Header Ads

Edebiyatçılardan Kobani Çağrısı: 'Koridoru Aç Türkiye'


Edebiyatçılar, Kobani'deki olası katliamı durdurmak için "Süryani, Ermeni, Ezidi ya da Arap olmak gerekmiyor. Musul, Humus, Keseb, Şengal ve Kobani, dostlarımızın dostları, arkadaşlarımızın akrabasıdır" dedi. Edebiyatçılar, Türkiye'ye "Koridoru aç" diye seslendi, cümlelerini Kobani ve barış için kurdu.

Cezayir Restaurant'ta yapılan toplantıya metne imza atan edebiyatçılar katıldı.

İlk olarak söz alan Sema Kaygusuz, "Hayatımızın en önemli toplantılarından birini yapıyoruz. Yarım yıl önceki Nazizmin yarattığı gibi bir tahribatla karşı karşıyayız" dedi.

Kaygusuz'un konuşmasının ardından hazırlanan Mert Fırat’ın seslendirdiği imza metninin videosu izlendi.  ,Kürtçesini Burhan Sönmez’in okuduğu metin şöyle:

“Koridoru aç Türkiye...

Kobane'deki olası katliamı durdurmak için, Kürd olmak şart değil. Süryani, Ermeni, Ezidi ya da Arap olmak gerekmiyor. Musul, Humus, Keseb, Şengal ve Kobane, dostlarımızın dostları, arkadaşlarımızın akrabasıdır.

Hayat için, insanlık için, kadim kültürler için soykırıma seyirci kalma!

Koridoru aç...

Kobane için dünya ayaklandı.

Direnişi ezme, dostluğu horlama, kötülüğü kışkırtma.

Bütün hayatlar kutsal, barış hepimizin hakkıdır.

Irk, din, dil, cinsiyet farklarını dağlayarak, toplumu yaralama.

Koridoru aç...

En yakınımızda, göz göre göre soykırım olursa, ağaçlar bile yaprak döker. Gökyüzü utanır bizden.

Mezopotamyamız kanarsa, bundan böyle toprağa tutunamayız.

Koridoru aç Türkiye... , Hayat kurtarmak varken vahşete katılma. Devlet, insanlık onurumuzu bizden
çalmasın.

Tereddüt ettiğiniz her an ölüm kokuyor, halklar toprağından sökülüyor, kadınlar tecavüze uğruyor, çocuklarsonsuza kadar çocuk kalıyor.

Koridoru aç Türkiye...”

MUNGAN: IŞİD'E DESTEK VEREN BİR DEVLETİN YURTTAŞI OLMAKTAN UTANIYORUM

Edebiyatçı Murathan Mungan, "Yeni sözlerimiz yok. Ne yazık ki, güzel ülkemizin kötü kaderi, yazarlarına yeni sözler yeni fikirler esinlemeyecek kadar kendini eski sorunlarla kadim problemlerle tekrarlanıyor. Bizi insan yapan yapı taşları adına burada toplanmış bulunuyoruz" diyerek konuşmasına başladı.

Mungan şöyle konuştu:

"Kobanê bizim uzaktaki köyümüzdür. Uzak nedir? Uzak, bizim hem sılamız hem de gurbetimizdir. Oradan gelen görüntüler biz de bir tepki uyandırmıyorsa, bunu sorgulamamız gerekiyor. Sınırın ötesinde bir halk var. Kürt oldukları, Ezidi oldukları için değil, insan oldukları için bizim halkımız. Kobanê yalnızca bir toprak parçası değil, enternasyonalizmin de sembolü oldu bizim için. Tıpkı Gezi bir dünya olgusuysa, Kobanê de Kürtlerin, Arapların meselesi değil, bir insanlık meselesi. Kobanê'ye koridor açılmazsa, bugün başkalarının başlarına yıkmaya çalıştığnız düna sizin başınıza yıkılabilir. Kobanê'de, Ortadoğu'yu tüm çatışmalardan çıkartacak bir özerk yönetim inşa ediliyor. Kobanê, bize aynı zamanda gelecek vaat ediyor. Kobanê'de gencecik kadınlar, hayatı ölümüne savunuyor. Barış için savaş ile ölüm için savaşmak arasındaki yol ayrımında ne kadar tarafsız kalmak mümkün bilemiyorum. Kobanê dünya halklarına örnek teşkil edecek bir direniş. İlkel silahlarla ağır silahlara karşı direniyorlar. Ancak çok büyük silahları var. Haklılar. Haklı olmanın silahına sahipler."

Mungan, yaşananlar karşısında sessiz kalanlara da seslendi ve "Bazen zalimlerle sessizliğinizle dayanışırsınız. Sessizlik, dilsizlik zulmü yaygınlaştırır, zalimi güçlendirir. Sessizliği seçenler kendi değerlerini gözden geçirmeli" dedi.

Murathan Mungan, son olarak şunları söyledi: "IŞİD'e açık destek veren bir devletin yurttaşı olmaktan utanıyorum. Dünyanın bildiği bir gerçeğin ülkemizde yeterince bilinmemesinden ötürü de utanıyorum. Umarım Kobanê kendi özgürlüğüne, biz de kendi özgürlüğümüze kavuşuruz."

KOBANİ İÇİN KURULAN SÖZLER

Mungan'ın ardından edebiyatçılar ve yazarlar Kobani için sözlerini söyledi.

TYS İkinci Başkanı Kamil Tekinsürek: AKP hükümeti bu insani talebi yerine getirmeli, koridoru aç.

PEN ikinci başkanı Halil İbrahim Özcan: Kobanê geçmişten bugüne direniş odağıdır. Kobanê hepimizin ruhu ve canıdır.

Sezai Sarıoğlu: Madem ki başlandı, sokağın ve isyanın dili yürürlüğe girdi, cümlelerimizin bu dilden geri düşmemeli. Tarih utandırmasın, uslandırmasın, birbirimizin anahtarını kaybetmeyelim.

Menekşe Toprak: Kadim topraklarda, çocuklar ağıt değil de masallarla büyüsün diye, Kobanê'ye koridoru aç.

Orhan Alkaya: Koridoru tıkama.

Gaye Boralıoğlu: Bu korkunç savaş bir an önce sonlandırılmalı.

Mehmet Sait Aydın: Direnişin savaşçılarını selamlıyorum.

Yavuz Ekinci: İnsan derdi kadar büyüktür. Kobanê'de o yüzden savaşanlar çok büyükler.

Şöhret Baltaş: Kobanê Ortadoğu halklarının baharıdır. Dünyanın bütün meydanlarının umududur, kazanmalıdır.

Aslı Erdoğan: Şimdi kuşatılmış durumdayız. Bir süreliğine yan yana durmadan bu çemberi kıramayız. Kobanê'ye doğru yola çıkalım.

Emrah Serbest: Kobanê için açılacak koridor Türkiye'nin iç barışı ve huzuru için çok önemli. Kobanê'deki direnişçileri selamlıyorum.

Murat Uyurkulak: Kobanê kalesi düşerse, barış bu ülkede zaten çok zor ayakta duruyor düşer. Koridoru aç.

Sibel Öz: Hapishanelerde açlık grevini selamlıyorum.

Figen Şakacı: Koridorun ucunda akrabalarımız var. Koridoru aç.

(anf/etha)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.