Header Ads

Ekmeleddin İhsanoğlu: 'Çözümden, Barıştan Yana Olmayan İnsan Savaştan ve Ölümden Yanadır'



Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, Türkiye'ye uygun sistemin parlamenter sistem olduğunu belirterek, “Bizde Meşrutiyet'ten beri yetki başbakandadır. Amerika'daki sistemde çok farklı bir devlet yapısı ve tarih var. Siz bu değişikleri yapmadan sadece baş kısmını alırsanız ya o kafa çatlar, ya da bir Frankeştayn yaratırsınız” dedi. İhsanoğlu, Cumhurbaşkanı adaylarının katılacağı bir televizyon programına katılabileceğini kaydetti.

İhsanoğlu, CNNTürk'te canlı yayında Taha Akyol'un sorularını cevapladı. İhsanoğlu’nun görüşleri şöyle:

"HER İKİ GENEL BAŞKANLA GÖRÜŞTÜM" 
"İki taraftan da temaslar gelmeye başladı ama ben teşekkür ettim. Bu şerefli görevi yapacak çok değerli insanlar olduğunu belirterek beni mazur görün dedim. Şairin dediği gibi siz talep etmeden Hakk'tan size bir görev gelirse bunu ehli edep olarak kabul etmek gerekir. Sayın başkanlar İstanbul'a geldiler ve görüştük. Yani ileri sürüldüğü gibi Coca Cola'dan Pepsi Cola'dan teklif gelmedi. Düşünebiliyor musunuz bir insan dünyadaki bütün tezatları, emperyal kuvvetleri bir arada toplayacak. Bir de bunun üzerine Coca Cola eklendi. Kırılmasınlar diye de ben Pepsi Cola'yı ekledim."

"BAŞKA ÜLKE VATANDAŞI OLMADIM" 
"Babam Mısır'a eğitim için gidiyor. Daha sonra orada hocalık yapıyor. Babam Türktür, anam Türktür. Babam Yozgatlı biliyorsunuz. Kökümüz, kösteğimiz belli. Annem Rodoslu. Kimsenin aklına farklı bir şey gelmesin, soyadı Hacıoğlu. Ben o iki Türk'ün evladı olarak doğdum ve hayatım boyunca başka bir ülkenin vatandaşı olmadım. Ben orada çok büyük hizmetler yaptım. Bunlarla iftihar oldum. Babam Mısır vatandaşı olmadığı için vefatında bize orada maaş bağlanmadı.”


"ARAP DİKTATÖRLERİNİN SONBAHARI" 
"Arap Baharı'nın gelmesi için daha çok uzun yolu var. Bu ifade yanıltıcı. Bunun adı Arap diktatörlerin sonbaharı. Şiddet, terörizm, mezhepçilik, dincilik üzerine oynanıyor. Harita çatlıyor. Irak defacto olarak üçe bölündü. Bugün IŞİD denen terör çetesi Amerikan işgalinden sonra ortaya çıktı. Bunlar çok tehlikeli şeyler. Bu bölünmelere çok dikkat etmemiz lazım."

"İÇERİDE HUZUR, DIŞARIDA İTİBAR" 
“Cumhurbaşkanı seçilecek kişi bugün Anayasa'nın 104. maddesine göre seçilecek ve yemin edecektir. Bu Anayasa yürürlükte olduğu sürece buradaki görevleri yerine getirecektir. Bugün insanlarımız endişe duymaya başladı. Bir içeride siyasetin gerginleşmesi, iki etrafımızda bu bölünmeler vatandaşımızı çok rahatsız ediyor. Bana göre Türkiye'nin ihtiyacı olan cumhurbaşkanı herkesin cumhurbaşkanı ve halkın babası gibi davranmalıdır. Gerilimin azaltılması gerekir. Dün Madımak elim hadisesinin, fecaatinin yıldönümünü yaşadık. Küçük bir gerginlik böyle olayları yaşatabilir. Ülkemizde 1 milyon kaçak insan yaşıyor. O bakımdan büyük bir gerilim var ve o gerilimi bizim düşürmemiz lazım.”

