Header Ads

Avrupa Basınında Bugün (3 Ekim 2014)


İngiltere Basını
İngiliz gazetesi de The Times tezkereyle ilgili "Türkiye, mülteci akınını engellemek ve Süleyman Şah'ı korumak için güvenli bölge kurmak istiyor. Fakat bu adım, maliyeti yüksek bir uçuşa yasak bölge oluşturulması ihtiyacını doğuracağı ve Esad'ın birliklerine karşı muhtemel hava saldırıları gerektireceği için ABD'nin muhalefetiyle karşılaşıyor" diyor.

The Times gazetesi "Türkiye kavgaya karışıyor" başlıklı baş yazısında da "(…) Ankara'nın IŞİD'e karşı sabitleşen belirsiz tutumunu değiştirmesinin zamanı gelmişti. Eğer Türkiye operasyona tam olarak müdahil olursa, Suriye'de de işler hızla yoluna girebilir" yorumunu yapıyor ve "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çatışmada üç aşamalı hedefi var: Suriye'de güvenli bölge oluşturmak, Suriye'de uçuşa yasak bölge ilan etmek, Beşar Esad rejiminin düşüşünü hızlandırmak için Suriye muhalefetini eğitmek."

Gazete, çoğu muhalif milletvekillerinin 'Türkiye'nin kavgaya karışmaması' yönündeki tavırlarının da yanlış olduğunu belirtip yazıyı şöyle noktalıyor: "Erdoğan'ın sınırlarındaki karışıklıktan bu kadar etkilenen ülkesi için bunun bir seçenek olmadığının farkına vardı. Nato'ya dâhil olan ve bu savaşa kendisini adayan Türkiye, gerçek bir yumrukla, meşru bir şekilde bölgesel güç olduğunu iddia edebilir."

Independent gazetesi de, tezkerenin geçmesiyle Türk politikacıların 'Irak ve Suriye'de IŞİD'le mücadele sözü vermiş olduklarını fakat Kürtlerin, Türkiye'nin amaçlarına kuşkuyla yaklaştıklarını' yazıyor.

The Daily Telegraph gazetesi tezkereyle ilgili haberinde, "Meclisin onayladığı, bir sene geçerli olacak tezkere çok geniş kapsamlı ve hiçbir şekilde Türkiye'nin silahlı askerlerini Suriye ve Irak'a göndereceği vaadini vermiyor" ifadelerini kullandı.

Guardian gazetesi de tezkerenin onaylandığını aktardığı haberinde, Uluslararası Af Örgütü'nün Türkiye'den sorumlu araştırmacısı Andrew Gardner'ın şu sözlerine yer verdi:

"Güvenli bölge, yalnızca mülteciler için 'bir güvenlik yanılsaması' sağlar. Sınır bölgeleri, Suriye'deki savaşında sıkışmış güç durumdaki bölgelerdir ve hiç kimse oradaki mültecilere güvenlik garantisi veremez."

Ayrıca haftalık Economist dergisi de bu haftaki sayısında Türkiye'deki çözüm sürecini Suriye'deki gelişmeler ışığında sorguladığı bir analize veriyor. Dergi "Türkiye kendi adamlarının güvenliğini Suriye'ye müdahale etmek için bir mazeret olarak kullanabilir. Ama hala bir soru var: Ana hedefi İslam Devleti mi (IŞİD) yoksa Kürtler mi olacak?" diye soruyor.

'Cihatçılar birleşiyor'

Financial Times gazetesinde, ABD hava saldırılarının 'farklı cihatçı grupları ortak noktada birleştirdiğine' dair bir analize yer veriliyor.

Beyrut'tan bildiren Erika Solomon ve Washington'dan bildiren Geoff Dyer'in imzalarını taşıyan analizde, kendi aralarında farklılaşan cihatçı grupların, kendi aralarındaki ihtilafı sonlandırıp güçlerini Esad'a ve Batı'ya odaklanmak üzere birleştireceklerini söyledikleri yazıyor.

Radikal İslamcı grupların Batı'yı artık 'ortak düşmanları' gibi gördükleri belirtilen yazıda, Suriye'deki El Kaide bağlantılı El Nusra Cephesi savaşçılarının IŞİD'le 'barış' müzakereleri yaptıkları belirtiliyor.

Almanya Basını
Lübeck kentinde yayımlanan Lübecker Nachrichten gazetesi, iki Almanya'nın birleşmesinin yıldönümüyle ilgili şu yoruma yer veriyor:

“Söz konusu gelir, emeklilik ya da zenginlik olduğunda, Almanya'nın doğusunun hala batıdaki eyaletlerin düzeyine ulaşmadığı görülüyor. Aradaki fark azalmıştır, ama henüz ortadan kalkmış değildir. Ama en azından genç neslin zihnindeki ‘duvar' imajı yavaş yavaş kayboluyor. Onlar, Berlin Duvarı, vur emri ya da Doğu Almanya'nın istihbarat servisi Stasi gibi kavramları artık bilmiyorlar. Almanya'nın doğusu ve batısı, genç nesil için anlamını kaybetmiş kavramlar. Şansımız yaver giderse, çok uzak olmayan bir zamanda hepimiz aynı konuma geleceğiz. İşte bu hedefe ulaşmak için çalışmalıyız.”

Almanya'nın doğusundaki Weimar kentinde çıkan Thüringische Landeszeitung da aynı konuyu yorum sütunlarına taşımış:

“Evet, sevinmemiz için bir sürü neden var! Ancak şunu da bilmemiz lâzım ki, Almanya'nın bazı başka bölgeleri de en az doğu eyaletleri kadar yardıma muhtaç durumda. O bölgelerdeki insanlar, bizim tecrübelerimizden yararlanabilirler. Böylece hepimiz Almanya'nın birleşmesine katkıda bulunmuş oluruz.”

Straubinger Tagblatt gazetesi ise Irak ve Suriye'deki Hristiyanların durumuna dikkat çektiği yorumunda, Almanya'daki Müslümanlardan talepte bulunuyor:

“Almanya Müslümanları İslam'ın Almanya'nın da bir parçası olduğunda ısrarlılar. Ve burada kimse onları ibadetlerini yerine getirirken engellemiyor. Almanya'nın birçok bölgesinde camiler açıldı ve açılmaya da devam ediyor. İşte buna karşılık Almanya'daki Müslüman vatandaşlarımızın, Hristiyanlığın da Şark'ın bir parçası olduğunu açıkça kabul ettiklerini dile getirmeleri beklenir.”

(BBC Türkçe/DW Türkçe)

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.