Header Ads

Cumartesi Anneleri'nin 498. Buluşması: 'Kimsenin Acı Çekmesini İstemiyoruz'


Cumartesi Anneleri, kayıpların bulunması ve faillerin yargılanması talebiyle 498.'inci kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi. Cumartesi Anneleri bu haftaki eylemde, 17 yıl önce Diyarbakır'ın Kulp İlçesi'nde gözaltına alınarak kaybedilen Yusuf Nergiz'in dosyasını açıkladı.

Eylemde konuşan Fehmi Tosun'un eşi Hanım Tosun, kayıp yakınları olarak Kobane'ye destek için Suruç'a gidip sınırda nöbet tuttuklarını söyledi. Tosun, "Yıllardın JİTEM'in bize yaptığını şimdi Kobanê'de IŞİD yapıyor. Bunu orada gördük" dedi. Orada yaşananları, Kobanê'ye düşen havan toplarını film gibi izlediklerini ifade eden Tosun, "Kobanê'ye düşen havan topu benim yüreğime düşte" diye konuştu. Tosun, "Cumartesi Anneleri olarak yaşananlardan acı çektiğimizi söyledik. Biz kimsenin acı çekmesini istemiyoruz. Biz insanların yaşam hakkını savunmaya devam edeceğiz" dedi.

'HÜKÜMET SOKAK İNFAZLARINI SAVUNUYOR'

Hasan Ocak'ın ağabeyi Ali Ocak ise "Biz sokak infazlarının son bulması için buradayız. Başbakan Ahmet Davutoğlu Bingöl'de polislerin öldürülmesi olayının ardından 'teröristler bir iki saat içerisinde cezalandırıldılar' dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sokak infazlarını savunuyor. Bu söylemleri kınıyorum" dedi.

Kürtçe konuşma yapan Nezir Çakar'ın annesi Şekernaz Çakar, Kobanê'de yaşananların bir vahşet olduğunu, tüm dünyanın bu vahşete tepki göstermesini istedi.

Ardından söz alan Avrupa Vicdani Ret Bürosu'ndan (EBCO) Carla Goffi, "Avrupa'nın güneyinde, demokrasinin olmadığı bu şiddet ortamında mücadeleniz özellikle cesaret verici ve son derece anlamlı. Bizim ülkemizde de farklı biçimlerde; örneğin işsizlik, militarizm, yükselen ırkçılık, çevresel yıkım, sömürü gibi insan hakları ve demokrasi ihlalleri yaşanıyor" dedi.

Haftanın basın açıklamasını Seza Mis Horuz okudu. Kobanê halkının IŞİD tarafından yok edilme tehdidi ile karşı karşıya olmasından endişeli olduklarını ifade eden Horuz, Kobanê'ye destek eylemlerinde 41 kişinin yaşamını yitirmesinden, devlet şiddetinin meşrulaştırılmasından da kaygı duyduklarını söyledi.

Horuz, 17 yıl önce kaybedilen Yusuf Nergiz'in kaybedilme hikayesini hatırlattı. Horuz, Nergiz'in Diyarbakır'ın Kulp İlçesi'nde bulunan arazisini ekip biçmek için gittiği sırada gözaltınıp serbest bırakıldığını, bırakıldıktan sonra ise 21 AR 474 plakalı minibüse binen Nergiz'den bir daha haber alınamadığını belirtti.

Ailesinin tüm yetkili kurumlara başvuru yaptığını, Nergiz'in gözaltına alındığının kabul edilmediğini belirten Horuz, Nergiz ailesinin 17 yıldır mücadelesini sürdürdüğünü kaydetti.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.