Siyasetin gerginleşmesi ve kutuplaşması vatandaşlarda bir takım endişelere sebep olduğunu anlatan İhsanoğlu, “Onun için cumhurbaşkanın birinci vazifesi toplumda, ülkede huzuru yaratmak ve dışarda da Türkiye’nin itibarını sağlamak, tekrar Türkiye’nin bölgenin barışı ve istikrarını sağlayacak siyasetleri üretmesi… Türkiye buna muktedirdir, tecrübeleri vardır, başarıları da vardır. Birinci husus budur. İkinci husus bence cumhurbaşkanı bir siyasi kadronun temsilcisi olmamalıdır. Bir siyasi gündemle bu göreve gelmemelidir. Çünkü siz eğer yüzde 51, 55 de alsanız size oy vermeyen yüzde 45, 49 var. Yani toplum ikiye bölünmüş oluyor. Siz kendi gündeminizi devletin tepesinde zorlama hakkına sahip oluyorsunuz. Siyasetin yapılacağı yer Meclis’tir. Hükümet zaten Meclis’ten güven oyu alarak icrayı idare ediyor. Devletin tepesinde kavga olursa gerilim olursa o zaman oranını sigortası atarsa bütün memleketin sigortası atar. Cumhurbaşkanı huzuru, sükunu sağlayacak, bütün partilere eşit mesafede olacak. Bitaraf olacak ama taraf olmayacak.” dedi

“SEÇİLECEK CUMHURBAŞKANI HALKTAN ALDIĞI GÜÇLE DAHA MUKTEDİR OLACAK”
“Seçilecek cumhurbaşkanının halktan aldığı güçle daha muktedir olacak” diyen İhsanoğlu şunları söyledi; “Bu iktidarı bu gücü nerede kullanacak. Kendi siyasi gündemi için mi kullanacak yoksa halkın yüksek menfaatler, devletin daha rahat bir şekilde çalışması ve huzurun daha sağlam temeller üzerine tesis edilmesi yolunda mı kullanacak. Türkiye’nin muhtaç olduğu cumhurbaşkanı herkese eşit mesafede herkesi kucaklayan devletin başı milletin babası şeklinde davranacak birisine ihtiyaç var.”

"CEMEVİ TALEPLERİNE SEMPATİYLE BAKIYORUM" 
"Alevi realitesi, varlığı, Anadolu'nun sosyolojik bir realitesi. Mevlana olmasa, Hacı Bektaş-ı Veli olmasa, Yunus Emre olmasa Anadolu 1000 sene Türk olmazdı. Başka imparatorluklar gibi bizler de biterdik. Dolayısıyla bu vatanda doğan herkesin eşit şekilde yaşama ve devletten eşit muamele göre hakkı vardır. Alevi kardeşlerimizin cemevi taleplerine ben sempatiyle bakıyorum ve bu konuyu devletimizin düzenlemesi gerekiyor.”

ÇÖZÜM SÜRECİ: BARIŞTAN YANA OLMAYAN ÖLÜMDEN YANADIR
Çözüm sürecine de değinen cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, çözümden yana olmayan insanın savaştan ve ölümden yana olacağını dile getirdi. İhsanoğlu şunları aktardı: "Biz barış istiyoruz, bu yaranın kapanmasını istiyoruz. Bizim burda hatalarımız, avantajlarımız ve handikaplarımız var. Bunları tartıp ölçüp bunlara göre hareket etmemiz lazımdır. Hatalarımız; biz, birçok meseleyi -ta Osmanlı zamanında da vardı- sopayla, falakayla halletmeye çalışıyoruz. Hal böyle olunca insanlar her zaman baş eğmiyor isyan ediyor. İsyan olunca çarpışma ve çatışma oluyor. 30 bine yakın evladımızı kaybettik. Bunun alternatifi nedir; çözümdür. Bizim bu topraklarda bin sene bir arada huzur içerisinde yaşamışlığımız gibi bir avantajımız var. Bizim ayrımız gayrımız olmamıştır. Bugünkü problemi çözmek için bu mirası, bu beraber yaşama kültürümüzü canlandırmamız lazım. Bunu anayasa içerisinde yapmak için daha çok insan hakları, daha çok hürriyetler ve Avrupa normlarına riayet etmektir.”

