tokat saldırdığını anlatan İşbaşaran, bağırması üzerine polislerin kurtardığını ifade etti. İşbaşaran, "Adnan Oktar ve müritlerinin tezgahları nedeniyle adliyeye getirilirken kolumda polis memurları olduğu halde iki kişi bana saldırıp darp etti." diye konuştu.

3-4 mesajın dışındakilerin kendisine ait olmadığını iddia eden İşbaşaran, mesajlarında tehdit ve hakaret bulunmadığını savundu. Kendisine ait mesajlarda kastettiği diktatörün Adnan Oktar olduğunu, sarayın da Oktar’ın saray gibi olduğunu belirttiği evi olduğunu söyledi.

İşbaşaran, Cumhurbaşkanı'na hakaret suçlamasıyla ‘suçun niteliği, mevcut delil durumu, somut delillerin varlığı, şüphelinin aleniyet oluşturan birden çok ağır hakaret içeren mesajlarını birden çok kez yazması, suç kastının artarak devam etmesi, müştekinin şüpheliye yönelik herhangi bir eylemi olmadığı halde veya kendisinin gözaltına alınmasında herhangi bir katkısı olmadığı halde müştekinin ve ailesinin özel olarak tahkir edecek mesajlar yazması ve bu mesajlarında sosyal medya üzerinde kamuoyu tarafından görülüp değerlendirilmesi, atılı suçun yasada öngörülen cezasının üstü sınırı nazara alınarak’ tutuklanmasına hükmetti. Mahkeme, tehdit suçundan ise İşbaşaran hakkında yurtdışı çıkış yasağı uygulanmasına karar verdi.

İşbaşaran’ın avukatı Sema Aydın, "Bir ifadeyle ilgili gözaltına alınmıştı. Hakkında yakalama kararı vardı. Otelden alınmış, ifadesi verilmiş. Fakat kendisi ifadede ve gözaltında olduğu sürede telefonundan birkaç twit atıldığı iddia ediliyor. Fakat kendi twiterinde bu twitler yok kesinlikle. Twitlerin içeriği de cumhurbaşkanına hakaret mahiyetinde olduğu söyleniyor. Telefonu incelemeye alındı. Bu twitler kesinlikle telefonunda yok. Bunlar sadece ekran görüntüsü olarak twittere düştü. Hatta bu nedenle emniyetteki arkadaşlar da zor durumda kaldı. Çünkü Feyzi Bey’in telefonuna el konulmuştu. Feyzi Bey’in telefonu kendi elinde değilken bu twitler ortaya çıktı. Zaten mahkemede de bunu belirtti, telefonunun bir gündür kendisinde olmadığnı." diye konuştu.

Gece saat 03.00 gibi avukat olduğunu söyleyen bir kişinin emniyete gittiğini anlatan Aydin, "Feyzi Bey’i avukat görüşme odasına götürüyorlar. Kendi hatta MHP Genel Başkan Yardımcısının adını kullanarak ‘beni o gönderdi’ diyerek kendisiyle görüşüyor. Bir kağıt imzalamasını istiyor. Bu kağıtta da ‘Evet avukatınız geldi bana çok yardımcı oldu teşekkür ederim’ diye. Feyzi Bey bu kağıdı imzalamıyor. ‘Niye imzalayım ben sizi de tanımıyorum’ diyor. Bunun üzerine yumrukla kendisine saldırıyor. Twitterden bir takım açıklamalar yapılmış. Feyzi Bey kafasını duvarlara vurdu gibi. Emniyetteki arkadaşların tutanaklarında da bu var. Odaya girildiğinde zaten arkadaş tepesinde. Bir kişinin dudağına 8 dikiş atılacak şekilde patlatması mümkün değil." ifadelerini kullandı.

"Hakaret nedeniyle tutuklanan herhalde tek insan Feyzi İşbaran diye düşünüyorum” diyen avukat Aydın, "Twitlerin kurgulandığını mı söylüyorsunuz?" sorusu üzerine, "Kurgulanan değil, muhtemelen suç şüphesiyle ya da bu twitlerin atıldığı şüphesiyle sosyal medyadan bu görüntüler alınıp emniyete de bu görüntüler verilmiş. Feyzi Bey’in adresinden gözüküyor ama telefonu incelemeye alındı böyle bir twit yok. Zaten Feyzi Bey gözaltındayken ortaya çıktı bu twitler." şeklinde konuştu.

İşbaşaran, mahkeme tarafından tutuklanmasının ardından bu akşam Paşakapısı Cezaevi'ne getirildi.

Adliyedeki sorgusunun ardından sağlık kontrolünden geçirilerek Paşakapısı Cezaevi’ne sevk edilen Feyzi İşbaşaran, zıhrlı bir araçla cezavevine getirildi.

Polisler İşbaşaran'ı araçtan indirmeden önce kameramanlardan ışıklarını kapatmasını istedi.

İşbaşaran polis nezaretinde Paşakapısı Cezaevi’ne girdi.

(CİHAN)