Header Ads

AKP'nin Savaş Tezkeresi 298 Oyla Kabul Edildi


Meclis'te, Irak ve Suriye tezkeresinin görüşmeleri tamamlandı. Elektronik cihazla yapılan açık oylama sonucunda, 396 oy kullanıldı. Kabul 298, red 98, çekimser, boş ve geçersiz oy yok.

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 2. birleşimi saat 15.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi Meclis Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı yönetti.

CHP Adana Milletvekili Faruk Loğoğlu, görüşülen tezkerenin hükümetin her şeyi içine sığdırmaya çalıştığı bir 'Torba Tezkere' olduğunu söyledi.

Bu tezkere ile hükümetin soyut ve yoruma açık ifadelerle TSK'yı Ortadoğu çukuruna yönlendireceğini dile getiren Loğoğlu, "Ülkemizi üs olarak kullanacak yabancı asker gönderecek unsurların nasıl hareket edecek, bizim mi onların mı kurallarına uyacağı beli değildir. Bu tezkerenin altına imza atmak gaflet, delalet ve ihanet olmayacak mıdır? Bu tezkere kabul edilirse Türkiye bölgenin korsan ülkesi olur. Gerekçe gösterilen hiçbir uluslararası karar buna izin vermiyor. Bu kararlarda hiçbirinde atıf yapılırken askeri müdahaleye izin vermediği görülecektir." şeklinde konuştu.

MHP Mersin Milletvekili Mehmet Şandır ise MHP'nin hükümet tezkerelerine verdiği desteğin milli hassasiyetlerinden kaynaklandığını ifade etti. "Bu tavrımız AKP hükümetinin politikalarını tasvip ettiğimiz ve desteklediğimiz anlamı taşımaz." diyen Şandır, "MHP olarak biz AKP hükümetinin dış politika anlayışı ve uygulamalarının yanlış olduğunu bölge ve ülkemizin geleceği açısından büyük tehlikeler oluşturacağını her zaman ve her zeminde söyledik ve söylüyoruz." diye konuştu.

HDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de hükümet tezkeresinin amacının IŞİD'e karşı mücadele olmadığını vurguladı. Kürkçü, "Hükümet sadece bölgesel güç gösterisi için bizden yetki istenen bir tezkeredir. Hükümetin gerçekten, ABD Başkanı Obama sesini çıkarana kadar IŞİD diye bir meselesi yoktu. Bu tezkerenin amacı IŞİD ile mücadele değil, IŞİD'e destek vermektir." şeklinde konuştu.

Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, tezkerenin amacının sınırda yaşananlardan Türkiye'nin en az şekilde zarar görmesini sağlamak olduğunu kaydetti.

CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz, Suriye ve Irak'a asker göndermek dâhil, bunları da içeren bir tezkerenin kabulü ve askerlerin Suriye ya da Irak'a gönderilmesi hâlinde telafisi ve geri dönüşü mümkün olmayan bir yola girileceğini söyledi. "Küresel güçler bu tezkereyle Büyük Ortadoğu Projesi'nin Türkiye ayağını gerçekleştirmeyi hedeflemektedir." diyen Eryılmaz, Türkiye'yi karıştırmak ve bölmek isteyen bu güçlerin Türk ordusunu bir şekilde Orta Doğu bataklığına çekmeye çalıştığını ifade etti.

Bu tezkerenin kabulüyle birlikte Türkiye'nin birtakım provokatif eylemlere de maruz kalabileceği konusunda hükûmeti uyaran Eryılmaz, şöyle devam etti: "Başbakan Davutoğlu, CHP'nin tezkereye ret oyu vermesi hâlinde IŞİD'e destek veren bir parti konumuna düşeceğini buyurmuştur. Hani bir söz vardır: Dinime küfreden Müslüman olsa. Davutoğlu'nun bu açıklamasını biz hiçbir şekilde ciddiye almıyoruz çünkü üç buçuk yıldır IŞİD dâhil Suriye'de mücadele eden bütün silahlı muhalif gruplara açıkça destek veren bugünkü AKP Hükûmetidir. Davutoğlu'nun bu açıklamasını biz âcizliğin ve tükenmişliğin bir dışa vurumu olarak değerlendiriyoruz. AKP Hükûmeti özellikle son üç buçuk yılda uyguladığı yanlış dış politikanın günahlarına ve yanlışlarına Cumhuriyet Halk Partisini ortak etmenin çabası içindedir. Biz, bu kirli politikalara, Suriye'de ve Irak'ta işlenen suç ve günahlara asla alet olmayacağız. Hükûmet 'Suriye yönetimini devireceğim.' diye üç buçuk yıldır IŞİD dâhil Suriye'de savaşan radikal, köktenci, selefi gruplara silah dâhil her türlü lojistik desteği sağladığını, koruyup kolladığını, çatışmalarda yaralanan militanları devlet hastanelerimizde tedavi ettirdiğini, beş yıldızlı otellerde ağırladıklarını çok iyi biliyoruz."