"FRANKEŞTAYN YARATIRSINIZ" 
"Benim kanaatim bize en uygun sistem parlamenter sistemdir. Bizde Meşrutiyet'ten beri yetki başbakandadır. Amerika'daki sistemde çok farklı bir devlet yapısı ve tarih var. Siz bu değişikleri yapmadan sadece baş kısmını alırsanız ya o kafa çatlar, ya da bir Frankeştayn yaratırsınız. Cumhurbaşkanı siyasette taraf olmamalı, uzlaştırıcı olmalı, hakem olmalı, bir orkestra şefi olmalı. Geçmişte Sayın Ecevit ile cumhurbaşkanı arasındaki küçük bir tartışma nelere mal oldu? Devletin tepesinde sigortanın atmaması lazım.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM KANUNA TEPKİ 
"Cumhurbaşkanı seçimini düzenleyen kanunu okudukça insan hayret ediyor. Devlet size yardım etmiyor, bağışlar konusunda sınırlar var. Niçin yapıldığı konusunda bir takım spekülasyonlar var ama ben bu konulara girmiyorum. İnsanlar huzura doğru bir değişim istiyorlar. Türk Devleti'nin itibarının yükselmesi için değişim istiyorlar. 10 Temmuz'dan sonra ben eminim ki bu millet bu davaya büyük destek verecek. Bu sistemde biraz mağduriyet yaratılmıştır. Bizim milletimiz mağdur olana yardım eder.”

"ORTADOĞU'DA TARAF OLMAMALIYIZ"
"Bu çekişme içinde taraf tutmak milli çıkarlarınıza değildir. Bu ülkelerin kendi aralarında kavgaları vardır. Taraf tutarsanız iki kardeş barıştığında siz ortada kalırsınız. Türkiye taraf tutmaması lazım, arabulucu olan, sorunları çözen konumda olmalıdır. Suriye ve Irak sınırları kapanmıştır. Ortadoğu'daki itilafları farklı şekilde ele almamanız gerekir."

"SİSİ'Yİ TEBRİK ETMEDİM"
"Darbelerden nefret edecek olan Türk benim. Nasır'ın Mısır'ı ne kadar geriye götürdüğünü bilirim. Ben darbe olmadan önce Kahire'deydim. Mursi'ye koalisyon hükümeti kurulmasını teklif ettim. Bunu uygulayamadı. Sokakta ekonomik sıkıntıların tesiriyle olaylar vardı, iktidarı kaybedenler iktidarı yeniden kazanmak istiyorlardı. Koalisyon hükümeti kurulamadı. Mısır'da darbe olduktan sonra Arap ülkelerinin hepsi (Katar hariç) tebrik ettiler. Darbeden sonra yayınladığım mesajda demokrasiyle bir an önce dönülmesi, seçimlere bir an önce gidilmesini istedim. Sisi'yi tebrik etmedim, mesaj göndermedim. İslam Konferansı Örgütü'nün toplanması için üye ülkelerden talep gelmedi. Her zaman darbenin karşısında durdum. Dış politika üslubu ile iç politika üslubu çok farklı. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sisi'ye çok doğru olarak tebrik mesajı göndermiştir. Mısır'da darbe olduktan sonra arabulucu olabilirdik. Türkiye'deki nümayişler bunu engelledi."

(Cihan)
foto: TwitDoktoru

Hiç yorum yok

Blogger tarafından desteklenmektedir.