Header Ads

Türkiye'nin Yakın Tarihindeki En Tartışmalı Soruşturmaları Yürüten Polislere Gözaltı


haber: Al Jazeera ve CHA foto: CHA

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla başlayan operasyon, emniyetin iki şubesi tarafından yürütülüyor. Terörle Mücadele ve Organize Suçlar şube müdürlükleri... Operasyonlarda gözaltına alınan ya da haklarında yakalama kararı olan polis müdürleri Türkiye’nin yakın tarihine geçen Hrant Dink, Ergenekon, Poyrazköy, Kafes, Amirallere Suikast, Balyoz soruşturmalarında görev aldı.

Başsavcılığın verdiği bilgiye göre, Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nün yürüttüğü operasyonda 76 polis hakkında gözaltı ve arama kararı var. Bunlardan şu ana kadar 52 polis gözaltına alındı. Organize Suçlar Şubesi'nin yürüttüğü operasyondaysa, 39 polis hakkında gözaltı kararı verildi. Bunlardan 15'i gözaltına alındı. Başsavcılık açıklamasında, sanıklar hakkında 'amaçlarının casusluk olduğu belirlenen emniyet görevlileri' ifadesini kullandı.

Soruşturmanın gerekçesi 'Selam-Tevhid' soruşturması
Savcılığın basın açıklamasında, gözaltına alınan polislerin yürüttüğü 'Selam-Tevhid' soruşturmasında takipsizlik kararı verildiği bilgisi de yer aldı.

Başsavcılık, “TMK. 10. madde ile yetkili savcılıkta 2010 yılından beri yürütülen sözde selam–tevhid adlı örgüt kurulduğu iddiasıyla 252 kişi hakkında yürütülen soruşturmayla ilgili yapılan inceleme ve araştırma tamamlanıp 251 kişi hakkında takipsizlik kararı verildi” dedi.

'Amaçları casusluk'
Bu takipsizlik kararının gerekçesinde de böyle bir örgütün kurulduğu yönünde delil olmadığını belirten başsavcılık, “Delil olmadığı halde bir kurgu oluştururak 2010 yılında soruşturmaya başlandığı, yaklaşık üç yıl boyunca 251 hedef kişi, toplamda 2280 kişinin dinlendiği, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve bakanlarının diğer ülke yetkilileri ile olan görüşmelerinin kaydedildiği, MİT Müsteşarı'nın kod adıyla örgüt üyesi olarak dinlenip kaydedildiği, özetle casusluk yapıldığının tespiti üzerine 21.07. 2014 tarihli talimatımızla söz konusu selam-tevhid adlı örgüt adıyla soruşturma yapan gerçekte amaçlarının casusluk olduğu belirlenen 76 emniyet görevlisi hakkında yakalama ve gözaltı talimatı verilmiş olup, şu an itibariyle 52 şüpheli alınmış, diğer şahısların yakalanmaları ve gözaltına alınmaları yönünde uygulamalar devam etmektedir" ifadelerini kullandı.
"Özel amaçla dinleme yaptılar"

Başsavcılık açıklamasında emniyet istihbarat şubesinde görevli 39 polis hakkında da gözaltı kararı olduğunu belirtti. Başsavcılık açıklamasında şunları kaydetti;

"Yine Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerinin İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi hakkındaki suç ihbarında çok sayıda kişinin sahte kimlik ve bilgilerle değişik zaman dilimlerinde özel amaçlı dinlenip konuşmalarının kayda alındığı yönündeki ihbarı üzerine yapılan soruşturmada ilk başta 250 civarında içlerinde milletvekili, hâkim, basın mensubu, üst düzey bürokrat olan kişinin sahte belgelerle ilgisi olmadıkları yasadışı örgüt üyesi oldukları gerekçeleriyle dinlendikleri, bu işlemin tamamen özel amaçlı yapıldığı, devletin güvenliği ile ilgili olmadığı anlaşılması üzerine Emniyet İstihbarat Şubesi’nde görevli 39 şüpheli hakkında 21 Temmuz 2014 tarihli yakalama, arama, gözaltı talimatı verilmiş olup, şu an itibariyle 15 şüpheli gözaltına alınmış olup, uygulama hala devam etmektedir."


Gözaltılar 02.00'de başladı
Gözaltılar için emniyet güçleri gece 02.00 sıralarında polislerin adreslerine baskın düzenledi.
Operasyon İstanbul merkezli 22 ilde başlatıldı. Bu iller arasında Ankara, Antalya, Diyarbakır, Elazığ, Erzurum, Şanlıurfa, Van, Zonguldak, Malatya ve Mardin de var.

Operasyon kapsamında gözaltına alınan polislerin tamamının 2010-2013 döneminde Selam Tevhid örgütü soruşturmasında görev aldığı belirtildi.

Al Jazeera'nin edindiği bilgilere göre, polislere, "casusluk", "usulsüz dinleme", "resmi belgede sahtecilik", "suç uydurma", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "konut dokunulmazlığını ihlal", "soruşturmanın gizliliğini ihlal" ve "delil üretmek" suçlamaları yöneltiliyor.

Gözaltına alınanları çoğu rütbeli polisler. Aralarında emniyet müdürü olanlar da var.

Operasyon kapsamında İstanbul Emniyet İstihbarat Şubesi'nin eski müdürü Ali Fuat Yılmazer’in evinde sabahtan bu yana arama yapılıyor.

Ancak hem avukatı hem de kendisi gözaltı kararı olduğunu reddediyordu.

İstanbul 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur'un verdiği karara Al Jazeera ulaştı. O karara göre, gözaltına alınacak isimlerin ilk sırasında Ali Fuat Yılmazer var.

