Öğretmenler İş Bıraktı: 'Irkçı, Gerici, Cinsiyetçi, Piyasacı Eğitime Hayır'
Eğitim Sen, Türk Eğitim Sen ve Eğitim-İş, siyasi kadrolaşma, zorunlu rotasyon, öğrencilerin özel okullara, imam hatiplere ve meslek liselerine mahkum edilmesine karşı Türkiye genelinde bir günlük iş bırakma eylemi gerçekleştirdi.
ANKARAEğitim-Sen ile Türk Eğitim-Sen üyeleri, bugün iş bırakarak Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) önünde toplanıp eylem yaptı.
MEB önünde ayrı ayrı toplanan gruplardan ilk olarak Eğitim-Sen üyeleri, saat 11.00'de tepki eylemine başladı. ‘Gün gelecek devran dönecek AKP hesap verecek, gerici ırkçı eğitime hayır’ sloganları atan kalabalık, ‘Gerici kuşatmaya karşı boykottayız’ dövizlerini taşıyıp mevcut eğitim sistemini protesto etti.
Basın açıklamasını okuyan Eğitim-Sen Genel Başkanı Kamuran Karaca, hükümetin uyguladığı politikalarla ülkenin içeride ve dışarıda sorunlar içinden çıkamaz hale geldiğini belirterek şunları dile getirdi: "Ortadoğu’nun IŞİD gibi çetelerce gerçekleştirilen katliamlarla kan gölüne dönüştüğü, Türkiye’yi yönetenlerin iç ve dış politikada sorunların ağırlaştığı, eğitim alanında çok yönlü sorunların ve dayatmaların arttığı bir dönemde sesimizi duyurmak için alanlardayız. Toplumun farklı kesimlerinin giderek artan ve acil üretilmesi gereken çözümleri bekleyen sorunlar sürekli geri plana itilirken, eğitim sistemi üzerinden tüm toplum iktidarın siyasal ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirilmek istenmektedir. Eğitim ve yükseköğretim alanında bugüne kadar yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar sadece eğitim sistemini değil, çocuklarımızın, velilerimiz bütün toplumun geleceğini ipotek altına almaktadır. Yıllardır eğitim sistemine yönelik atılan her adım, yapılan her yasal düzenleme ve fiili uygulama okul öncesinden, yükseköğretime kadar eğitimin bütün kademelerinde piyasalaştırma ve ticarileştirme uygulamaları artmış."
Eğitim-Sen üyelerinin MEB önünden ayrılmasının ardından bu kez de Türk Eğitim-Sen üyelerinin saat 12.30'da eylemi başladı. Önce Kızılay Meydan’da buluşan sendika üyeleri davulla Mehter marşı çalarak MEB binasının önüne geldi. Eyleme MHP Milletvekili Özcan Yeniçeri ve Atilla Kaya’nın yanı sıra Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve çok sayıda sendika üyesi katıldı.
Grup adına konuşan Genel Başkan İsmail Koncuk, "Biz, Milli Eğitim'de tüm eğitim alanında, üniversitede yaşanan haksızlıklar için, hukuk ihlallere hakları için buradayız. 12 yıldır ülkeyi yönettiğini iddia eden AKP iktidarı maalesef ülkemizi her alanda kamplaşmaya tabi tuttu. İnsanları siyasal anlayışlarına göre düşüncelerine göre kendilerine faydalı ve zararlı insanlar olarak kategorize etti. Biz buna isyan ediyoruz. Biz her bir vatandaşımızın anlayışı, siyasal düşüncesinin her ne olursa olsun kıymetli olduğuna saygıdeğer olduğuna inanıyoruz." dedi.
İSTANBUL
İstanbul'da Beyazıt tramvay durağında bir araya gelen eğitim emekçileri, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yürüdü. Eğitim-Sen Şubeler Platformu bileşenleri, "Siyasal kadrolaşmaya, zorunlu rotasyona, TEOG'a, okul dönüşümlerine hayır demek için grevdeyiz", "Bilimsel, demokratik, laik, parasız, anadilde eğitim hakkı için g(ö)revdeyiz" yazılı pankart taşıdı, "Savaşa değil eğitime bütçe", "Yaşasın örgütlü mücadelemiz", "Diren Kobanê emekçiler seninle", "Anadil haktır engellenemez", "Öğrenci mağdur veli çaresiz işte TEOG sisteminiz" sloganlarını attı.
İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde açıklama yapan Eğitim-Sen 7 No'lu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanlıoğlu, hükümetin eğitim sistemi üzerinde tüm toplumu siyasal-ideolojik hedefleri doğrultusunda biçimlendirmek istediğini belirtti. Kırşanlıoğlu, özellikle eğitimde 4+4+4 dayatması sonrasında, eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahalelerin arttığını ifade etti. Yıllardır toplumda yaratılan kutuplaşmanın bir benzerinin okullarda ve sınıflarda yaratılmaya çalışıldığını belirten Kırşanlıoğlu, AKP iktidarının her alanda olduğu gibi eğitim alanında da siyasal hedeflerine ulaşmak için halkın dini duygularını istismar ettiğini söyledi.
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da anadilde eğitim talebinin yok sayıldığını kaydeden Kırşanlıoğlu, anadilinde eğitim almak isteyen çocukların ve ailelerinin, karşılarında devletin güvenlik güçlerini bulduğunu hatırlattı.
Öğrencilerin imam hatip ve meslek liselerine yönlendirme sürecinin TEOG'la resmen zorunluluğa dönüştüğünü ifade eden Kırşanlıoğlu, 134 bin öğrencinin meslek liselerine ve imam hatiplere zorla kaydedildiğini, açıklanan boş kontenjanın 52 bin 167 olduğunu, bu yüzden 82 bin öğrencinin zorunlu olarak meslek ve imam hatip lisesine devam edeceğini belirtti.
Okullarda siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile görev almaması için düğmeye basıldığını belirten Kırşanlıoğlu, "Bütün okullara da tarihin en kapsamlı sendikal-siyasal kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir" dedi.
Eğitim sorunlarının üniversitelerde de katlanarak arttığını kaydeden Kırşanlıoğlu, eğitim ve bilim emekçilerini siyasi iktidarın siyasi-ideolojik hedeflerine kurban vermeyeceklerini, tek tipleştirme yönündeki girişim ve uygulamalara karşı duracaklarını kaydetti.
Eylemde söz alan KESK Eş Genel Başkanı Şaziye Köse, kamu kaynaklarının özel okullara peşkeş çekildiğini ifade etti, "Bu kaynaklar bizim çocuklarımıza iade edilene kadar, bu mücadele durmayacaktır. Sizden bütün kaynaklarımız geri alacağız" şeklinde konuştu.
Eylemde, temsili 5 dakikalık Kürtçe dersi verildi.
Eğitim-İş Sendikası'na üye yaklaşık 300 öğretmen Cağaloğlu'ndaki Milli Eğitim İl Müdürlüğü önüne geldi. Eylem nedeniyle Çevik Kuvvet ekipleri İl Milli Eğitim Müdürlüğü binasının çevresinde güvenlik önlemi aldı. Ellerinde 'Yandaş kadrolaşmaya karşı grevdeyiz', 'Çocuklarımızın geleceğine dokunma' yazılı pankartlar taşıyan grup, 'Parasız, laik, bilimsel eğitim', 'Aydınlık Türkiye, şeriata geçit yok' diye slogan attı. Ardından basın açıklaması okundu. Açıklamayı, Eğitim-İş İstanbul 2 No'lu Şube Başkanı Mehmet Yeşildağ yaptı. Hükümetin eğitim politikalarını eleştiren Yeşildağ, “AKP torba yasalarla devlet kanunlarının iş güvencelerini ortadan kaldırarak kapitalizmin en acımasız şekli olan taşeronluk sistemini eğitim sistemine katmaya çalışmaktadır. Yönetici ve öğretmenlerle ilgili kıyım süreci devam ederken, çocuklarımız da bu kıyımdan payına düşeni almıştır. Siyasal iktidar bütün okulları imam-hatip okuluna dönüştürmüştür" dedi.
Eğitim-İş Sendikası üyeleri dağıldıktan sonra, bu kez Milli Eğitim İl Müdürlüğü önüne Eğitim-Sen'liler geldi. Eğitim-Sen adına basın açıklamasını ise 7 No'lu Şube Başkanı Mehmet Emin Kırşanoğlu yaptı. Kırşanoğlu, “Kamusal, demokratik, bilimsel ve laik eğitim önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Eğitim bütün kademelerinde dini kurallara göre değil, bilimsel kurallara göre yapılmalıdır" dedi.
