İş Cinayetinde Yaşamını Yitiren İşçiler: Ev Kredisi İçin, Üniversite Masrafları İçin Çalışıyorlardı

Osman Arslan/cha

Mecidiyeköy’deki iş cinayetinin ardından çalışmak için gurbete gelerek hayatını kaybeden işçilerden ortaya dram çıktı. Kimi doğacak çocuğu için hazırlık yaparken, kimi ev almak kimi de üniversite harçlığı için çalışıyordu.

Dün akşam saatlerinde meydana gelen asansör faciasının ardından hayatını kaybedenlerin yakınları Adli Tıp Kurumu’na akın etti. Facia da hayatlarını kaybeden işçilerin yakınları göz yaşları içersinde cenazeleri teşhis etti. Asansör kazasında Ferdi Kara (19), Tahir Kara (25), Hıdır Ali Genç (20), İsmail Sarıtaş (46), Bilal Bal (23), Cengiz Tatoğlu (38), Murat Usta (28), Menderes Meşe, Vahdet Biçer ve Cengiz Bilgi (30) adlı işçiler hayatını kaybetti.

En büyük acıyı baba Mithat Kara ve eşi Arzu Kara yaşadı. Bartın’da yaşayan 6 çocuk babası Mithat Kara oğulları Tahir, Ferdi, Murat ve Tamer’le birlikte kazanın meydana geldiği şantiyede çalışıyordu. 3 ay önce işe başlayan Kara ailesinin hayalinin Bartın’da ev almak olduğu öğrenildi. Acılı babanın olayın olduğu akşam dört oğlu ile birlikte inşaatta yemek yediği, Ferdi ve Tahir’in ‘Bizim işimiz daha bitmemişti, onu bu akşam bitirmemiz gerekiyor’ diyerek inşaatın 32. katına çıktıkları, baba Mithatın ise ‘bırakın yarın yaparsınız oğlum’ dediği belirtildi.

Ölenler arasında en genci ise 20 yaşındaki Tunceli Üniversitesi 2. sınıf öğrencisi Hıdır Ali Genç. İnşaatta asansör görevlisi olarak çalıştığı ifade edilen Genç’in üniversite masrafları için inşaatta çalıştığı kaydedildi.

46 yaşındaki İsmail Sarıtaş’ın ise evli ve 14 yaşında astım hastası olan Irmak adında bir kızı olduğu öğrenildi. Sarıtaş’ın iki ay önce bankadan çektiği kredi ile ev aldığı, bu evde henüz bir aydır yaşadıkları belirtildi.

Sarıtaş'ın cenazesi yakınları tarafından Adli Tıp Kurumu morgundan alınarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi Cenaze Nakil Aracı ile Sancaktepe İnönü Mahallesi'ndeki Sarıgazi Cemevi'ne getirildi. Cenazenin araçtan alınarak cemevinin gasilhanesine taşınması sırasında ise yakınları gözyaşlarına boğuldu. Çevresinde çok sevilen ve neşeli bir insan olduğu söylenen Sarıtaş'tan geriye ise hayatını kaybettiği işyerinde çay molası sırasında arkadaşları ile şakalaşırken çekilen video görüntüleri kaldı.

Basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Sarıtaş'ın kardeşi Haydar Sarıtaş, yetkililerden şu ana kadar kendilerine bilgi veren olmadığını olayın sadece bir iş kazası olduğu bilgisini aldıklarını söyleyerek şöyle konuştu: “Asansöre anladığım kadarıyla aşırı yük koymuşlar.”

Sarıtaş'ın aynı inşaatta çalışan mesai arkadaşı Hüseyin Yıldız da kendisinin yük taşıma mesaisine kalmadığı için hayatta kaldığını söyleyerek şöyle konuştu: “Ben yaklaşık 8 aydan bu yana aynı inşaatta çalışıyorum. İsmail ise işe başlayalı iki ay oldu. 15 gün önce çay molasında onun ölçümde kullandığı metresini alarak şaka yapmıştık. Bu sırada onunla şakalaşırken de video ile görüntüledik. Kendisi çok komik bir arkadaşımızdı, elimizde böyle bir hatırası kaldı. Kendisi mükemmel bir insandı.”