Bütün bu iş birliği ve dayanışma ortada iken, hükûmetin çıkmış sözüm ona "Suriye'de IŞİD'le mücadele edeceğim." diyerek teskere getirdiğini belirten Eryılmaz, "Adana'da ve Reyhanlı'da durdurulan tırlarda Suriye'de savaşan gruplara nasıl füze ve bombaların gönderildiğine ilişkin hazırlanan iddianamede bununla ilgili mahkeme kayıtlarını inceleyen oldu mu? Bize şunu söylüyorlar: 'Hükûmetin Suriye'de mücadele veren ya da savaşan terör gruplarına destek verdiğine ilişkin elinizde belge var mı?' diyorlar, biz de 'var' diyoruz. Bu belgelerin tamamı da resmîdir. Gidin Reyhanlı'da ve Adana'da durdurulan tırlarla ilgili hazırlanan iddianamede ilgili tarafların, şoförün ve diğer tanıkların beyanlarını bir okuyun. Orada bu tırlarda füzelerin taşındığı açıkça mahkeme kayıtlarına girmiştir. Şimdi, bu, sadece mahkeme kayıtlarına girmedi. Hatay Valisi, şu anda Emniyet Genel Müdürü yaptığınız Celalettin Lekesiz'in İçişleri Bakanlığına göndermiş olduğu bir rapor var. Bu rapor basına yansıdı ama bu raporu bugüne kadar ne Sayın Valimiz ne de hiçbir hükûmet yetkilisi reddetmedi. Bu raporda IŞİD'in bölgemizi ve ülkemizi nasıl açıkça kullandığını, nasıl organize olduğunu hangi sınırımızdan hangi köyümüzden giriş yaptığını ve ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu raporunda açıkça ifade etmiştir. Biz bunları söylediğimizde bizi Baas'çı ilan ettiler. Oysa geldiğimiz noktada Türkiye'nin çok ciddi bir terör tehdidiyle karşı karşıya kaldığını ifade etmek istiyorum." şeklinde konuştu.

AKP hükümetinin IŞİD'den şikayet eder göründüğünü söyleyen CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, "Davutoğlu-Erdoğan ikilisinin emperyal yayılmacı İslam dünyasının liderliğine oynama uğruna Türkiye'yi ateşe sürüklemesine izin vermek istemiyoruz. Dünkü konuşmasıyla 'Şam yönetiminin derhal uzaklaştırılması bizim hedefimizdir' diyor. Bu tezkerede IŞİD nerede. Türkiye'nin nerede duracağı belli değil, Türkiye'yi maceraya sürüklemeye, Mehmetçiğin kanı üzerinden bu ülkeyi felakete sürüklemeye hakkınız yoktur." şeklinde konuştu.

Akif Hamzaçebi'ye cevap vermek üzere kürsüye çıkan AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, asıl meselenin, bataklığın kaynağının ne olduğunu bilmeden, IŞİD terör örgütünün ne zaman ortaya çıktığını ortaya koymadan tezkereyi eleştirmenin bir zafiyet olduğunu savundu. Elitaş, "Suriye'de ortaya çıkan rejimin kendi insanını katlettiği, Irak'taki rejimin bölgesinde yaşayan insanlara zulmettiği dönemde terör örgütü beslenme imkanı bulmuştur. Sayın Hamzaçebi'nin bu konuşması TBMM'de CHP'li milletvekillerinden alkış aldı. Eminim, bu konuşmayı Suriye parlamentosunda yapmış olsaydı çok daha büyük bir alkış alırdı. Sanki siz TBMM'nin bir üyesi gibi değil, Esat rejimini savunan bir milletvekili pozisyonuna maalesef düştünüz." ifadelerini kullandı.

TEZKERE..
4 Ekim 2014'ten itibaren hükümetin bir yıl süreyle yetki istediği tezkerenin  metni şöyle:

"Türkiye'nin ulusal güvenliğine yönelik terör tehdidi ve her türlü güvenlik riskine karşı uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli her türlü tedbiri almak; Irak ve Suriye'deki tüm terörist örgütlerden ülkemize yönelebilecek saldırıları bertaraf etmek ve kitlesel göç gibi diğer muhtemel risklere karşı güvenliğinin idame ettirilmesini sağlamak; kriz süresince ve sonrasında hasıl olabilecek gelişmeler istikâmetinde Türkiye'nin yüksek menfaatlerini etkili bir şekilde korumak ve kollamak; gelişmelerin seyrine göre ileride telafisi güç bir durumla karşılaşmamak için süratli ve dinamik bir politika izlenmesine yardımcı olmak üzere hudut, şümûl, miktar ve zamanı hükümetçe takdir ve tayin olunacak şekilde TSK'nın gerektiği takdirde sınır ötesi harekât ve müdahalede bulunmak üzere yabancı ülkelere gönderilmesi ve aynı amaçlara yönelik olmak üzere yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması, bu kuvvetlerin hükümetin belirleyeceği esaslara göre kullanılması ile risk ve tehditlerin giderilmesi için her türlü tedbirin alınması ve bunlara imkan sağlayacak düzenlemelerin hükümet tarafından belirlenecek esaslara göre yapılması için Anayasa'nın 92. maddesi uyarınca Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) bir yıl süreyle izin istenmesi Bakanlar Kurulu'nca 30.09.2014 tarihinde kararlaştırılmıştır."

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.