İstanbul'da protestoların diğer adresi de Kadıköy'dü. Eğitim-Sen 2 No'lu Şube Başkanlığı öncülüğünde eğitimciler, veliler ve öğrenciler saat 10.00'da Kadıköy'deki Boğa Heykeli önünde toplandı. Yaklaşık 300 kişi Bahariye Caddesi üzerinden Kadıköy İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne doğru yürüyüşe geçti. "Demokratik, Laik, Parasız, Bilimsel, Anadilde Eğitim İstiyoruz" yazılı pankart açan katılımcılar, "Zorunlu din dersleri kaldırılsın", "Gerici ırkçı eğitime hayır", "Cinsiyetçi eğitime hayır" ve "Sürgünlere ve rotasyona hayır" yazılı döviz taşıdı. Minik bir öğrenci de elinde "Artık yeter okuluma dokunma" yazılı pankart taşıdı. Göstericiler yol boyunca "Hükümet istifa", "Kadıköy uyuma okulana sahip çık", "Okuluma dokunma" ve "Karanlığa geçit vermeyeceğiz" şeklinde slogan attı.
İZMİRKonak Meydanı'na yürüyen eğitimciler adına İdil Uğurlu, basın açıkması yaptı. Dini kurallara göre değil, bilimsel kurallara göre eğitim yapılması gerektiğini söyleyen Uğurlu, "Toplumun farklı kesimlerinin sürekli artan ve acil çözüm bekleyen sorunları geri plana itildi. Eğitim sistemi üzerinden, tüm toplum hükümetin siyasal hedefleri doğrultusunda, biçimlendirilmek istenmektedir. Eğitim alanında yapılan bütün yasal düzenlemeler, hayata geçirilen fiili uygulamalar, sadece eğitim sistemini değil, çocuklarımızın, velilerimizin ve toplumun geleceğini ipotek altına almaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı yıllardır çözüm bekleyen sorunları bir tarafa bırakıp, eğitim sistemi üzerinden, toplum üzerinde yeni ayrışmalar ve kutuplaşmalar yaratacak uygulamaları hayata geçirmeyi sürdürmektedir. Eğitime yönelik doğrudan siyasi müdahaleler artmıştır. İmam hatip okullarına talep gelmemesine rağmen, okullarda bununla ilgili bölümler açılmıştır. Okulara siyasi iktidar çizgisinde olmayan tek bir yöneticinin bile gödev almaması için düğmeye basılmış ve bütün okullarda tarihin en kapsamlı, kadrolaşma ve tasfiye operasyonu gerçekleştirilmiştir. Kamusal, bilimsel, laik, anadilde eğitimin önündeki bütün engeller kaldırılmalıdır. Dini kurallara göre değil, bilimsel kurallara göre eğitim yapılmalıdır. Bakanlık, öğrencileri özel okullara, meslek liselerine, imam hatip ya da açık liseye yönlendirmekten vazgeçmeli. TEOG sorunları çözülmelidir. Eğitimde siyasi kadrolaşmaya, rotasyon uygulamasına son verilmelidir. Maaşlarımıza 2014 enflasyon farkı kadar ek zam yapılmalıdır" dedi.
KAYSERİKayseri'de eğitim sendikaları Milli Eğitim Bakanlığı yasası ve ardından çıkartılan 'Yönetici Atama Yönetmeliğine' tepki göstermek için bir günlük iş bırakma eylemi yaptı. Sendika üyeleri, tarihi Kayseri Lisesi önünden Milli Eğitim Müdürlüğü'ne davul-zurna eşliğinde yürüyerek, Kayseri Milli Eğitim Müdürü Bilal Yılmaz'a 'Bilal pabucu yarım çık dışarı oynayalım' diye seslendi.
Kayseri Lisesi önünde toplanarak davul-zurna eşliğinde halay çeken Türk Eğitim Sen 1 ve 2 Nolu sendika üyeleri, 'Bu iş yerinde grev var' , 'Sadece adalet istiyoruz' yazılı pankartlar açtı. Milli Eğitim yasası ve son yapılan yönetici atamalarına tepki gösteren Türk Eğitim Sen 2 Nolu Şube Başkanı Ali İhsan Öztürk, "Bizler iş yerlerimizde hiçbir şekilde baskılara boyun eğmedik" dedi.
(ajanslar)
YORUM YAZIN