Ethem Sarısülük'ü Öldüren Polis 7 Yıl 9 Ay Ceza Aldı, Ailesine Toplam 40 Yıl Ceza İsteniyor
Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin görülen davanın 23 Eylül 2013’teki duruşmasında çıkan olaylarda mahkeme heyetine hakaret ettikleri iddiasıyla Sarısülük ailesinin yargılandığı davaya başlandı.
Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Cem Sarısülük, Mustafa Sarısülük, İkrar Sarısülük, Sayfi Sarısülük, sanık avukatları ve izleyiciler katıldı. Müşteki Ahmet Şahbaz ise duruşmaya SEGBİS ile bağlandı.
Duruşmada, Sarısülük ailesinin yakınlarının yanı sıra bazı sivil toplum kuruluşlarından temsilciler ve CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün dinleyici olarak bulundu.
Ethem Sarısülük’ün öldürülmesine ilişkin görülen davanın 23 Eylül 2013 tarihli duruşmasında olaylar çıkmıştı. Duruşma salonunda çıkan olaylar nedeniyle sanık polis Ahmet Şahbaz Ethem’in annesi ve kardeşleri tarafından darp edildiği iddiasıyla şikayetçi olmuştu.
Bugünkü ilk duruşmada savcılıktaki ifadesini kabul eden İkrar Sarısülük, "Mahkeme heyetine herhangi bir hakaretim olmadı. Peruğu görünce sinirlendim. O mahkeme benim için yok hükmündedir." dedi. Sanığın duruşmaya peruk ve takma kaş ile getirildiğini belirten Mustafa Sarısülük savunmasında, "Biz kardeşimizi öldüren kişiyi görmek istediğimiz halde perukla dinlenmiştir." ifadelerini kullandı.
Sanık Mustafa Sarısülük ise kardeşlerinin ölümüne ilişkin davada "hukuk ve adalet sisteminin çürümüşlüğünü gördüklerini" savunarak, duruşma sırasında Çevik Kuvvet polislerinin kendileriyle dalga geçmesine neden olan 6. Ağır Ceza Mahkemesinin de suçlu olduğunu ileri sürdü. Duruşma sırasında nefretlerini ve kinlerini dile getirdiklerini belirten Mustafa Sarısülük, duruşma salonuna resmi ve sivil polislerin doldurulduğunu, bu kişilerin tanık olarak mahkemeye getirdikleri kişilere ve ailenin avukatlarına saldırdıklarını iddia etti. Sarısülük, "Duruşma sırasında 'Kardeşimizi öldüren kimdir? Görmek istiyoruz' dedik. Ancak Ankara Emniyet Müdürlüğü ve Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi provokasyona zemin hazırladı" ifadesini kullandı.Tanıklara ve avukatlara saldırıda bulunanların tespit edilerek işlem yapılması gerektiğini belirten Sarısülük, duruşmalarda mağdurlara ve ailelerine bu tür uygulamaların görüldüğünü savundu. Demokratik haklarını ve yoksulların hakkını savunmak için yine sokaklarda olacaklarını dile getiren Mustafa Sarısülük, "Bizler onurlu bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz" diye konuştu.
Anne Sayfi Sarısülük de savcılıkta verdiği ifadeyi kabul ettiğini aktardı. Sayfi Sarısülük Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi heyetine yönelik "satılmış" diye bir ifadesinin söz konusu olmadığını, bunu sanık polis memuru Ahmet Ş.'ye yönelik olarak söylediğini, savcılığın yanlış bir şekilde zapta geçirdiğini söyledi.
Savunmasında kimseyi hakaret ve tehdit etmediğini belirten Cem Sarısülük ise "Arbede esnasında polislerin bizi tahrik neticesinde adalete yardımcı olmak için Ahmet Şahbaz’ın peruğunu indirmek istedim. Suç kastım yoktur." dedi.
