Header Ads

Yargıtay'dan Başbakan'a Ayrı, Muhalefete Ayrı 'Hakaret' Kriterleri


Adnan Keskin/Taraf

Adalet, Başbakan için farklı, muhalefet için farklı karar verdi. Başbakan Erdoğan’a yönelik “şerefsizlik yapıyor” ve “ahlaktan yoksun-çukurda siyaset yapıyor” sözlerini hakaret olarak gören Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, HDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü hakkında kullanılan “utanmaz, alçak, manyak” sözlerinde ise hakaret unsuru olmadığına karar verdi.

Yargıtay, ifade özgürlüğü, eleştirinin sınırları ve kişilik haklarına saldırı-hakaret konularına bakışında tartışma yaratan son kararını Sabah yazarı Rasim Ozan Kütahyalı’nın HDP milletvekili Ertuğrul Kürkçü’ye yönelik ağır sözleri üzerine açılan davada verdi.

Kütahyalı yerel seçim sürecinde, Kanaltürk televizyonunda HDP’li Kürkçü’ye yönelik “utanmaz, alçakça, manyak” sözlerini kullandı. Bu sözlerin kişilik haklarına saldırı olduğunu belirten Kürkçü, Kütahyalı’yla birlikte televizyon kanalına 10 bin TL’lik dava açtı. Ankara 8.Asliye Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul etti ve dava konusu sözlerin eleştiri sınırlarını aştığı ve hakaret oluşturduğu gerekçesiyle Kütahyalı’yı 3 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm etti.

“BUNU BAŞBAKAN’A YAPAMAZDINIZ”
Kürkçü’nün avukatı Mustafa Bayram Mısır, Daire’ye başvurdu ve kararın düzeltilerek değiştirilmesini istedi. Bayram, dilekçesinde “Yargıtay bu kararı hakarete maruz kalan siyasetçi Ertuğrul Kürkçü muhalif bir milletvekili olduğu için mi verdi?” diye sordu.

Avukat Mısır, dilekçesinde “Bu hakaret Başbakan’a karşı edilmiş olsa idi, aynı karar verilemeyecek idiyse, davacı müvekkile karşı da verilemeyeceği hukuk dünyasında tartışmasızdır” dedi.

YARGITAY: MUHALİFSE SÖYLEYEBİLİRSİN
Tazminat kararı temyiz edilince dosya Yargıtay 4.Hukuk Dairesi’nde ele alındı. Ve Daire, “utanmaz, alçak, manyak” sözlerinin hakaret olmadığını belirterek, aksi yöndeki mahkeme kararını bozdu. Davanın reddedilmesini ve Kürkçü’ye tek kuruş para ödenmemesini isteyen Daire, kararı şöyle gerekçelendirdi:
“Siyasetçilere yönelik eleştirilerin sınırları özel kişilere nazaran daha geniş olduğu tüm hukuk sistemlerinde yerleşmiş bir ilkedir. AİHM, siyasetçilere hakaret alanında temel kriterlerini belirlediği davaların başında gelen Lingens ve Avusturya kararında; Şansölye’nin siyasi uygulamalarının eleştirilmesi sırasında kullanılan “ahlakdışı, şerefsiz” şeklindeki ifadelerin ifade özgürlüğü içinde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek başvuran lehine karar vermiştir.

Davacının bu eleştiri sırasında kullandığı “utanmaz, alçak, manyak” şeklindeki ifadelerin kamusal tartışmanın bütünü içerisinde ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Ayrıca dava konusu sözler davacının ülke gündemiyle ilgili yaptığı açıklamalar üzerinden söylenmiştir. Davacı siyasi bir kişilik olarak bu açıklamaları yaparken kendisini tartışma ortamına çekmiştir. Bu tartışma üzerinden yapılan eleştirilerek de katlanma yükümlülüğü vardır...”

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, yakın geçmişteki iki ayrı davada Başbakan Erdoğan’la ilgili benzer ağır eleştirileri, ifade özgürlüğü değil; hakaret kabul edip, mahkûmiyet istemişti.

BAHÇELİ “ŞEREFSİZ” DEDİ, MAHKÛM OLDU
Davaların ilki, Bahçeli’nin, Antalya’da bir törende Başbakan Erdoğan’a hitaben, “İstediği zaman istediği kişilerle İmralı’da görüşüyor. Görüşmeyi tespit edip söyleyenlere ‘bunları ispat etmezseniz şerefsizsiniz’ diyor. Ama Lübnan’dan gelirken, ‘devlet bunlarla görüşüyor’ diyerek şerefsiz dediği sözü geri alıp, şerefsizlik yapmaya devam ediyor” demesi üzerine açılmıştı. Erdoğan, ‘Bu sözler ağır hakaret’ diyerek Bahçeli’den 20 bin lira tazminat istemişti. Ve Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Bahçeli’nin sözlerini “eleştiri sınırları içinde kaldığı- hakaret olmadığı” gerekçesiyle reddetmişti. Ancak, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, mahkemenin bu kararını üstelik oy birliğiyle bozmuştu. Bu bozma kararı üzerine de Bahçeli, Erdoğan’a 8 bin lira manevi tazminat ödemeye mahkûm olmuştu.

“SEVİYESİZ”E HAKARET 
Erdoğan, Bahçeli’nin kendisine yönelik “seviyesiz beyanlarda bulunan, ahlak dışı saldırılar yapan, gaflet ve ihanet içinde olan, çukurda siyaset yapan” sözleri nedeniyle 100 bin liralık tazminat davası açmıştı. Ancak, Ankara 2. Asliye Hukuk Mahkemesi, siyasilerin bulundukları konumun eleştirilere açık, hoşgörülü ve tahammüllü olmayı gerektirdiğini belirterek davayı reddetmişti. Yargıtay 4.Hukuk Dairesi, bu kararı da ‘bu sözler hakaret sayılmalı’ denerek oyçokluğuyla bozmuştu. Ancak, davayı ret kararında direnince dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na gitmişti. Ve kararları mahkemeleri bağlayıcı olan Kurul, ‘Bahçeli mahkum edilmeli’ diyen 4.Hukuk’un değil, davayı reddeden mahkemenin direnme kararını onaylamıştı.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.