Avrupa Basınında Bugün (14 Ekim 2014)

Almanya Basını

ABD liderliğindeki koalisyon güçlerinin IŞİD'e yönelik hava saldırıları sürüyor. Stuttgarter Zeitung gazetesi ise IŞİD ile mücadelede çözümü Türkiye'de gördüğüne ilişkin bir yoruma yer veriyor.

“En acil sorunun çözümüne ilişkin anahtar Ankara'nın elinde. Türkiye, çatışma bölgesine açılan sınırları daha iyi kontrol etmesi ve IŞİD'e karşı Kürt direnişine olan desteği en azından engellememesi konusunda ikna edilmeli. Kobani bu şekilde kurtarılabilir. Türkiye, bunun karşılığında Kürtlerin silahlarını Ankara'ya doğrultmayacağına güvenmek zorunda.”

Die Welt gazetesi ise IŞİD ile mücadelede Erdoğan'ın politikasını ele alıyor:

“Erdoğan, tamamen IŞİD'in bir suç ortağı olarak görünmemek için ABD baskısı altında hareket edip şu ya da bu adımları atıyor olabilir. Yine de hareketleri çelişkili. Ancak bir şey açık: IŞİD'e karşı savaşçıların Türk topraklarında eğitilmesine ya da Amerikan uçaklarının İncirlik'ten kalkışına izin versin ya da vermesin, Suriye Kürtleri söz konusu olduğunda bu ele avuca sığmaz Cumhurbaşkanı bir 'hız kesme' ustasına dönüşüyor. Belki de Brüksel'den AB için Türkiye'nin izlediği siyaset ile kulübe üyelik arasında bir bağlantı olduğu yönünde bir emare geldi. Obama'nın parmak göstermesi de yardımcı olabilir. Erdoğan, ne tür bedeller ödeyeceğini hissetmeli.“

IŞİD terörünü sonlandırmak için yapılan hava saldırılarının yeterli olmadığı sıkça dile getiriliyor. Ancak hiçbir Batılı ülke şu anda kara birlikleri göndermeye de hazır değil. Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, Alman kara birliklerinin gönderilmesinin söz konusu olmadığını açıkladı. Ancak Alman Yeşiller Partisi, bir BM misyonu kapsamında asker gönderilmesine sıcak bakıyor.

Offenburger Tageblatt adlı gazetede konuya ilişkin bir yorum yer alıyor.

“Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, Suriye ve Irak'taki iç savaşı sona erdirmek için bir BM misyonundan yana olduğunu bildirdi. Bu durumda Yeşiller, Alman askerlerinin katkı olarak gönderilmesine hazır gibi görünüyor. Başta mantıklı geliyor. Ancak düşününce, şu açık ki BM içinde bir mavi bereli misyonu konusunda çoğunluk yok. Ayrıca Alman Ordusu, panzerlerini ve uçaklarını bölgeye göndermeyi de başaramaz çünkü yedek parçalar eksik.”

Magdeburg'da yayınlanan Volksstimme adlı gazete de aynı konuda bir yoruma yer veriyor:

“Sanki başka bir Yeşiller devrinden kalmış gibi: 15 yıl önce Joschka Fischer, eski Yugoslavya'daki NATO misyonu lehinde konuşunca boyalı protestoya maruz kalmıştı. Bugün parti, savaş misyonlarında arkada ağır aksak ilerlemek yerine, öncü birlik oluşturuyor. Yeşillerin rehberi olarak savaş karşıtlığı eskidendi. Meclis Grup Başkanı Katrin Göring-Eckardt, Suriye ve Irak'taki halifeliğe karşı mücadelede Alman kara birliklerinin misyonunu talep ederek Alman hükümetini bile geçiyor. Doğrusu, sağlam bir BM misyonuyla geniş bir ittifak oluşturmadan İslamcı savaşlara yaklaşmamak olacaktır.”

İngiltere Basını

Guardian ABD'li yetlililerin Türkiye'nin üssün kullanımına izin verdiğini açıkladığını ancak Türk yetkililerden henüz bir karar olmadığı yönünde yanıt geldiğini belirtiyor.

