Hanime Aslan Cinayeti Davası: 'Bakan Ayşenur İslam da Yargılansın'

Boşandığı eşi Hızır Zehir'e açtığı tehdit ve hakaret davasına katılmak için geldiği Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi çıkışında oğlu tarafından öldürülen Hanime Aslan davasına devam edildi.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın duruşmasında annesini öldüren 21 yaşındaki Dursun Zehir ve azmettirici baba Hızır Zehir ile taraf avukatları hazır bulundu. Kadın örgütleri de duruşmayı takip etti. Duruşmada tanık olarak dinlenecek olan Hanime Aslan'ın ablası Beyhan Öztürk, duruşma öncesi fenalaştığı için dinlenemedi.

BAKAN AYŞENUR İSLAM HAKKINDA SUÇ DUYURUSU

Hanime Aslan'ın avukatlarından Meriç Eyüpoğlu, her gün çok sayıda kadının katledildiğini belirtti. Hanime Aslan'ın yakın koruma verilen şiddet gören kadınlardan sadece biri olduğunu söyleyen Avukat Eyüpoğlu, Aslan'ın yanında korumaları varken, adliye önünde öldürüldüğünü hatırlattı. Eyüpoğlu, "Devlet, önlemleri yeteri kadar almadığı için Halime Aslan bugün yok. Sanıklar kadar devlet de bu ölümden suçludur. Devletin bu alandaki görevi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'ndadır. Bakan Ayşenur İslam, geçtiğimiz günlerde 'koruma altında olan kadınlar öldürülmüyor' şeklinde açıklama yaptı. Halime Aslan'ın ölümü bunun doğru olmadığını gösteriyor" dedi. Av. Eyüpoğlu, Bakan İslam hakkında suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Mahkeme, şikayet başvurusunu kabul etmeyerek, savcılığa suç duyurusunda bulunulabileceğini söyledi.

Avukat Perihan Meşale, Halime Aslan'ın 25 yıl boyunca eşinden şiddet ve işkence gördüğünü belirterek, iki kez hastanede tedavi gördüğünü söyledi. Av. Meşale, Aslan'ın, defalarca eşi hakkında şikayette bulunduğunu, davalar açtığını hatırlattı.

MAHKEMEDE AVUKATA KÜFÜR

Meşale'nin konuşmasının ardından sanıklardan Dursun Zehir ayağa kalkarak,küfürler etti. Mahkeme heyetinin uyarması üzerine yerine oturan Zehir'in sözleri tutanağa geçirildiği sırada tekrar ayağa kalkarak, "istersen biraz evvel söylediğimi tekrar edeyim" diyerek, hakaretlerini sürdürdü. Mahkeme heyeti, hakkında suç duyurusunda bulunulacağını söyleyerek, Dursun Zehir'i bir kez daha uyardı.

Sanık avukatları, yaşanan durumu fırsat bilerek, müvekkillerinin bu durumu nedeniyle Adli Tıp Kurumu'ndan akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair rapor istediklerini söyledi. Avukatlar, sanık Hızır Zengin'in kanser hastası olduğuna dair de raporu olduğunu söyleyerek tahliye talebinde bulundu.

Mahkeme heyeti, Beyhan Öztürk'ün tanık olarak dinlenmesine, sanıklardan Dursun Zehir'in akli dengesinin yerinde olup olmadığına dair rapor için Adli Tıp Kurumu'na başvuru yapılmasına karar vererek, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi. Duruşma, 14 Ekim'e ertelendi.

"KORUMA KAĞIT ÜZERİNDE KALIYOR"

Kadın Cinayetlerine Karşı Acil Eylem Grubu, duruşma öncesi ve sonrasında İstanbul Adliyesi önünde açıklama yaptı. Kadınlar, Türkçe, Kürtçe ve Ermenice yazılı dövizler taşıdı, "Kadına şiddet politiktir", "Erkek vuruyor devlet koruyor", "Kadına şiddete hayır" sloganlarını attı.

Burada açıklama yapan Nergis Şen, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam'ın, 5 günde 8 kadının öldürüldüğü Temmuz ayında, 'koruma altındaki hiçbir kadının öldürülmediğini' 'şükrederek' açıkladığını hatırlattı. Bunlardan ikisinin, eşleri hakkında uzaklaştırma kararı olan kadınlar olduğunu söyleyen Şen, İslam'ın kadın cinayetlerinden habersiz olduğunu ve bakanlığı "temize çıkarma" çabası içerisinde olduğunu ifade etti.

Kadınların, kağıt üzerinde kalan koruma kararlarıyla değil, erkek şiddetine karşı politikaların merkezine erkekleri engellemek üzerine politikalar konulmasıyla korunabileceğini kaydeden Şen, "Artık tek bir kadının bile öldürülmesine, şiddet görmesine tahammülümüz yok. Devlet, yasaması, yürütmesi ve erkeği koruyan yargısı ile kadın cinayetlerinden sorumludur. Kadın ve trans cinayetlerinin son bulması için bir kez daha söylüyoruz: Meclis, kadın ve trans cinayetleri gündemi ile olağanüstü toplanmalı, kadın örgütlerinin belirlediği temel şartlar doğrultusunda acil eylem planı oluşturmalı."

Avukat Meriç Eyüpoğlu ise "Adaletin ne kadar güvenilmez olduğunu en çok kadınlar bilir. Ama yinede adalet için burada olacağız" dedi.

(ETHA)