Kazanın meydana geldiği asansörün firmasının kesinlikle dava edilmesi gerektiğini söyleyen Yıldız, “Burada ölen ben de olabilirdim, bir başka arkadaşımız da olabilirdi. Hiçbir tedbir alınmadan o asansöre biniliyor, biz de biniyoruz. 32. katta çalışıyorsak bunu mecbur asansör kullanarak yapıyoruz, dolayısıyla İsmailin yerinde ben de orada olabilirdim. Dün akşam benim vardiyam bitince ben çıktım. İsmail ve diğerleri yük taşımak için mesaiye kaldılar. Çünkü gündüzleri yük taşınmıyor, malzeme akşamdan çıkartılıyor ertesi günü de kullanılıyor.” ifadelerini kullandı.

Hüseyin Yıldız, işçilerin ölümüne neden olan asansörün 15 gün önce de zemin kattan bodrum katına çakıldığını ancak mesafenin kısa olması nedeniyle asansörde bulauna 6 işçinin yara almadan kurtulduğunu belirtti. Yıldız, asansörün sık aralıklarla arızalandığını ve tamiratının düzgün yapılmadığını ileri sürdü.

Evli ve bir çocuğu olduğu öğrenilen Sarıtaş'ın cenazesinin şehir dışından gelecek yakınlarının cenaze törenine katılabilmesi için yarın öğle namazının ardından Sarıgazi Cemevi'nden kaldırılacağı öğrenildi.

Hayatını kaybeden Tahir ve Ferdi Kara kardeşlerin yine inşaat işlerinde çalışan akrabası Yılmaz Kara olayda ihmalin söz konusu olduğunu ileri sürdü.

Kara, “Bu ülkede her şey göründüğü gibi değil. Kağıt üzerindeki gibi değil. İhmal her yerde var. Sadece bu şantiyede değil, heryerde bu ihmal var. Ben de inşaatçıyım. Kağıt üzerinde gelip bize diyorlar ki prosedür gereği bu olacak. İmzalayıp çekip gidiyorlar. Yemeğinden tut, güvenliğinden tut, her şeyinde ihmal var. Hakkımız yeniyor. Hakkımız büyük. Bizim hakkımız bu değil, ölüm değil.’ şeklinde konuştu.

Hayatını kaybeden Bursa'lı 30 yaşındaki Cengiz Bilgi’nin de 3-4 yıldır İstanbul’da çalıştığı ifade edildi. Bilgi'nin en son bayram tatilinde Bursa’daki ailesinin evine geldiği ortaya çıktı.

Cengiz Bilgi’nin Bursa Osmangazi ilçesi Küçükbalıklı Mahallesi Kozyatağı Sokak’taki ailesi, acı haberi alır almaz gece saatlerinde İstanbul’a hareket etti. Taziye için eve gelen vatandaşlar, kilitli kapıdan geri döndü. Bilgi’nin ani ölümü mahalledeki komşularını da hüzne boğdu. Yıllardır Bilgi ailesiyle komşuluk yaptığını belirten Nihat Kurtuluş, "Çok iyi tanıyorum. Çok temiz bir çocuktu, Allah rahmet etsin, annesine, babasına Rabbim sabır versin. Gece öğrendik şok olduk, kendisini görmedik ama ablaları ile anne, babası gece saatlerinde İstanbul’a gitti. Nur içinde yatsın, çok temiz çocuktu. 4-5 senedir İstanbul’da çalışıyordu. Bayramlarda gelip gidiyordu. İnanın onunla ilgili röportaj yapınca ellerim ayaklarım titriyor." dedi.

Küçükbalıklı Mahallesi Muhtarı Cemil Aksu da acı haberi alan ailenin gece saatlerinde İstanbul Yenibosna'daki Adli Tıp Kurumu’na hareket ettiğini söyledi. Muhtar Aksu şunları kaydetti: "Genç evladımızdı gurbete yolladık, 3-4 yıldır İstanbul’da yaşıyordu. Oraya yerleşmeyi düşünüyordu, bazı tatillerde buraya geliyordu. Orada işe girdi. Genç evladımızı kaybettik. Tüm mahallemizin başı sağolsun."

Öte yandan Cengiz Bilgi’nin Adli Tıp Kurumu’ndaki işlemlerin tamamlanması halinde yarın memleketi Bursa Küçükbalıklı Mahalle Camii’nde kılınacak cenaze namazının ardından Küçükbalıklı Mezarlığı’na defnedileceği belirtildi.