İstanbul Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdürleri Yurt Atayün ve Ömer Köse, Müdür Yardımcısı Hayati Başdağ ile Mali Şube'de görevli Kazım Aksoy gözaltına alınanlar arasında.

Emniyet Amiri Gaffur Ataç'ın da gözaltına alındığı öğrenildi.



Terörle Mücadele Şubesi'nin eski müdürü Yurt Atayün, Emniyet Müdürlüğü'ne götürülürken gazetecilere, "Teslim olduk, arkadan kelepçelediler gördüğünüz gibi. Tamamen siyasi saiklerle..." dedi.

Sağlık kontrolüne girerken kelepçesiz olan Ömer Köse'nin de çıkışta ellerinin önden kelepçelendiği görüldü.



İstanbul'da gözaltına alınan ve aralarında resmi kıyafetli bir polisin de bulunduğu şüpheliler, saat 03.30'dan itibaren Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne getirilerek sağlık kontrolünden geçirildi.

 3. Sınıf Emniyet Müdürü Hayati Başdağ, hastane girişine uzak bir yerde park edilen araçtan indirilerek yürütüldü. Ellerinde kelepçe olduğu gözlenen Başdağ, hastanede sağlık kontrolünden geçirildi.

Hastane çıkışı kelepçeli ellerini havaya kaldıran Başdağ, "Haram lokma yemedim. En ufak kanunsuz hiçbir işim yok." diyerek tepkisini dile getirdi. Başdağ, sağlık kontrolünün ardından emniyete götürüldü.



Şüphelileri sağlık kontrolüne getiren sivil polis memurlarının üzerinde Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yelekleri olduğu görüldü.

Organize Suçlar Şube Müdürlüğü'nün operasyonunda gözaltına alınan polislere “içeriği itibarıyla resmi belgede sahtecilik”, “görevi kötüye kullanma”, “bilişim sistemini engelleme, bozma, verileri yok etme veya değiştirme”, “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “haberleşmenin gizliliğini ihlal” suçlamaları yöneltiliyor.

Cemaat bağlantılı olduğu belirtilen bu polislerin 200'den fazla kişinin telefonlarını yasadışı yöntemlerle dinledikleri iddia ediliyor. Telefonları kanuna ve hukuka aykırı şekilde dinlenenler arasında gazeteciler, emniyet müdürleri, askerler, yüksek yargı mensupları, işadamları ve siyasi parti temsilcilerinin bulunduğu belirtiliyor.

Diyarbakır'da iki gözaltı
Operasyonda, Diyarbakır'da da iki polis gözaltına alındı. Anadolu Ajansı'nın haberine göre, İl Emniyet Müdürlüğü'nde görevli bir şube müdürü ile Hazro ilçesinde görevli bir polis memuru İstanbul'a gönderilmek üzere gözaltına alındı.

Operasyona yeni mahkeme imza attı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından "Gülen Cemaati'ne" yönelik başlatılan operasyona yeni kurulan Sulh Ceza Hâkimliği imza attı.

Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) her türlü tutuklama, arama el koyma, tutukluluğa itirazları karara bağlayacak olan sulh ceza hâkimlerini 16 Temmuz tarihinde atamıştı.

Çağlayan'daki İstanbul Adliyesi’ne de altı sulh ceza hâkimi atandı. Bu hakimlerin arasında yer alan 2. Sulh Ceza Hâkimi Hulusi Pur, salı günü sabaha karşı başlatılan operasyonun arama-el koyma kararlarını imzaladı. Hâkim Pur, kararları Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun talebi üzerine aldı. Kararların alınmasının ardından polislere yönelik operasyon başlatıldı.

Hulusi Pur, 17 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklanan Halkbank'ın eski genel müdürü Süleyman Aslan’ın tahliyesine karar veren hâkimdi.

"Medyadan takip ediyorum"
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ operasyonlarla ilgili bilgisi olmadığını söyledi. Bakan Bozdağ gelişmeleri medyadan takip ettiğini ifade etti.


Milli takım formalarıyla bekliyorlar
Halkalı'daki polis lojmanlarında kalan iki eski polis müdürü, Yakub Saygılı ve Yasin Topçu Türkiye milli futbol takımının formalarıyla binadan çıktı.

17 ve 25 Aralık yolsuzluk operasyonlarından sonra meslekten ihraç edilen İstanbul Mali Şubesi'nin eski müdürü Yakup Saygılı gözaltılarla ilgili açıklama yaptı. “Keşke ramazan ayında, sahur vaktinde özellikle aceleye getiren kişilerin Meclis’te bu fezlekeleri okuma konusunda da aynı gayreti göstermiş olduklarını görmüş olsaydık. Biz değil miyiz Filistin'e ramazan ayında saldırıyor diye İsrail'i eleştiren. Aynı duruma düşmemeliydik diye düşünüyorum" dedi.

Saygılı ayrıca 17 Aralık’ın “adli bir operasyon” olduğunu söyledi. “Ancak 18 Aralık yargıya yapılmış bir darbedir. Ve o darbe devam ediyor ve o darbenin sonuçlarını şu anda görüyorsunuz" diye tepki gösterdi.
Yakub Saygılı, Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'nin eski müdür yardımcısı Yasin Topçu ile fotoğraflarını da “operasyon hatırası” diye Twitter’dan paylaştı.

Her iki polis de gözaltında olmadıklarını ancak beklediklerini söyledi.

Mali Suçlarla Mücadele Şubesi'nin eski müdürü Yakub Saygılı, operasyon yapılacağını pazartesi günü Twitter hesabından “Havada operasyon kokusu var” başlıklı bir metinle paylaşmıştı.

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.