Financial Times Türkiye ve ABD'nin odağın Esad mı IŞİD mi olması gerektiği konusunda anlaşamadıklarını kaydediyor.

Independent İncirlik konusundaki anlaşmazlık nedeniyle ABD ile Türkiye ararsındaki gerilimin çok yükseldiğini belirtiyor. Gazete ABD'nin anlaşmazlıkları bir kenara itmede zorlandığını belirtiyor.

Times Türkiye'nin tavrının ABD'yi şaşırttığı kanısında. Gazete Erdoğan'ın IŞİD'le mücadele eden Batılı güçlere karşı sert bir çıkış yaptığını kaydediyor. Gazete Türkiye'nin tavrının anlaşmaya varıldığını düşünen Batılı güçler için küçük düşürücü bir gelişme olduğu yorumunu yapıyor.

İngiliz parlamentosundan Filistinlilere destek

Independent İngiltere parlamentosunda Filistin Devleti'nin tanınmasını yönelik kararın kabul edildiğini birinci sayfasından bildiriyor. Gazete, "iki-devletli çözüm sağlanmasına katkı" olarak "İsrail devletinin yanında Filistin devletini tanıması" çağrısına 274 evet 12 hayır oyu verildiğini belirtiyor. Oylamanın hükümet politikalarını etkilemesi beklenmiyor. Ancak tarihi diye nitelenen oylamanın "sembolik" bir önem taşıdığı belirtiliyor. Independent bunun "siyasi manzarayı değiştireceğinin" altını çiziyor.

Gazete, İşçi Partisi milletvekili Grahame Morris tarafından hazırlanan teklifin ana muhalefetteki İşçi Partisi'nin yönetim kadrolarından tam destek aldığını kaydediyor.

Geçtiğimiz günlerde İsveç Başbakanı Stefan Löfven Filistin'i devlet olarak tanıma yönünde gerekli adımları atacaklarını açıklamıştı. Fransa Dışişleri Bakanlığı sözcüsü de "Filistin'i tanımanın geleceğe yönelik olumlu bir adım olacağını" belirtti.

Bu tip karar tasarılarına karşı çıkan İsrail, barış sürecini baltalayacağını savunuyor ve "Filistin'in ancak İsrail'le yürütülen müzakere süreci sonunda devlet olarak tanınabileceğini" söylüyor. Filistinli yetkililer ise uluslararası kamuoyunda daha çok devletin kendilerini tanımak için harekete geçmesini memnuniyetle karşılıyor.

Independent İşçi Partisi'nin bir sonraki seçimde iktidara gelmesi halinde, İsrail'in isteklerini meydan okuyarak, Filistin devletini tanıyabileceğini belirtiyor.

'Şeriata uygun' kadın ticareti

Daily Telegraph IŞİD'in binlerce Ezidi kadını cariye olarak sattığını bildiriyor.

Gazeteye göre kendisini İslam Devleti olarak tanımlayan oluşum bu uygulamanın detaylı teolojik nedenlerini de yayınladı.

İslam Devleti'nin İngilizce internet dergisi Dabiq'da yeni bir makalede, sadece uygulama itiraf edilmiyor, bunun erken İslam'ın teolojik kararlarına uygun olduğu ileri sürülüyor.

Makalede "Yakalanmasından sonra, Ezidi kadın ve çocuklar çatışmaya katılan İslam Devleti savaşçıları arasında şeriata göre bölüştürüldü" deniyor.

Müşrikler olarak tanımlanan paganlar ve putperestler ile, sapkın olarak kabul ettikleri Müslüman mezheplerin kadınların arasında bir fark olduğunu da söylüyor.

Daily Telegraph grubun bu kadınları Ağustos ayında Kuzey Irak'ta yayıldıklarıo zaman ele geçirdiğini kaydediyor.

Makalenin büyük bölümü İslamın ilk yıllarında Hz Muhammed ve sahabelerin uygulamaları gerekçe göstererek, İslam Devleti'nin davranışı için teolojik gerekçelere ayrılmış.

Gazeteye göre, Dabiq'deki makalede "iyi bilinen" kurallar uyarınca çocukların annelerinden ayrılmadığı da kaydediliyor.

(DW Türkçe/BBC Türkçe)