Duruşmaya SEGBİS ile bağlanan Ahmet Şahbaz, "Sanıklar hakkındaki şikayetim devam ediyor. Davaya katılmak istiyorum. O gün tüm celselerimizde olduğu gibi çok yoğundu. Nasıl oldu, nasıl bitti anlayamadım. Olay görüntülerinde hepsi var." dedi.
Cem Sarısülük bu sırada"Oğlunun katilini annemin karşısına çıkartıyorsunuz. Empati yapın, kendinizi annemin yerine koyun" diye konuştu.
Sanık avukatlarından Eylem Hakverdi ise "katil" ifadesinin, kanıtlanabilir bir sıfat olduğunu ve söz konusu ifadenin bu nedenle hakaret olarak değerlendirilemeyeceğini söyledi. Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin görevini yerine getirmediğini savunan Hakverdi, "Müvekkilim, sanığın peruğunu indirmek için hakaret ettiğinde, polislerin aşırı şiddet kullanması, diğer arkadaşları ve ailesinin de bunu engellemeye yönelik olan eylemleri bizce suç olarak değerlendirilemez" ifadesini kullandı.
Sanık avukatlarından Kazım Bayraktar da dava konusu olayda haksız tahrik ve provokasyonun söz konusu olduğunu savunarak, "Duruşma salonunun polislerle dolu olduğunu ve Çevik Kuvvet terörünün mahkeme salonuna taşındığını" ileri sürdü. Bayraktar, "Sokaklarda halkı tahrik eden, Ethem Sarısülük ve bunun gibi birçok insanı öldüren Çevik Kuvvet ekibini, acılı ailenin karşısına çıkartmak hangi akla hizmettir" diye konuştu. Sanık Şahbaz'ın duruşmaya perukla getirildiğini anımsatan Bayraktar, "gizli sanık" gibi bir kavramın söz konusu olamayacağını dile getirdi. Bu şekilde delil karartıldığını savunan Bayraktar, sanığın peruğunun indirilmesinin aslında o duruşmayı yasal hale getirdiğini iddia etti. Ahmet Şahbaz’ın suçtan zarar görme ihtimaline karşı davaya katılma isteğini kabul eden mahkeme, tüm sanıkların duruşmalardan vareste tutulmasına karar verdi.
Duruşmaya katılmayan tanıkların getirilmesi için zorla getirilme kararı veren mahkeme duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Gezi olayları sırasında polis Ahmet Şahbaz'ın silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden Ethem Sarısülük’ün annesi Sayfı Sarısülük, kardeşleri İkrar, Cem ve Mustafa Sarısülük hakkında savcılık "hakaret" ve "yaralama" suçlarından 10 yı 5 aya kadar hapis istemiyle dava açmıştı. Sanık polis Ahmet Şahbaz Ethem Sarısülük'ü öldürmek suçlamasıyla yargılandığı davada 7 yıl hapis cezası almıştı.
''ÖLENE KADAR MAHKEMENİN ÖNÜNE GELİP GİDECEĞİM''
Duruşma sonrasında Sarısülük ailesi ve avukatları Ankara Adalet Sarayı önünde açıklama yaptı.
Sarısülük ailesinin avukatı Bayraktar, müvekkillerine "basit şekilde yaralama" ve "mahkeme heyetine hakaret etmek"ten açılan davada 3 yıl 4 aydan 10 yıla kadar hapis cezası istendiğini anımsatarak, Ethem Sarısülük'ün öldürülmesine ilişkin davanın sanığı polis memuru Ahmet Şahbaz'a ise 7 yıl 9 ay hapis cezası verildiğini kaydetti.
Sayfı Sarısülük de "Hakkımızı, kanımızı yerde koymayacağız. Ben ölene kadar bu mahkemenin önüne gelip gideceğim. Oğlumun hakkını arayacağım. Çünkü oğlum burada olsaydı o arardı. Olmadığı için ben arayacağım" dedi.
(Cihan/Hürriyet)
foto1: Mustafa Sarısülük
foto2: Hüseyin Aygün
YORUM YAZIN