Berkin Elvan Vurulalı 500 Gün Oldu: Katili Hala Bulunamadı, Şüpheli Polisler Korundu

Elçin Yıldıral/BirGün

İstanbul’da Okmeydanı’ndaki Gezi Direnişine TOMA ve biber gazıyla saldıran polis, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ı hayattan kopardı. Berkin yoğun bakımda yaşam mücadelesi verdiği sırada hükümet tarafından hedef alındı. Dönemin Başbakanı Erdoğan, Berkin’i “terörist” ilan etti. Cumhurbaşkanı olduktan sonra da her fırsatta Berkin’i ve ailesini hedef aldı, seçim mitinglerinde aileyi yuhalattı. Berkin’in cenazesine ise yüz binler katıldı. Berkin’in hedef alınarak vuruluşunun üzerinden 500 gün geçti.

‘ÇIKARI İÇİN TERÖRİST DİYOR’

BirGün’e konuşan Baba Sami Elvan, Erdoğan’ın sözlerinin “çok üzücü” olduğunu belirterek, “Sırf kendi çıkarları için 14 yaşındaki bir çocuğa terörist diyebiliyor. Çocuk olması, ergen olması önemli değil onun için” dedi.

500 gün olmasına rağmen faillerin hala yargılanmamasına ilişkin ise baba Elvan, “Her şey ortada; görüntülerde, fotoğraflarda hangi polislerin o gün orada olduğunu ortaya koyuyor. Cumhurbaşkanı’nın sözleri, soruşturmanın ilerlemesini engelliyor. Savcılar, Erdoğan’dan destek alıyor. Bu ülkede çocuklarımızı öldüren polislerin ödüllendirildiğini biliyoruz. Biz kimseden bir şey istemiyoruz tek istediğimiz adaletin yerine getirilmesi, hukukun uygulanması. Kanun neyse onu uygulasınlar.”

KATİLİ HÂLÂ BULUNAMADI

Berkin’in öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma henüz tamamlanmadığı gibi soruşturmadaki ihmaller ve faillerin korunmasına yönelik girişimler ise dikkat çekiyor.

Savcı Faruk Bildirici’nin başlattığı soruşturmada ilk skandal o gün Okmeydanı’nda görev yapan polislerin isimlerinin tespitinde yaşandı. Halkın Hukuk Bürosu avukatlarından Evrim Deniz Karatana, 25 Eylül 2013’de savcılığa başvurarak, Berkin’in vurulduğu Eren Sokak’ta görevli polislerin isimlerinin emniyetten istenmesini talep etti. Emniyet, savcılığa gönderdiği yazıda, “Eren Sokak civarında personel görevlendirmesi yapılmamıştır” yanıtını verdi. Bunun üzerine avukatlar, Mahmutşevketpaşa Mahallesi Mithatpaşa Caddesi’nde görevli polislerin listesi istedi. 16 Aralık’ta savcılığa ulaşan listede, 16 Haziran’da saat 08.00 ile 17 Haziran sabah saat 08.00 arasında görev yapanların listesini gönderdi.  Oysa Berkin, 16 Haziran’da saat 07.00-08.00 arasında vurulmuştu.

‘GÖRÜNTÜSÜ YOK’ DENİLDİ

İkinci skandal ise  kamera kayıtlarının ortaya çıkarılması sürecinde yaşandı. Avukatlar, 25 Haziran 2013’de savcılığa dilekçe sundu, Berkin’in vurulduğu Eren Sokak’ın MOBESE kamerası kayıtlarının getirilmesini istedi. Şişli Emniyet Müdürlüğü’nün, 29 Temmuz’da verdiği yanıt “Sokakta MOBESE kamerasının bulunmadığı” yönünde oldu. Avukatlar, 1 Kasım’da savcılıktan Okmeydanı ve civarında polisin çektiği görüntülerin getirtilmesini istedi. Emniyet bu kez de 20 Aralık’ta  ‘görüntülerin şube kayıtlarında mevcut olmadığını’ ileri sürdü.

ŞÜPHELİ POLİSLER KORUNDU

Avukatlar bu kez  bölgedeki TOMA’ların kemara görüntülerinin gönderilmesini istedi. 7 Nisan’da gönderilen yanıtta bölgede 63537 numaralı TOMA ve 63502 numaralı bir panzerin görev yaptığını, sadece TOMA’da kamera sistemi ve görüntüsünün bulunduğu belirtildi. Görüntülerde 4 polis görülüyor. Savcı Bildirici, emniyete 4 polisin kimliğini sordu. Emniyet, şüpheli 4 polisin değil, olay günü bölgede görev yapan 113 polisin fotoğrafını gönderdi. Görüntüleri, 134 polise izlettiğini ancak olaya karışan kişileri tespit edemediğini belirtti. Üçüncü skandal da ise tanıkları savcının yerine avukatların bulması oldu.

DOSYA 3 AY SAVCISIZ KALDI

17-25 Aralık Yolsuzluk operasyonun ardından soruşturmayı yürüten savcı Faruk Bildirici, 12 Haziran’da Antalya’ya atanınca, soruşturmada 3 ay savcısız kaldı. Bildirici’nin yerine savcı Mehmet Selim Kiraz atındı. Aile ve ailenin avukatları, 19 Eylül’de taleplerini içeren bir dilekçe yazarak, yeni savcıya sundu. Avukatlar, polislerin “nitelikli halle kasten öldürme”den yargılanmasını istedi.

EYLEMCİLER YARALAMIŞTIR

Bugüne kadar  ifadesi  alınan polisler ise ya “gaz tüfeği kullanmadıklarını”, ya “kimin kullandığını hatırlamadıklarını”, ya da “Okmeydanı’nda olmadığını” ileri sürdü. İçişleri Bakanlığı tarafından atanan polis müfettişlerine ifade veren ve TOMA’da görev yapan Komiser A.Y. ve Komiser K.E.H.  ilginç bir savunmaya imza atarak, “Görev yaptığımız zaman diliminde gaz silahıyla yaralanan kimse olmadı. Yaralanan biri olması durumunda kesinlikle fark ederdik. Eğer bilgimiz haricinde yaralanan kimse olduysa büyük ihtimalle eylemcilerin attığı bilye, taş ya da havaifişekle olmuştur” dedi.

Çizgi: Necmi Yalçın